6 Şubat 2018 Salı

CENK TOSUN MESELESİ

                                             









Cenk Tosun ülkemizde yetişmiş sayılan, en-azından buralarda gelişen nadir futbolcularımızdan biridir. Özellikle, Beşiktaş takımına transfer olduktan sonra, hem fiziksel, hem beceri, güven olarak gelişimin epey noktalarına gelmişti. Sadece fiziğine bakılırsa, gerçekleri görmek, fazla uzman olunması gerekmez. Üstelik, Şampiyonalar Liginde sıraladığı gollerin birkaçı şaheser sayılabilir. Everton takımına rekor transfer olması hiç tesadüf değildir...

Ada’ya gider gitmez tereddütlü oyunu bir çok futbol severe tuhaf gelmesi, normaldir.Beklentiler fazla, ama bazı antrenman bilimi kuralları çiğneyip gidilmez, işte!
İlk önce Cenk’in son bahar yarı sezonu çok yoğun ve başarılı geçtiğini hatırlanmalı...Süper Lig, Şampiyonalar Ligi, Milli mesailer derken, aralık ayında özellikle, normal olarak, formdan düşmüş, bazı maçları pas geçmiş veya yedek çıkmaktaydı. Antrenman bilimcilere göre, bir sporcu sportif formun zirvesinde en-fazla 8 hafta kalabilir, diye bilmekteyiz. Bize göre, o rakama ulaşmak bir çok meziyet istemektedir.Sporcu kabiliyeti, yaşı, kendisine bakma ve tabi ki, bazı antrenman metotlar, önemlidir. Formda kalma süresinde fazla durmadan, onu kaybetme süreci kaçınılmaz, normaldir, diye vurgulamak gerekir.

İşte, böyle bir form kaybetme süreçte aralık ayı geçti ve Cenk Tosun yeni takımına transfer olup, daha 3. gün kendini maçta buluverdi. Yorgun, bitik, formsuz...Ayni zamanda eski takım arkadaşları yaklaşık bir ay zaman bulup, yeni yarı sezonu için ‘’bataryalarını şarj’’etmektelerdi.Yeni sportif formlarına kavuşmak amacı ile, sportif niteliklerini yeniden yükseltmeye uğraş vermektelerdi. Kısacası, Cenk’in formsuz oluşunun en-büyük sebebi zamanlama ve gittiği Lig’in neredeyse ara dönemsiz olmasıdır.

Peki, Premier Lig’in futbolcuları bu problemi nasıl çözmekteler?

Aslında bu konu büyük tartışmalara neden olmuş, bir çok uzmana göre, kesintisiz Lig, İngiltere’ye, özellikle Milli takım düzeyinde bir çok hüsrana neden olmaktadır. Onlara göre, kesintisiz Lig programı, yani ‘’bataryaları şarj’’ etmeden yapılması, neticede hem fazla sakatlık, hem de özellikle yaz aylarda futbolcuların isteksiz olmalarına meydan açılmaktadır.

Ama biz asıl probleme dönersek, Premier Lig’inde oynayan futbolcular bu problemi çok basit sayılan bir yöntemle çözmekteler. Ara dönemi gibi ‘’uzun şarj’’yerine Lig boyunca, haftalar içersinde ‘’kısa şarjlar’’ile çözmekteler. Milli aralar, oyuncu rotasyonları, kart ceza süreleri, kısacası, orada her an bir ‘’şarj’’fırsatıdır. Tabi, iyi bir teknik kadro elemanları ile...

Tüm bunlar göze alınır, mantıklı düşünülürse, Cenk kardeşimiz en-kısa sürede oranın ‘’şarjlarına’’ adapte olacak, yeniden ağları havalandırmaya başlayacaktır.

Olan yine Milli takımımıza olacaktır...


Ertan Hatipoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En okunanlar