2007
yılından beri, bir gerçek çok nettir; Soçi subtropical iklimli bir Karadeniz
tatil yöresidir. Yer olarak buz ve kar yarışları hariç, başka neredeyse her
şeye uygundur. IOC bu gerçeği bile bile Soçi’yi seçti, zira onların
misyonlarından bir tanesi, kış sporlarını Dünyanın her köşesine yaymaktır.
Özellikle
iddialı kafilelerin en-önemli görevlerinden biri, yarışacakları yerin hava ve kar koşulların istihbaratıdır.
Müsabaka yerlerinin ısı tahminlerinden tutup, olimpiyat köyünün yataklarına
kadar her ayrıntı, kafilelerin Soçi’ye haftalar önce gönderdikleri uzmanlar
tarafından not edilerek, teknik kadrolara aktarılmaktadır.Sonrası sporculara
kalmış, muhtemel şartlara adapte olup, başarılı olmak onların ellerindedir.
Ev
sahiplerin çok miktarda kar depoladıklarını ‘’Sağır Sultan’’ bile duydu.Hava
şartları değişince, onlara
başvurulacağını ve eski kar
kalıntıları ile sulu,yumuşak ve ağır olacağı herkesin bildiği bir gerçektir.
Ona göre çalışanlar, adapte çabuk olanlar da başarılı olduklarını görünüyor.Geri
kalanlara ise, sadece ağlamak,mazeret bulmak kalmıştır…
‘’Roza
Hutor’’pistinde bir çok sporcu düşerek yarışını tamamlayamadı, kayak koşuda,
snowboard’ta göz yaşların bol aktığı yerlerdi.Halfpipe’de ise ev sahipleri son
anda suya dönüşen kar’ın üstüne depolanandan ilave ederek, yarışı mümkün
kıldılar. Uzun lafın kısası, sayı olarak tüm sezonda düşen, tamamlayamayan
sporcu, burada düşmüştü!
Hannah
Teter gibi usta snowboard’çı bile,
her tür yolu denediğini, fakat madalyasız kaldığını vurgularken, pistin
kalitesizliğinden şikayetçi oluyordu.Biatlon'da sporcular düşerken ev sahipleri,
kar’ın sertleşmesi için kimyasal maddeler atıyor, fakat bunları önleyemiyordu.
Özellikle virajlar su barajına dönmüştü…
En
hazırlıksız, en-yüksek sesle ‘’ağlayan’’ Amerikalı sporculardı.Belli ki,
istihbarat işlerini bu sefer tatil edip, ihmal etmişlerdi. Hiç kuşkusuz
Olimpiyat’tan sonra, istifalar havaya uçuşacaktır…Snowboard’çı Danny Davis
parkuru direkt ‘’bokluk’’ olarak nitelendirerek, ne kadar hayal kırıklığına
uğradığını açık açık belli ediyordu. ‘’İlk bahar kayak kaymasına’’ benzetenler
de oldu…
IOC için
şartlar, kazananlar önemli değil, yeter ki yarışlar iptal edilmeden devam
etsin. Gemileri su alsın, ama alabora olmasın misali…İptal yarışlar olmadıkça,
IOC gemisi yoluna devam eder, karaya ulaşır gibi gözüküyor.
Tüm bunlar olurken, dersini iyi çalışanlar işini bitirdi,
başarılı oldular.Madalya sıralamasına bakarsak onların kimler olduklarını çok
net görmekteyiz.
Soçi gözyaşlarına inanmaz...
Ertan Hatipoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder