22 Ağustos 2015 Cumartesi

SUÇLU'LAR, AYAĞA KALKIN!





Tam 3 yıl sonra, türk atletizm tarihinde ilk ve tek olimpiyat altını CAS kararı ile elimizden alındı. Ne kadar da üzülsek, azdır...

Her şey 2012 yılı kasım ayında başlamış, Atletizm Federasyona patronu İAAF-den Aslı Çakır ile ilgili biyolojik pasaportta anormal durumlar olduğunu,  sporcumuzun savunması istenmekteydi. Apartopar savunması, çok komik ve amatör ifadelerle gönderildi ve 3 yıllık izdirap başlamış oldu. O zamanki kulüp doktoru  ve akıl hocası Ahmet Karadağ, Aslı olimpiyat şampiyonu olunca kanal kanal dolaşıp, sporcuya ne kadar çağdaş sistem uyguladıkları ballandıra, ballandıra anlatmaktaydı... Vazifesi ve görevi olmamasına rağmen, sporcuyu o kadar sahiplenmişti ki, o önemli savunmayı kendi elleriyle yazmıştı. Yazmıştı, ama İAAF Tıp Komisyonu savunmayı okurken gülmekten bayılacakmış ki, hemen TAFederasyon'una  ‘’gereğini yapın!’’ talimatı vermişlerdi. Yani, sporcuya ömür boyu ceza ve altın madalyası iade isteniyordu.

O zamanki Federasyon Başkanı Mehmet Terzi  meseleyi ciddiye alıp, seferberlik ilan edeceğine, konuyu saklamaya, kilimin altına süpürmeyi tercih etmişti. En-azından ülkemizin en-iyi hematologlarına danışarak, tarihimizin ilk ve tek olimpiyat şampiyonunu, el verdiği kadar konuyu netleştirmeliydi..O ise, bu seyahat benim, ‘’ben olmadan koşamazlar!’’ deyip, Dünya’yı dolaşmakla meşgul olmaya devam etmişti.  Sonra zaten, bir yılın içinde 50 çıvarında sporcusu yakalanınca, suçu başka yerlere atıp istifa etmek zorunda kalmıştı.Evet, bir çok kirli çamaşır geride bırakarak, istifa etti, kurtuldu! Kimse de şimdiye kadar hesap sormuş değil...
Üstelik, Aslı konusunda ne karar vermiş, ne de herhangi bir yardımı dokunmamış, ‘’bebeği’’ daha sonraki Başka’a, yani Fatih Çintımar’ın ellerine vermişti. Bu arada İAAF ile aramız açılmış,  bizden  defalarca ‘’gerekeni’’ istiyor, somut sonuç alamıyorlardı...

Nihayet, aralık 2013 TAF Aslı Çakır’ı suçsuz bulmuş, ‘’0’’ceza vermişti! Bu karar İAAF-nin yetkililerini iyice kızdırmış,  adeta kendinden geçiyorlardı. Derhal konuyu CAS-a taşıdılar, Aslı’yı ve onu savunan TAF-ı en-ağır bir şekilde cezalandırmak istemekteydiler. İşte, bu aşamada  sporcunun dosyası profesyonel ellere verildi, hatalar düzeltildi ve  dava bir hayli çekişmeli hal almış, uzun sürecekti. Sonunda, İAAF ile karşıdakiler el sıkışmış, ‘’8 yıl’’ ceza alınmıştı.

Kısacası hikaye bu,  Türkiye’mizin atletizm’de tek altın madalyası böyle çarçur edildi, ama suçlular kafalarını yere gömüp, ölü taklidi yapmaktalar. 

Hey, kondisyoneri Aytaç Özbakır, çık ve anlat bakalım ne metotlar kullandınız, ne oldu da çuvalladınız, çık o zamanlar gibi, ekranda arslanlar gibi anlat!

Anlat ki, başkaları yanmasın!

                                                                                                     Ertan Hatipoğlu


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En okunanlar