2 kez Olimpiyat şampiyonu, efsane atlet, Jamaica’lı Veronica Campbell Brown’un aylarca kendi ülke federasyonu ve IAAF ile, gergin savaşına tanık
olduk. Daha doğrusu, 3 ekim 2013 tarihinde Jamaica Atletizm federasyonun atleti
suçlu bulmadığı kadar…
Haziran ayında, Kingston’da bir müsabaka sonrası kontrolde
alınan numuneden sonra ''hidroklorotiyazid'' adında yasaklı madde çıkmıştı.Dünyada
bir çok atlet bu veya benzeri maddeden cezasını çekti veya çekmektedir.IAAF bu
gibi durumlarda çok hassas, zira nizamı bozmak hiç istemediği bir şeydir.Belli
ki, 3 ekimden sonra kendi üyesi Jamaica’ya o meşhur baskılarını yaptı ve neticede fazla duyulmadan Veronica’ya
‘’suçsuz’’ kararı 2 yıl men cezasına dönmüştü!
Monacolu memurlar rahatladı, Jamaica’ya karşı uçan savaş
baltalarını hemen yere gömmüşlerdi…
31 yaşındaki Brown için artık, bir tek CAS yolu kalmıştı! Californiya’lı avukatı Howard Jacobs savunmasında Veronica’nın Olimpiyat ve
Dünya şampiyonalarından toplam 18 madalyadan söz etti, daha sonra bir yara tedavisinde
kullanılan kremden ve onu yarıştan sonra deklare ettiklerini vurguladı ve
sonunda numunelerin kural dışı şartlarda muhafaza edildiklerini, neticelerin tam
nizami olmadıklarını iddia etti. Kısacası çok etkili ve ustaca bir savunmaydı
ve neticede Veronica suçsuz bulunarak davayı kazanmıştı! Demek ki, iyi bir avukat
adamı…
CAS’a başvurup kazanan atletlerin sayısı azdır, ama hepimiz
akıbetlerini biliyoruz.Yüklü tazminatlarını aldılar, fakat bir daha piste çıkmadılar
veya çıkıp vasat dereceleri ile yetinmek zorunda kaldılar.
Davayı kazandıktan hemen sonra yaptığı mağdur açıklaması ile,
Jamaica'lı atlet elinde tutuğu kozun farkında.İstese çok yüklü bir tazminat
davası açar, IAAF prestijini ve kasasını iyice boşaltır. Öbür yolu ise,
kariyerinde kalan 3-4 yılını yelkenleri ‘’fora’’, konsantrasyonu tamamen piste
odaklanmış olandır.
Seçilen yol çok çabuk belli olur...
Ertan
Hatipoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder