8 Temmuz 2015 Çarşamba

AVRUPA SÜPER LİG'TE MADENLER BULDU




Dünya spor tarihi, futbol dahil 3. Evresine girdiğini defalarca yazılmış, taşlar yeniden oturduğunu, beraberinde ezberler bozulmaya başlamıştı. Özellikle futbol endüstrisinde yeni çareler, pazarlar, metotlar devreye girmiş durumda. Bu çerçevede en-aranan şey ucuz yetenek olmuş, tüm dünyaya dağılan Scout'lar tartışmasız işini çok iyi yaptıkları, nokta vuruşlar ile hedeflerine gittikleri bir gerçektir.
Yetenek seçimi bir sporun kalkınmasında en-önemli koşul olduğunu herkes tarafından bilinmektedir.Bu konuda ülke futbolunda hiç bir problemi olmadığı, tam tersi fazlalığı vardır, diye haykırmaktadır. Bugün bakıldığında ülkemizde yetenekli genç futbolcudan fazla ne var ki?

Antrenman-eğitim sistemi herhangi bir sporun gelişmesi için 2. önem taşıyan faktördür. İşte burada biz bariz bir şekilde geri kalmakta, özellikle Avrupa’daki futbolculardan uzaklaştığımız noktadır. Yaklaşık 10 yıldan beri esen yeni rüzgar, eski ezberlediğimiz sistemi süpürürken, bizi tam anlamı ile, dört yolda kararsız ve bilgisiz yakaladı. O yetenekli çocuklarımızı bir yere kadar yetiştirir, daha sonra oldukları yerde bırakmak zorunda kalınmaya başlanmıştı. Kısacası, biz zirve futbolcu yetiştirmekte son derece zorlanmaya başlamıştık!

Bu durumu gözleyen avrupalı simsarlar, ‘’beyaz karnımızı’’ yakaladılar ve Süper lig’imizin genç, yetenekli, ama ayni zamanda ucuz futbolcularımızı transfer listelerinin başına koymaya başlamışlardı. Bu süreç Arda Turan ile başlamış, Diego Simeone gibi teknik adam, kalitesine kalite ilave ederek, Barcelona’ya satmış durumda! Biz kendimiz yetiştirip bunu yapsak, ne iyi olurdu, diye insan düşünmemesi mümkün değildir…
Bir diğer ‘’şaşırtıcı’’ transfer hiç kuşkusuz 18 yaşındaki Bursa’lı forvet Enes Ünal’dır. Manchester City gibi bir Dünya devine transfer olması güzel, gurur verici bir olaydır. Kabullenmez tarafı ise, kendi kulübünde ufak ve günlük hedefli hocalara denk gelmesi ve oynatılmamasıdır. Neticede, 20-ye gideceğine, 4-5-e bırakılmasıdır.
Benzeri durum 21 yaşındaki dev stoper Atınç Nukan için geçerlidir. Nasıl da bir hoca çıkıp da, 3-4 maçı ‘’riske’’ edip, delikanlıyı oynatmadı? Bu kadar neticeye odaklı mı Süper ligimiz? Oynatmayanlar şampiyon mu oldular, diye insanın isyan etmemesi mümkün değildir…

Avrupa'ya transfer olan diğer genç futbolcularımız Batuhan Altıntaş, Kerem Dinçer, Doğan Erdoğan, Sezer Özmen’i biz yetiştirip, daha sonra satar veya satmaz olsaydı, çok daha faydalı olmaz mıydı? Ama bunu yapmak için bilgi, sistem ve emek ister…Bir an önce yeni sisteme uyum ister.

O zamana kadar kulüplerimizin kasaları boş, sportif başarılar unutulmuşa mahkum olacaktır, maalesef!


                                                                                                Ertan Hatipoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En okunanlar