Akşam maçı için teşhis net - yüksek rakım ve kıta iklimine
bitmemiş uyum süreci! Bu teşhisin tüm belirtileri, tüm çıplakları ile akşam
görünmekteydi. Tempoyu yüksek tutan rakipti.Sadece skor avantajı ve geleneksel
son dakikalar çekilme durumlarda, bastırıyor gibi görünmekteydik.
Bunun sebebi
YORGUNLUK ve birçok ''kardeşleri'' uykusuzluk, yüksek nabız, baş ağrıları,
iştah kaybı, koordinasyon bozukluğu, karışıklık, yavaşlamış düşünce, bazen de
nadir de görünse, mide bulantısı. Bunlar az veya çok miktarda takımımızda
vardı. Yanlış paslar, top kayıpları, kaotik şutlar, topu genelde rakipte
bırakmalar…Gerçekten giden, kaybedilen puanlara üzülmemek mümkün olmuyor.
Tüm filmi geri alırsak, Milli takımımız için farklı secenek vardı, ama farz edelim yok ise, ne yapılmalı?
Konya’ya ulaşır ulaşmaz 2-3 adaptojen kullanarak, içilen sıvı miktarını
normalinden 2 misli artırmalıydı. Böylece kuru kıta ikliminde ve yüksek rakımda
artan solunum ile giden sıvı miktarını tamamlamış olunurdu. Yeşil yapraklı
sebzeler, enginar, salatalık, sarımsak, kereviz, kuşkonmaz, marul, pancar,
kabak gibi idrar söktürücü gıdalar tüketilmeliydi. Bunlar böbreklerden
bikarbonat serbest bırakırken, kanda asitleri artırırlar. Böylece bozulan
nefes ritmi normale daha çabuk dönerdi. Kısacası, bazı tedbirler alınarak, 3
günde 1000m. rakım ve kıta iklimine uyum sağlanabilirdi.
Aslında tüm bunlara, onca zahmete gerek yoktu. Takımı
pazartesi günü Konya’da değil, Riva Kamp-Eğitim Merkezinde toplanırdı. Çarşamba
sabah antrenman, öğle özel uçak ile Konya’ya gidilir, hem maç, basın
toplantısına, hem de akşam 20-20.30 gibi, istenilirse statta ter antrenmanı
yapılabilirdi. Takımı hiç bir sürece sokmadan bu Ukrayna’yı yenip, moralimiz
yüksek, İzlanda maçına konsantre olunurdu.
İzlanda maçı dedik, iyi haberimiz var… O maçta uyum sıkıntısı çekmeyeceğiz! Allahtan...
Ertan Hatipoğlu