30 Ekim 2016 Pazar

FUTBOL'DA KEMİK TERBİYESİ








Futbolcuların son yıllarda, özellikle kemik kırık ve çatlaklara maruz kalmaları ister istemez, futbol endüstrisini rahatsız etmektedir. Her sezon yüzlerce futbolcu kemik kırılmalar, çatlamalar gibi sakatlıklar yüzünden takımlarını eksik bırakarak, kulüplerini maddi, manevi zarara uğratmaktadır.

İskelet, kemik terbiyesi daha altyapılarda başlar. İrlanda'lı bilim adamlara göre, genç futbolcuların kemik yapısı ve güçlenmesi günlük yedikleri meyve miktarına bağlıymış. Günlük  en-az 200gr. meyve tüketen gençlerde kemik sağlamlığı iyi durumdaymış. Meyve tüketilmesi diğer besinlerden salgılanan asitleri yok eder ve calcium maddesi kemiklere rahat ulaşır. Kısacası, özellikle genç futbolcuların her gün özellikle narenciye tüketmesi gerekir.

Olgun yaşlarında futbolcular soya ve soya proteini tüketmeleri, kemik sağlığı açısından çok önemlidir. Ayrıca kabak tüketilirse, çinko, magnezyum, calcium maddelerini almış olurlar. Çinko sadece kemik sağlamlığı değil, savunma sistemine da katkısı vardır. Çinko maddesini besin ilavesi olarak alınırsa günlük 100mg. aşmaması gerekir! Aşırı dozlar prostat hastalıklarına yol açmaktadır…

Süt ve süt ürünlerinden en az biri her öğünde, her gün tüketilmelidir! Lahana ve brokoli özellikle sıkça menüde olmalılar, balık yemeyi sevmiyorsanız, futbol oynamayı halı sahada bile unutun! Kısacası, çok calcium, ama vitamin D ile birlikte alınmalı. Calcium'u bağırsak duvarlardan hücrelere  ulaştıran vitamin D kendisidir. Günlük ihtiyaç 400IU cıvarındadır. Akşam, yatmadan önce bir kase yoğurt veya bir bardak gerçek süt kemik dağılma sürecini kesin durduracaktır. Bu süreç akşam 3 sularında en-aktif  aşamasındadır.


Son olarak, tuz tüketimi kesilmeli! Kemik sistemine en-ağır darbeyi aslında aşırı tuz tüketimi vurmaktadır. Tuz calcium emilimi durdurmakla kalmıyor, ayni zamanda vücuttan bir çok faydalı mineralleri attırmak gibi, ''marifetleri''vardır.

                                                                                                                                 Ertan Hatipoğlu


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En okunanlar