Yarışlarda yüksek stres ortamı bir çok sporcuyu etkileyip,
başarıdan uzak tutmaktadır. Pratikte korku ve endişe sadece bizim beynimizde ve
algılarımızda yaşamaktadır. Neticede dış olanaklar değil, bizim algılarımızın
aldıkları önemlidir. Çoğu kez bizim düşüncelerimiz korku, endişe ve rahatsızlık
yaratmaktadır. Endişelerin ve güven eksikliği beraberinde kötümser düşünceyi ve
gereksiz gerilimi getirmektedir. Fazla heyecan yapan sporcular, kendilerini ve düşüncelerini
kontrole almaları mümkün olduğunu anlamaları gerekir.
Peki, nasıl yapılır?
Benzer durumlarda, yarışlardan önce yapılması gereken çok
basit tespit ve yapılacaklar vardır. İlk olarak endişenin farkına var ve
kabullenmesini öğren. Hissedilen sinir enerjine karşı savaşma. Fizyolojik olarak, yarışlardan önce
adrenalin yükselmesinden kaynaklanmaktadır. Bu duruma fazla odaklanman gerekir.
Yarış esnasında fazla sinir enerjisi boşa akıtmamanız için
önceden doğru planlama ve organizasyon gerekli. Yarışta hareketlerini erkenden
planlama yardımcı olacaktır. Hocan ile yarışta olabilecek her türlü değişik
durumları gözden geçir. Çantadaki eşyaları iyi kontrol et, yedek ekipmanlarını
ilave etmeyi unutma. Yarış saati, yeri, iklimi öğren. Yarış yerine acele
etmeden git. Isınmanı her zaman gibi, farklı hareketler ilave etmeden yap. Uğur
getiren maskotunu unutma. Hareketlerin doğru, her şey yolunda olduğunu, kendini
hayal etmen için birkaç dakika ayırmalısın. Gözlerini kapat, yavaş nefes al ve en-başarılı yarışını aklına getir. Kendine şöyle de:’’Ben yaparım,
muhakkak ulaşırım!’’ Monolog durumunu tamamen
değiştirecektir, göreceksin!
Yarışın değişen olanakları için çok fazla esnek olman
gerekecek. Tabi, tüm bunlar yarışın stratejesi ile, uyumlu olmalıdır. O stratejin
ise basit, kolay ulaşılan ve güvenilir olacaktır. Mesela, grupta iyi
pozisyon almak ve korumak, her ataklara hemen cevap vermemek, son finişe
girerken bir ‘’tık’’ vites daha kullanabilmek
gibi…
Yarış sürerken neticeye değil, çözmeniz, dikkat etmeniz
vazifelere odaklanmalısınız. Tüm gücünüzle geçmiş veya geleceği değil, şimdiyi yaşamalısınız. Final çizgisini ve ödül töreni gibi, olayları düşünmek son derece
tehlikelidir. Şu an ne yapıyorsun önemlidir, bunu sakın unutma. Önemli olan
duygusal enerjin önceden patlaması değil, yarış boyunca eşit dağılmasıdır. Kritik anlarda sana lazım olacaktır…
Bunun için nefes ritmini kontrol etmeli, böylece kendi iç
disiplinini kontrol altına tutmalısın. Yarış ayrıntılarına tam konsantre
olmalı, sadece gerçek ustalar bu silahın faydalarını gördüklerini,
unutmamalısınız.
Ve, gülümsemek! Yüzünüzün bu basit hareketi tüm gerginliği
atarken, kırılgan rakiplerinizin üstüne yüklenecektir.
Gülümseyişleriniz gamzeli olsun!
Ertan Hatipoğlu