Bolt‘un motoru tekliyor!

Münih’te Okteberfest’e katılan Jamaikalı “Hayatımı da yaşarım, herkesi de geçerim!” maskesi takmış durumda. Ama Almanya’ya sarışın kızlarla bira içmeye değil, tedaviye gitti. Eee, 28 yaşına geldi, tek- tük çatırdıyor, uzman yardımı almaz ise hedeflerine ulaşamaz.

ERTAN HATİPOĞLU
Elit ferdi sporda, özellikle zirvede 10 yıldan fazla kalmak, neredeyse imkansız bir şeydir. Hele atletizmin 100 metresini düşünürsek, tamamen işlevsel performansa dayandığından, zirvede kalmak değil 10 yıl, bir ay bile kalmak zordur.
Şöyle diğer sporlara baktığımızda, bu sürede kendi branşının tepesinde kalabilen ilk akla gelen isim asrın güreşçisi Hamza Yerlikaya’dır. 17 yaşında dünya şampiyonu olmuş, 13 yıl sonra yine Avrupa şampiyonu olmaya başarmıştı! Arada, tabi 2 olimpiyat şampiyonluğu ve sayısız dünya birincilikleri var.
DOĞUM KADINLARIN MOTORUNU SOĞUTUR
Kısacası, aynen otomobil motorları gibi, her sporcunun ‘’motoru’’ farklıdır ama bir ömrü vardır. Nasıl ki otomobillere “Şu kadar kilometre yolu var” deniliyorsa, elit sporcuların da ömrü öyle. Bayan sporcular bu konuda daha avantajlı, zira onların çocuk doğumları ile doğal dinlenme, ‘’motorlarını’’ garajda tutma özellikleri mevcut. Bir başka göze çarpan ise son zamanların çok yaygın olan doping cezalarından dolayı farklı dinlendirme olayıdır. İşte Justin Gatlin mesela motorunu zorunlu olarak kocaman 4 yıl garajda bırakmak zorunda kalmıştı… Doğal olarak, 10 yıldan fazla zirvede keyfi yapmaya devam etmektedir.
10 yıldan fazla, tam 12 yıl zirvede kalabilen muhteşem Carl Lewis’ten başkası değildir! İlk dünya şampiyonluğunu 1983 yılında, son unvanını uzun atlamada da olsa  1996 Atalanta’da kazanmıştı!
Linford Christie bir başka zirvede sınırları zorlamış sprinterdi. Onun ise çok farklı nedeni vardı… 25 yaşına kadar 10.44 gibi mütevazı derecesi ile kimseyi üzmedi,  neredeyse herkese geçiliyordu. 26 yaşında birden bire 10.04 koşunca, vitesi 4’e atmış,  yine de 10 yıldan fazla bir süre ile daha sonraki viteslerde kalmayı başaramamıştı!
MUHTEŞEM AMA HER ŞEYİN BİR SONU VARDIR
Usain Bolt,  başka, çok farklı bir sporcudur. 15 yaşında 20.57 gibi süper bir derece ile elit spora “Merhaba!” demiş, 19 yaşında artık bir dünya gençler şampiyonu ve rekortmeniydi: 19.97! O zamandan sonra hikayesini bilmeyen kalmamış, sadece atletizmin yüzü değil, bir dünya spor starı oluvermişti! Sadece 2009 yılında Berlin Olimpiyat Stadı’nda dünya rekoru ( 9.58) kırmadan önce, 80 bin kişinin duyduğu heyecanı bir bilseniz…
Kısacası, muhteşem bir kariyer ama her şeyin bir sonu vardır. Şimdi herkesin sorduğu soru bu: Bolt önümüzdeki yıl ve 2016 Rio’da unvanını koruyabilecek, zirvede kalabilecek mi? Son yılda pistlere 2-3 kez çıktı, derecelerinden kendisi bile memnun olmadı, saklanmıştı… Olabilir, dünya veya olimpiyat yarışları olmayan yıllarda onun gibi starlar ‘’motorlarını’’ dinlenmeye, rölantiye alırlar. Gündemde kalmaları için menajerleri birçok şey üretirler. Rakipleri genelde eleştirir, nasihat verirler. Aynen Gatlin’in yaptığı gibi… Eski şampiyonlar uyarısını çekerler, aynı Maurice Greene gibi…
TIFIL ATLETLER BİLE YÜZÜNE MASKE TAKAR
Usain onlara gülerek cevap bile vermez, kendini bilir, ne yaptığını nerede ne maske kullanacağını çok iyi hesabını yapmıştır. “Oktoberfest'te ne işi var?” diye soranlar gerçeği bilmezler. Bolt onların anlamaları için hiçbir şey yapmaz, tam tersine, “Hayatımı da yaşarım, herkesi de geçerim!” maskesi takmış durumda.  Aslında, bu maske en kıdemsiz atlette bile var, herkes neredeyse antrenmansız koştuğunu vurgulamaya çalışır, “Bakın! Çok yetenekliyim, çalışırsam daha neler yaparım, neler!”
Usain, Münih’te sakatlıkların tedavisi için ünlü Bayern Münih Doktoru Wohlfahrt’ın yanına gelmektedir. E, 28 yaşına geldi, tek- tük çatırdıyor, uzman yardımı almaz ise hedeflerine ulaşamaz. Tedavi ziyaretlerini saklamak ama aynı zamanda gündemde olmak ister. Bunun için sarışın kızlarla da fotoğraflar çektirir...
Seneye Dünya Şampiyonası var, rakiplerin de kendine göre problemleri var. Gatlin, Gay ve Powell da ilkbahar yıllarında olmayacak, alttan gelenler de Bolt’un koşabileceği 9.70 civarında dereceye ulaşmaları biraz zor ihtimal. Yohan Blake ve Kemar Bailey-Cole kendi grubunda ''sıkı markaja'' alınmış durumdalar...
Seneye “Yine Bolt” derken, Rio 2016 için aynı şeyi söylemek fantezi sayılır!