13 Aralık 2015 Pazar
8 Aralık 2015 Salı
MONACO'LU MEMURLARIN İŞGÜZARLIK KRALLIĞI
Ne derler, alışmış kudurmuştan
beterdir...Monako’lu memurlar yine boş durmadılar, geçmişi kurcalarken, bu
sefer 2005 Helsinki Dünya Şampiyonasında, 800m. bronz madalya kazanan Rus atlet Tatyana Andrianova'nın geriye
dönük testinde, stanozolol maddesi buldular. Ertesi sabah, daha kahvelerini
içmeden, Rusya Atletizm Federasyonunu aradılar ve ‘’gereğini yapın!’’ dediler.
Ruslar zaten şu günlerde, malum kafaları çok dolu, hemen sporcuya 2 yıl ceza ve
9.08.2005-9.08.2007 tarihler arası ne başka neticeler almış ise, hepsini iptal
ettiler, sildiler...
Tatyana sporu
çoktan bırakmış, 35 yaşının olgunluğu olsa da, zor anlar yaşadığını tahmin
etmek, zor olmaması gerek.
İAAF Doping
kontrol Komisyonun yaptığı bu iş ibretliktir; Bir taraftan, ne demişler, acele
işe şeytan karışır, diye...Monacolu’lar olayı iyice düşünmeden, olayı her
tarafından bakmadan, sırf iş yapalım, şunlara haddini bildirelim diye, sıradaki
büyük gafına imza atmışlar.
Dünya Antidoping
Yasasına ve İAAF talimatlarına göre, 1.01.2015 tarihine
kadar atletlerin numunelerini dondurma süresi 8 yıl olacaktır! Böylece,
sporcunun 9.08.2005 tarihinde alınan numunesi en-geç 9.08.2013 tarihinde imha edilmesi gerekir ve daha
sonra geçerliliği yoktur. İAAF 4 yıl
değil de, 2 yıl ceza verirken, olay eski olduğu için, eski kurallara riayet ediyor da, bu ayrıntıyı gözden kaçırması pes dedirtecek cinstendir.
Kaldı ki, yeni
kurala, yani 10 yıl dondurma süresine göre hareket etse bile, yine olmuyor,
zira numunesi 9.08. 2015 tarihinden sonra bakılmıştır.
Andrianova
karardan sonra CAS-a başvurmuş durumda ve büyük ihtimal kazanacak, Monaco’lu
memurların zaten sarsılan prestijleri bir daha yara alacaktır. Son dönemde ceza
almış sadece rus atletlerden 3-ü aklanmış, hatalar sonucu madur oldukları
ortaya çıkmıştı. Tatyana büyük ihtimal 4-ü olacaktır.
Bir de, şu geriye
yapılan numune testleri, kime ne yarar, ne getirmektedir? Maria Mutola yıllar
sonra, bronz madalyasına kavuşunca çok mu mutlu olacak, horon mu tepecektir?
Net klasmanı olmayan tek spor atletizm ne kadar yaralar alacak, bunların
hesabını da birileri yapmalı.Yoksa, bu gidişle, Monako’lu memurlar antik
Olimpiyatlarda 4 kez şampiyon olan Rodos’lu Leonidas’ın naaşını çıkarıp, teste tutacaklar!
Ertan
Hatipoğlu
28 Kasım 2015 Cumartesi
ŞAMPİYONLAR LİG'İN DERSLERİ
Şampiyonlar liginde 5. maçlar oynanırken, büyük paraları
yine ‘’oynadıklarını’’gördük. Çok büyük paraların…İşte, gruplarında birinci
olması kesinleşen takımlar-Real Madrid, Barcelona ve Bayern Münih.Bunlar zaten
Dünyanın en-zengin kulüpleri.Bir başka grubunda birinci ise, Gasprom’dan desteklenen Zenit takımıdır.
Ligin gruplar aşaması ise, bize başka bir gerçeği açıkça
gösterdi; Büyük paralar ile sadece olmadığını, onlara rağmen her takım başarıya
ulaşamadığı. Manchester United 140 mln. Euro transfer bütçesi ile, Wolfsburg’a
karşı son maça kadar endişe ile bekleyeceklerdir. Kısacası, sadece para değil, akıl da lazım!
