15 Ekim 2014 Çarşamba

KORKULARIMIZDAN ARINMAK

Korkularımızdan arınmak

Ertan Hatipoğlu

İnsan, herhangi bir işte başarılı olmak istiyorsa ilk önce kendi korkularından kurtulmalı. Futbolda da öyle. Her zaman memnun kalmayan, bahane üreten futbolcu gördüğünüzde, inanın bu onların korkularından kaynaklanmaktadır.
Cesaret bizim takımımızda son yıllarda aranan bir niteliktir. Bunu daha ilk İzlanda maçımızda çok net gördük. Korner atışlarında kalecimizin önünde duran, rahatsız eden rakibimizi uzaklaştırma yolu bulamadık, denemedik bile. Aslında benzer durumları özellikle karşımızda dikilen daha kaliteli takımlara karşı son yıllarda hep görmekteyiz. Evimizde son Hollanda maçını hatırlarsak, rakibimize o “Seni yeneceğim!” duruşunu hissettiremedik ve doğal olarak maçı kaybedip, Dünya Kupası şansımızı yitirdik. Hadi diyelim, daha önce ve sonra büyük başarılara imza atmış bir takımdık. Ama yine de her maç berabere başlar ve iyi taktik, cesaretin varsa, kendini sonuna kadar verirsen, iyi neticeleri alırsın.
İşte, İspanya! Slovakya'dan daha kalitesiz takım mı? Ya Arnavutluk için ne diyelim? Portekizlileri evlerinde yendikten sonra Danimarka'yı elinden kaçırdı! Polonya evinde Almanya’yı ne kötü durumda geri yolladı...
Tüm bunlar her şeyden önce cesaret işidir, “küçüklerin” bazen “büyükleri” yeneceği silahın adı budur. 3000 kişi önünde bize karşı nasıl oynadılar, kafaları sarılı, kan akan yaralarla... Biz ise, Şükrü Saraçoğlu'nda 30 bin seyircinin önünde Çeklere karşı, kaynakları çok yönlü korkularımızdan dolayı, galibiyet yolunu bulamadık, kafalarımız öne eğik ayrıldık.
Alçakgönüllülük iyi bir niteliktir, fakat bizim futbolcularımız zaman zaman kibre giden davranışlar sergilemek zorunda. Onlara ağabeylerinin zaferlerinden daha fazla anlatılması, hatırlatılması gerekecek. Fatih Hoca kendi üslubu ile basın toplantıda ‘’tesadüfen’’ kelimesi ile onlara anlatmaya çalıştı ama... Anlaşılan, yedek kulübesinde o kuvvetli karakterin sahaya taşınması için daha zaman var!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En okunanlar