Antrenman, maç, antrenman-günler
geçiyor…Elinizden geleni her şeyi yapıyorsunuz, dinlenmeleri, diyeti, her günkü
protein ve karbonhidratlarınızı doğal kaynaklardan temin etmektesiniz.
Vücudunuzdaki testosteron oranını gereken seviyede tutacak yağları da
unutmuyorsunuz…
Her şeyi
mükemmel yaptığınızı düşünürken, en-çok ihmal edilen, ama son derece önemli
UYKU’yu unutuyorsunuz. Evet, yanlış anlamadınız, yatay pozisyonunuz sportif
derece veya başarınızla çok alakalıdır! Antrenman ve uyku birbirinden bağımsız
da olsalar bakalım birlikte nasıl çalışmaktalar.
Hormonal
salgılanmasına sebep olan uyku, antrenman derecelerini etkilemektedir.Akşam uykuda vücut büyük
miktarda büyüme hormonu salgılamaktadır. Kas kütlesini artırmak isteyen her
sporcu bunu bir kez tükenmez
kalemle yazması gerekir. Ne kadar uyku- o kadar kas kütle!
Kadınlarda
böyle bir hormon salgılanması bir kaç kez gündüz vakti gerçekleşmektedir.
Erkeklerde ise, sadece bir kez, o da
derin uykuda, gece olmaktadır. Yeterince uyumayan, derin uykuya dalamayanlar, gereken miktarda büyüme hormonu salgılayamadıklarından, kassal büyümesine engel
olmaktadırlar. Üstelik iyi uyuyamayanların vücutlarında fazladan kortizon hormonu birikmektedir.
Kortizon ise, kas kütlesini bozmakla görevli olup, tam toparlanma
gerçekleşmemektedir.
Her
antrenmanda ufak tefek kas fibrinlerin kopması veya deformasyonları olur.Onlar
onarılınca, sporcu kendini eskiden
daha kuvvetli hisseder. Toparlanmayı ihmal etmek çok akıllıca bir iş değildir,
kısacası…
Uykusuzluk tiroit bezin hormonlarını olumsuz etkilemekte, yüklemelerin yakılmış kalori dengeleyicilerini bitirmek demektir.
Sportif başarılarınıza geceler boyunca ‘’şu Bar benim, bu senin…’’
derken, pranga vurmakta olduğunuzu bilin. Yaptıklarınızı bir kez daha düşünün
ve siz siz olun- günde 8 saat uyuyun!
Ertan
Hatipoğlu