Her zaman gibi, bu ligde en çok kazanan mütevazı takımlar oldu. İşte Astana,
kısıtlı yatırımı ile, herkesin kalbini feht ettiler.. Büyük takımlara karşı
sergiledikleri cesur ve açık futbol ile, saygı gibi pahasızı kazandılar!
Ertan
Hatipoğlu
18 Kasım 2015 Çarşamba
MONACO'LU MEMURLARIN EN-SON MARİFETLERİ
Şu Monaco’lu memurlar düzelmeyecek, kardeşim! Yeni Başkan
da gelse, vitrini makyajlansa da, adamların içi böyle, genlerinde var…
Pazar günü Japonya’nın Kanazawa maratonunda çok çirkin olaylar oldu. İrkuts’tan gelip, Rus atlet Viktor Ugarov, uluslararası maratonu kazandı,
üstelik parkur rekorunu 2.17.19 derecesi ile geliştirdi! Ama bu zafer Rus
sporcuya sevinç ve gurur değil, hüsran getirdi. Neden mi?
Yarış, İAAF-ın Rus Federasyonuna getirdiği yasaktan tam 2
gün sonra yapılıyordu. İAAF dün ‘’bu vahim olayı’’ ele almış, Ugarov’un ‘’büyük
günahını’’, atletizmin gelişmesini engelleyen hadiseyi masaya yatırmıştı. Ne de
olsa, onlar bir Monaco’lu memur ve genlerinde atletizmin prestijini korumak vardır!
İlk önce, Rus maratoncunun rekorunu iptal etmişler, daha
sonra organizasyona baskı yaparak para ödülünü verdirtmemişler. Yetmemiş,
Monaco’lular Rus Atletizm Federasyonundan Umarov’a ceza talep etmişler. Neden? Çünkü,Viktor
koşmuş ve kazanmış…
Sadece, İAAF
Disiplin Komisyonu şunu unutmuşlar - bu sporcuyu maratona koşması için
birileri müsaade etmiş! Bu birileri yarış organizatörleridir ve onlara ‘’ceza’’
gibi hiç bir kelime çıkmamıştır. Bu olayın bir başka skandal tarafı ise, Umarov'un hiç bir zaman milli olmamasıdır! Adam milli değil, ülke atletizmin ceza alıp, almamasını nasıl takip etsin? İAAF kimlere ceza vermeye, kimleri üzmeye çalıştığı çok net gözükmektedir.
Kısacası, atletizmde ‘’adi suçlu‘’olman için ille de,
yasaklı madde alman gerekmiyor, artık…
14 Kasım 2015 Cumartesi
İAAF GÖZ YAŞLARINA İNANIR MI?
Akşam geç saatlerde İAAF Konseyi Rusya Atletizm Federasyonun
(RAF) üyeliğini bloke etti. Karar 201. İAAF Konsey olağan dışı toplantısında oylandı.
Toplam 26 Konsey üyeden 24 katıldı ve 22 ‘’evet’’, 1 ise
‘’hayır’’oy kullandılar. Konseyin Rus üyesi doğal olarak, oy kullanmadı…
Karardan sonra, hem Başkan, hem de bazı eski yıldız
sporcu-üyeler çok kızgın oldukları, atletizmin prestij kaybının sebebi Rusya
olduğunu öne sürdüler. Sanki ayni kişiler yeni seçilmiş, neredeyse 10 yıldan
beri Konsey üyeleri değilmişler gibi konuştular…Sanki , ayni kişiler daha geçen
yıl Dünya gençler yürüyüş ((Cheboksary 2016) ve Dünya gençler şampiyonası
(Kazan 2016) için onay vermediler, Ruslara güvenmedikleri gibi, karar verdiler.
Daha sonra, etik ve vicdani değerlerinden bahsedildi ve İAAF dürüstlük
ilkelerini hatırlatarak, toplantıya son verildi.
Bakalım bu karardan sonra, neler olacak, tarafların önünde
ne gibi olasılıklar gözükmektedir:
1.
