İnsan eski sporcusu da olsa, üzülmesin
mümkün değil. Elvan’ın doping haberi, bir taraftan çok emek verdiğim, diğer
taraftan ise tüm ulusu hayal kırıklığına uğrattığı için, son derece üzücüdür.
İAAF geriye dönük testlerde 2007 yılında
yapılan Dünya şampiyonasında 10.000m. yarışından sonra alınan ve dondurulan
numunesinde ‘’stanozolol’’ adında son derece klasik, eski ve ilkel doping,
üstelik insan vücudu üretmediği bir maddedir. Yani, dışarıdan alınmış veya
sızmıştır…
Yaklaşık 3 gün sonra Elvan konuyla ilgili
Türkiye AF konuyla ilgili savunma verecek, ‘’B’’numunesini açılmasını talep
edecektir. Daha sonraki 2 hafta içinde de Lozan’da ‘’B’’ numunesi açılacak ve
sabahtan başlayarak akşam üstü bitecek şeklinde, kendi veya vekili gözü
önünde neticesi belli olacaktır.
Lozan laboratuvarı müşterisi olmasına rağmen, neticeyi sporcuya değil, İAAF
gönderecek ve sonuç oradan TAF aracıyla duyuracaktır. Bu zaman içinde Elvan
tedbirli olarak hiç bir yarışa katılamayacaktır.
Tüm bu olayda İAAF yaptığı 2 stratejik hata
vardır. Birincisi, bir sporcunun pozitif olduğunu, ‘’B’’ numunesi
kesinleşmeden, yani sporcu rahatsız edilmeden savunma yapamadan, kamuoyuna
duyurmaktır! Şu anda sporcu her taraftan rahatsız edilmekte, rahat kafa ile
hareket edememektedir. İyi bir avukat bu durumu değerlendirmesini iyi bilir…
İkincisi daha da vahim; Yapılan geriye
dönük testlerin tarihi yeni değildir! Belki de bir-kaç ay, belki de daha
fazladır. Zaten, İAAF onları açıklamak niyetli değildi…İçeriden bir sızma ve
İngiliz kaynaklı baskıdan dolayı açıklandılar. Bundan dolayı, WADA Kodeksine
göre, ‘’A’’numunesi açılış tarihi ile ‘’B’’numunesinin açılışı belli bir
süreden sonra güvenliğini kaybetmesinden, geçersiz sayılacaktır! İşte, Elvan
avukatının bastıracağı yer! Usulden gitmesi gerekecektir.
Başkaların savaşına alet olmak, daha kötüsü
kurban olmak, insana son derece acı vermektedir. Umarız Dünya’da atletizm sporunu bu duruma
getirenler en-kısa zamanda adaletin önüne çıkartılıp, gereken cezalara
çarpılacaktır.
Ertan Hatipoğlu