14 Kasım 2014 Cuma

SÜPER LİG MOLASI

                        

2014-2015  yılı futbol Süper lig sezonu başlarken, takımlarımız farklı problemleri, strateji ve çözmeleri gereken vazifeleri vardı. Yarış çebine farklı dizilmiş, hazırlık evreleri başlama tarihleri farklı, programları ayrıydı. İlk yarıda toplam 17 turdan 9 tamamlanırken, çekişmeli, zirvede bol takımlı bir yarış gözükmektedir. 

Beşiktaş takımı sezon hazırlıklarını Avrupa ön eleme maçlarından dolayı erken açarken, rakiplerin böyle bir telaşı olmayınca, adeta ‘’yalnız savaşçılar’’ gibi yazın en-sıcak günlerinde Almanya ve İngiltere kamplarında ter döktüler. Antrenör sadakatını bozmayıp, futbolcuların niteliklerini daha ileriye taşıyıp, Feyenoord gibi takımı yenip, Arsenal’e kafa tuttular. Form grafikleri çok yukarılarda Soma Yardım turnuvasında Fenerbahçe ve Chelsea gibi rakiplerini süpürdüler. Lige iyi başlangıç yapmalarına rağmen, Avrupa ligi, Milli takım yoğunluğu ve kadro eksiğinden, ligin 9. haftasına kadar gereken puanları, lider koltuğuna kalıcı oturamadılar. En-iyi futbol oynayıp ve formda olmalarına rağmen hedefledikleri puanları toplayamayıp, özellikle ‘’kendi evinde’’ kaybettikleri puanlar yüzünden çok acılar çekerek zirvede tutundular. Bir çok futbolcusunda formdan düşme belirtileri nüks ederken, Bilic ve ekibi adeta bir sihirbaz gibi silindirin altından tavşan çıkarmaya çalışmaktaydı. Üç cephede ter dökecek futbolcuların varken ve bu gerçek sezon başı belliyken, neden tedbir alınmadı, sorulacak ilk akla gelen sorudur? Özellikle kasım ve aralık aylarında rotasyona hazırlamak üzere en-azından 2-3 futbolcu bulunamadı mı?
 Seneye Şampiyonlar ligine ön elemeli girme ihtimalini göz önünde bulundurmak, şimdiden strateji ve ona göre transferler yapılması gerekir. Yükü 5-6 futbolcudan alınıp dağıtılması en-mantıklı hareket gibi gözükmektedir. Stat problemi, yoğun maç trafiği, formdan çıkmış fazla futbolcusunu barındıran takım 1. devre zirveye yakın kalırsa, bir çok taraftarı için teselli ikramiyesi olacaktır.

Galatasaray takımı Mancini’nin programı Prandelli’ye uygulamak nasip olurken, çok rahat, acele edilmeden bir hazırlık yapmılmıştı. Rahatlık seviyesi fazla olmuş ki, geçen yıl Şampiyonlar liginde tur atlayan takımdan eser kalmamış, ligte de özellikle deplasman maçlarında fazla puanlar bırakıldı. Üç günlük dinlenmeler, formsuz futbolcu, sürantrene masalları ve yanlış transferler derken, iş geldi çattı Abdurrahim ağabey ve ekibine kaldı. Formsuz futbolcuları, ancak dişini sıkarak ligin zirvesinden düşmemeye çalışılırken, tüm ümitler 2. devreye taşındığını görünmektedir.
Kaliteli kadrosu ve iş bitirici yeni yöneticileri ile, Galatasaray takımı birinci devreyi ligin zirvesinde bitireceği izlenimi bırakmıştır. 

Trabzonspor Dünya şampiyonasından yeni gelmiş hocası ile son aşaması Erzurum planlanan, ama gidilemeyen, eksik bir hazırlık dönemi geçirse de, kendisi bir kondisyon abidesi olan Halilhodzic çocukların adeta pestilini çıkarıyordu. Burada sadece problem o antrenmanları gören futbolcu sayısı çok az kalmıştı, zira hepsini beğenmeyip takımdan uzaklaklaştırmıştı…Trabzon için 2 cephede oynamak aslında avantaj olmuş, her gün değişen takıma ‘’oturma’’ fırsatı veriliyordu. Veriliyordu, ama kibir dolu Vahid Hoca her malubiyetten sonra futbolcuları azarlar, şikayet eder, cep telefonundan  kendi transfer tekliflerini gösteriyordu. Her şeye rağmen takım özellikle Avrupa liginde çok iyi duruma gelmiş, yere sağlam basıyordu.
Yeni teknik adam çok rahat edecek, ama Trabzonun asıl çıkışı 2. devrede beklenmektedir. Doğal olarak son 8 maçında Trabzon takımı ligin zirvesine giremese de, fazla uzaklaşmaması ve daha sonra iyi bir hazırlık ile hedeflediği mevzilere ulaşmak olacaktır.

Fenerbahçe sezon başı hazırlıklarını geç başlamış, teknik adam değişiklikten sonra, tüm uğraşlara rağmen takım forma girememiş, hala ‘’antrenmanlı’’ vaziyetinle, kaliteli kadrosu sayesinde lider durumdadır. Sezon başı oynadığı hazırlık maçları ve ‘’kafa-kafaya’’ görüntüsü rakipleri Roma, Sevilla ve Olimpiyakos’u da şaşırtmış, taraftarlarını sevindirmişti. Ama şimdi baktığımızda forma girebilen bu üç takımın performansları nerede, Fenerbahçe'nin nerede? Sadece lige konsantre olmaları, yaş ortalaması yüksek bir takıma problem yaratmıyor, ama takım seneye Şampiyonlar ligine girerse, epey zorlanacaktır.
Birinci yarıda, son 8 maçı fikstür ve sade konsantrasyonu sayesinde lider bitiremezse de, zirvede olacak gibi gözükmektedir.

Anadolu takımlarımıza gelince, ilk göze çarpan oyun ve puan açısından favori takımlardan fazla farkları olmamasıdır. Özellikle Gaziantepspor, Mersin, Akhisar ve Bursa takımların zirveyi çok zorladıklarını, 1-2 şanssız maçları olmasa, ligin manzarası daha da ilginç hale gelebilirdi.
Yine de, bunun için daha 8 maçları var... 




                                                                                                               Ertan Hatipoğlu







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En okunanlar