Rusya’nın hiç bir atlet ve yardımcı personeli
uluslararası yarışlara iştirak edemez!
2.
Rusya İAAF veya EAA yarışlarına ev sahipliği
yapamaz!
3.
RAF delegeleri CAS-ta yapılacak duruşmalarda yer
alamayacaklar!
Üyeliğin geçici bloke edilmesi:
1.Rus atletlerin milli yarışlara girmelerini engellemez!
2.Rus elit atletlerini İAAF Antidoping programlarından muaf
kılmazken, tam tersine, daha sık kontrole tabi tutulacaklardır!
Daha sonraki adımlar şunlardır:
- - RAF kendi üyeliğinden vazgeçmez ise, İAAF geçici
üyelik kesintiyi dağimi yapmaya sahiptir.
- - RAF üyeliğini geri alması için, bazı kriterleri
yerine getirmek zorunda: Mesela, Rune Andersen (NOR) başkanlığında bağımsız
denetleme ekibini kabul etmek zorundalar.
Kısacası, Rusya
atletizmi için ‘’Sevr Antlaşması’’ yürürlüğe girecektir!
İAAF na slezam ne verit!
Ertan Hatipoğlu
3 Kasım 2015 Salı
MOURİNHO'NUN AYAĞI KAYINCA...
Chelsea takımın çok yönlü menajeri Mourinho son haftalarda zor günler geçirmektedir. Bir çok taraftan darbe üstüne darbe alan kurt hocanın atılması yönde iddia bahislerin oranı 1.30 düşmüş durumda. Durum o kadar vahim…
Son Liverpool malübiyeti taraftarların maç bitmeden yerlerini terk etmesi, maçtan sonra basın toplantısında 7 soruya ‘’söylenecek bir şey yok!’’demesi, 11 maçta 6 kez mağlup olması ve düşme potasına girmesi, hem Jose, hem de takımı için son derece üzücüdür.
Yere düşen Mourinho’ya ağır darbelerden iki tanesi Madrid’ten geldi. İlk önce ‘’El Pais’’ gazetesi ‘’Mourinho’ya acımak mı? Asla!’’ diye manşetten çıkarken, eski düşmanı Jorge Valdano:‘’o sıradan bir hoca, fazlası değil!’’diye demeç vermiş. Jose’nin onu Real’den kovmasının kuyruk acısı dinmemiş, artmış anlaşılan
Tüm bunlar olurken, kurt hocanın hiç bir takım oyuncusunu hedef göstermediği, krizi son derece akıllı yönettiği göze çarpmaktadır. Neticede takım futbolcular arkasında oldukları, hocalarına güvendiklerini beyan etmiş durumdalar. Abramovic bunları görecek ve algılayacak olmalı ki, çok sevdiği ve güvendiği hocasına son şans vermiş gözükmektedir.Yarın, evinde Dinamo Kiev maçı ve cumartesi Stoke City deplasmanında tam anlamı ile dananın kuyruğu kopacaktır. Kısacası, Hamlet'in delirmeden önceki söylediği ''to be or not to be''sözlerini Jose de söyleyecek.
Düşenin dostu sadece kendiymiş…
Ertan Hatipoğlu
30 Ekim 2015 Cuma
SÜPER LİG MANZARASI
Türkiye Süper Ligi'mizin 10 haftası biterken oluşan manzara
bir çok futbol sever için normal gözükmektedir. Fakat, hakem hataları damgasını
vuran ligin bu bölümünde en-çok TRABZONSPOR taraftarını üzmüş durumda. O
hatalar yüzünden Karadeniz takımı puan cetvelinde bekledikleri, oynanan
futboluna denk gelecek yerinden oldukça geride kalmış durumdalar. Bunun dışında, diğer favori takımların puan
durumlarında bir anormallik gözlenmiyor.
