Beşiktaş takımı bu sezon şimdiye kadar oynadığı 27 resmi maç
sayı olarak, gerçekleşmesi çok büyük olmasa da, bir mucizedir. Bazı oyuncuların
milli maçlarını da ilave edersek, ikinci yarıda da ayni tarifeye maruz kalacağını
düşünüp, toplamda yıllık 60 yakın bir maç trafiği demektir! Özellikle, sezon
başından beri uygulanan o kaliteli antrenman yüklemelerini de ilave
edersek, takımda salgılanan yüksek adrenalin dozunu tahmin etmek zor
olmayacaktır.
Yüksek antrenman ve özellikle maç yüklemelerde adrenalin
salgısı artmaktadır. Beraberinde organizmanın anabolizan, yani yenilenme
süreçlerini hızlandırır. Kısacası, ne kadar çok adrenalin, o kadar performans…Yüklemelerin
artması, futbolcuların doğal yenilenme makinasını çalıştırmak, hiperfonksiyon
varsa hipertrofi de var, demektir. Dokular yeni, çok daha kaliteli oluşumlar
inşa
ederek, sporcuların performanslarını yükselmektedirler. Buna kısacası
adaptasyon, uyum süreci derler. İnsan organizması tahmin edilenden çok daha
yüksek seviyelerde uyum sağlayabilir. Bunun en-bariz örnekleri yogalardır.
Onlar gömülü olarak bir haftaya kadar kalabilir, sonra bir şey olmamış gibi
kalkıp, hayatlarını olduğu yerden devam etme kapasiteye sahipler. Her şey
antrenman ve uyum meselesidir, ekstrem durumu getirip, uyumu sağlamaktır.
Doğada hayvanları örnek alırsak, her gün defalarca ölüm
kalım mücadelesi vermekte, evciller ile kıyaslanamayacak kadar güçlü, dayanıklı
ve çevikler. Bir kır güvercini bile şehirdekilerden çok farklıdır.
Beşiktaş takımı bu sezon işte bu nedenler ile çok daha
farklı, yüksek seviyelere ulaşmış, fiziksel uyumu gerçekleşmiş görünüyor.
Burada sadece Bilic’in mental açıdan futbolcularına biraz daha katkı yapması
gerekir. O uyum da gerçekleşse, Kartal çok yükseklere ulaşacaktır.
İşleyen demir ışıldar, derler…
Ertan
Hatipoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder