6 Haziran 2015 Cumartesi

TAVŞAN YAKALAMAK




Yunanistan atletizm kültürü ve gelenekleri hakkında bir çok şey bilinmektedir. Antik yunanlılar özellikle atletizm sporuna ve olimpiyat kültürlerine katkıları tartışılmazdır. Bu günkü atletizm sporun bir çok branşı daha asırlar önce  394 adet(!) antik olimpiyatlarda yapılır,  kahramanlarına ise tapılırmış.
Kahramanlar dedik, aklımıza Yunan atletizmin yeni yıldızı, hem de çok gelenekleri oldukları sprint branşında Lykurgos-Stefanos Tsakonas  anlamlı adında bir delikanlı, geldi. 200m. 20.09 derecesi ile özellikle  Roma Diamond League’de zafere ulaşması, tüm atletizm camiasının dikkatini yeniden o tarafa çekmeye yetti. Bir çok kişiye 200m. yarışı, aslında bir antik Olimpiyatta koşulan bir stadiy- 192,27m. gelen  bir mesafe olduğu, hatırlatmıştı.   
Bizi, ilaveten, bir eski Yunan efsaneye yöneltmiş, kafalarımızda yeniden canlandırmaya neden olmuştu.

Çok eski zamanlarda, Peloponez bölgesi, Mora yarımadasında Polinestor adında bir çoban varmış. Bir gün kuzularını güderken, yakın çalılıktan bir tavşan çıkmış ve var gücü ile koşmaya, kaçmaya başlamış. Polinestor tavşanın peşine takılmış ve arkadaşlarının hayretler dolu gözleri önünde bir müddet sonra, tavşanı yakalamış!
Bilindiği üzere, tavşanların asırlar boyunca yapabildikleri maksimal sürat 15 m/s. Spor bilim adamlarının hesaplarına göre, Polinestor bu günkü kahramanlarla takoza otursa, 100m. 7.2 s., 200m de -14.1 s. gibi inanılması imkansız dereceler koşacak, bunu da hiç antrenman yapmadan gerçekleşirdi. Daha doğrusu- sadece kuzularınla yaptığı çobanlık aktiviteleri ile...

Atletizm’de sprint denilince, en-sık sorulan soru: ‘’ Atletler bir gün 9.00 saniye net koşabilirler mi?’’
‘’Koşarlar, tabi!’’- diye cevap vermekteyiz.
‘’Peki, 8 saniye koşarlar mı?’’ –hemen yeni soru  gecikmemektedir.
İnsanların kapasitesi şudur, budur diyenlere hep gülerek geçtik. İnsanoğlunun kapasitesinin sınırı yoktur. Neden mi?

Atletizm sporu homo Sapiens zamanında gereken ilgiyi görmüş, şimdiki insanlarda( homo İnformatiko) da bu ilgi katlanarak  devam etmiştir. Hiç kuşku yoktur ki, yarınki insanlar, yani homo Kozmo’lar bu sevgiyi daha da ileriye götüreceklerdir.


                                                                                                     Ertan Hatipoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En okunanlar