Lider BEŞİKTAŞ eski hocası Bilic sayesinde, ön eleme
oynamadan, rahat bir hazırlık geçirdi. Özellikle Lig maçlarına çok önem
verildiğinden, takım iyi, hazır gözükürken, tecrübeli hocaları sayesinde,
muhtemeli yüksek ‘’Quaresma-Töre, Gomez-Tosun’’ problemleri yaşamadan, yoluna
devam etmektedir. Geçen yıla nazaran, daha geniş ve kaliteli kadrosu ile Avrupa
Lig’inde daha iyi futbol ve puanlar alınmalıydı. Yıllarca başına gelen sakatlık
sendromunu çözmüş, çok sayıda futbolcusu ise olgunluk yaşlarına girmiş durumda.
Sezon başı yükseklik kampların nimetlerinden faydalansaydı, takım şu anda çok
daha ‘’çelik’’gözükebilirdi. Bir de, şu ‘’bin dokuz yüz Balkan harbinden’’
kalma antrenmanlara az çok modernleşme, yenilenme, çeşitlenme, fantezi
katılsa, tadına doyulmazdı.
GALATASARAY takımı rahat, planlama açısından son derece iyi
bir hazırlık evresi geçirdikten sonra, dikkatini ağırlıklı olarak Şampiyonlar
Lig.’ine vermiş durumda. Takım formunu ona göre planlayan Hamza Hoca, amacına
ulaşmış gözükmektedir. Eleme maçların en-önemli bölümünde takımı hiç kuşkusuz
kendinden zayıfları yenecek, kuvvetlilerden ise, maksimalini alacaktır. Süper
Ligi'mizde de özellikle önümüzdeki 6 hafta çıvarında liderliği zorlayacak gibi…
Takımın tek kusuru hazırlık döneminde yüksek rakım
kamplarından yeterince faydalanamaması gözükmektedir.
FENERBAHÇE bu yıl uzun zamandan beri Şampiyonlar Lig’in, ön elemesine katılmaktaydı. Takım geçen yılların hazırlık şablonunu bozmazken, geleneksel
‘’12 gün Topuk Yaylası’’ antrenman metodu olarak, skandal tarifesini uyguladı.
Bu yetmiyormuş gibi, ön elemenin önemli Shakhtar maç haftası son derece durumuna
göre sakıncalı bir Afyon turnuvasına gitti. Kısacası, yeni hocası Pereira tüm
bunlara ‘’stop!’’ diyemedi, takımı hazırlayamadı. ‘’Sportif forma ulaşılması
genel hazırlık dönemin görevidir!’’diye yazılı antrenman prensibi vardır.
Akademisyen olduğunu iddia eden Portekizli hoca, gereğini yapmalıydı.Takım
maçtan maça ‘’antrenmanlı’’duruma gelmektedir, ama asla sportif forma ulaşamaz!
Sayın Pereira iki sportif vaziyet arasında farkı biliyordur…
Ertan
Hatipoğlu
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
En okunanlar
-
Yaz yaklaşırken birçok insan fiziksel olarak iyi görünmek ister. Büyük oranı bunu ...
-
Elit sporda buz banyosu (Ice Bath), Cryoterapy veya soğuk tedavi(Coldterapy) olarak bilinir. Özellikle uzun koşulardan ...
-
Bu tür sorular, özellikle koşuya yeni başlayanların kafalarını kurcalamakta. İlerleyenlerin de hataları yok değildir…Tüm ...
-
Özellikle 2. yarı hazırlık kamplarında futbol hocaların başvurdukları bir antrenman türüdür. Avrupa kulüplerinde son gün...
-
Her şey Copa America’dan hemen önce başladı. Mayıs ayı sonu Brezilya Milli takımı Teknik ...
-
DOPİNG kelimesi sporda son zamanlarda en-kullanılan, moda olan kelimedir. Sporda derken, futbol ...
-
Biz problemleri sadece antrenman-eğitim açısından tespit etmeye gayret göstermekteyiz. Orası en-önemli, neticeleri d...
-
Koşucular arasında, özellikle sıcak havalarda ‘’canın su istemese de, iç!’’ yazılmayan kural vardır. Bu gib...
-
Fenerbahçe takımın şampiyon hocası Ersun Yanal antrenman bilimin nimetlerini uygulamaya devam ederken, futbolda d...