2 Kasım 2014 Pazar

FORM'DAN DÜŞEN FORM'SUZA KARŞI

 



Yine bir derby heyecanı havayı sarmış durumda. Günler önceden ‘’Savunmayı ve duran topları çalışıyoruz’’, ‘’Biz daha formdayız’’ gibi demeçler vererek hem karşı tarafı korkutmayı, hem de kendileri taktik jimnastiği yaparak, takımlarını diri ve maça hazır duruma getirilmeye çalışılır. Kısacası, futbol bir modern savaştır ve her savaş gibi, kendine özel taktiği ve stratejileri vardır.

Bu konuda, eski Dünya satranç şampiyonu Garry Kasparov kendi kitabı ‘’ Bir parti satranç gibi hayatım’’ taktik ve strateji kavramlarını çok net anlatmış. Strateji nihai ve uzak temellere dayanan bir kavram, taktik ise, duruma göre, değişken şartlara göre alınması gereken anlık kararlardır. İlk önce hareketlerin stratejisini, daha sonra ise taktik hamleler belirlenir. Rakip takım taktiksel hata yaparsa, kazanma taktiği hamlesi yapılması için fırsat açılır. ‘’Eşit pozisyon’’ dilini anlamayan hoca, gelecek fırsatları öngöremez. Bu durumlara ‘’pozisyon oyunları’’ derler ve amaç kendi pozisyonunuz bozmadan, karşı takımınkini bekleyip, öldürücü hamleyi yapmaktır.

‘’Neden?’’ sorusunun cevabını verebilmek taktiksyen hocayı bir stratege dönüştürürken, ne yaptığını bilen biri her zaman iş bulur, ama neden yapıldığını bilenler her zaman onların üstü olurlar.

Beşiktaş ve Fenerbahçe derbisi liderlik ve psikolojik açısından rakibe darbe indirmek adına son derece önemli bir karşılaşmadır. İşin ilginç tarafı sportif formun son demlelerini yaşayan bir takımla, hiç forma girememiş takım karşı karşıya gelecektir. Bu maçtan kim lider çıkacak söylemek çok zor bir iş olup, üçüncü ihtimal, yanı skor  başka takımlara da işine gelebilir olması, karşılaşmayı daha da ilginç kılmaktadır. Bakalım stratejisini bir kaç yıldan beri değiştirmeyen takım, ayni duruma bu yıl gelebilen karşısında, kim galip gelecektir. Daha sakin olan, karşı takımın hatasını görüp ve değerlendirebilen, kısacası beklemesini bilen takım galip gelme şansı artmaktadır. Bir taraftan Gökha’nın yokluğu ve Kerim Frey’in geçen maçın performansı bu maça taşınabilecek mi soru işaretleri, diğer taraftan  Caner bilmecesi  ve genel formsuzluk problemi maç kantarını hangi tarafa ağır kılacak hep birlikte göreceğiz.

‘’Kazanmak istiyorum!’’ denilmek bir hedef değil, sadece bir arzudur ve ‘’neden ve nasıl’’ları bilinmiyorsa asla kazanılmayacağı aşikardır. Sık sık strateji değiştirmeler böyle bir şeyin olmadığının kanıtıdır. Duygu ve stresli ortamlar stratejileri etkilememeli, her malubiyet sonrası strateji değişirse, sonraki maçlarda hüsranlar garantidir, demektir!

Derby time!


                                                                                                Ertan Hatipoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En okunanlar