30 Ekim 2014 Perşembe

SÜRANTRENE




Galatasaraylı futbolcular mevcut durumları hakkında teşhisi koymuş gözükmekteler. Hocaları Prandelli’nin yaptırdığı antrenman onlara fazla gelmiş, sürantrene olmuşlar, yani aşırı antrenmana maruz kaldıklarını öne sürmekteler.
Sürantrene durumu takımın bireysel ve toplam genetik potansiyelini antrenman etkileri ile aşarak, bir müddet sonra gözlenen bir fizyolojik süreçtir. Özellikle elit sporda  arzuları gerçek kapasitelerini aşan durumlarda, genelde genç antrenörlerin  yaptıkları hatalardır. Futbolda sık sık antrenör değişiklikler, materiyayı tanımamaları ve takım sporcuları ile ‘’uzak’’ diyaloglar bu tür durumlara sebep olmaktadır. Çok nadir de olsa...

Galatasaray takımı iyi tanımayan Prandelli, belli ki futbolcuların genetik performans potansyelini fazladan iyimser düşünmüş ki, yaptırdığı antrenmanlar sonucunda futbolcularda apati, isteksizlik ve işlevsizlik meydana gelmiştir. Burada sadece antrenmanların fazla gelmesi değil, futbolcuların masaj, sauna, gıda ve vitamin gibi toparlanma unsurların da eksikliği söz konusudur. Yakın diyalogların eksikliği,  kontrolsüzlük  belli ki, durumu iyice netleştirmiş, daha sezon başında ‘’ziller çalmıştır’’. Hoca karşısında gerçek profesyonellerin durduğu, ona göre model antrenman verdiğini bilinmektedir. Cesare için Fiorentina ve Roma ne ise, Galatasaray da o dur! Hatırlarsanız, geçen yıl benzeri hata Beşiktaş hocası Slaven Bilic de yapmıştı... 

Sürantrene olan futbolcu sabah yataktaki, dinlenmiş nabzı normalinden yüksek, yüklemelerden sonra nabzın dönmesi fazladan zaman almaktadır. Ani kalkmalarda gözler kararır, iştahsızlık, bulantı gözlenir. Bu durumlarda 1-2 haftalık dinlenme , zaman zaman yavaş düz koşu, az miktarda genel kuvvet çalışmaları yapılır. Tesisten uzak,  doğa ortamda antrenmanlara başvurulurken, vitamin ve gıda olayına hemen el atılmalı, gerekirse doktor kontrolünde glikoz, elektrolit serumlar takılmalıdır. Kısacası, sürantrene öyle kolayca gelinen ve çıkılan bir olay değildir. Galatasaraylı futbolculara kim o masalları anlatıyor, bu bahaneleri öne sürmeleri için öğretiyorsa, karşısında bilimi, tecrübeyi ve en-önemlisi kısa geleceği bulacaktır.

Kısa gelecek herkese bunun sadece bir basit yorgunluk, motive eksikliği, güçsüzlük olduğunu gösterecektir. Sezon başı olması ve yoğun maçlara rağmen...


Prandelli’li veya değil!

                                                                                                                       Ertan Hatipoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En okunanlar