30 Aralık 2019 Pazartesi

AMERİKALILARIN 1 DAKİKADA KAŞIK İLE SAĞLIK TESTİ


                             




Günümüzde malum virüs ve bakterilerin çok daha ‘’akıllı’’ oldukları yaşanmaktadır. Amerikalılar buna karşı çok pratik ve çabuk ‘’teşhis’’metodu bulmuşlar. Çok basit bir yolla herhangi bir organında problem var mı, yok mu, başlangıç aşamasından yakalayabiliyorlar.

İşte, sadece 1 dakikada sağlık durumunuzu test edebilirsiniz.

Bunun için sadece bir çorba kaşığı gerekecek. Ters tarafını temelinden yukarıya sürtükten sonra onu şeffaf bir naylona, ışık lambasının yanında 1 dakika tutuyoruz. Çıkardıktan, 1 dakika daha beklettikten sonra, neticelere geçiyoruz:

- Kaşık temiz, koku ve şeritsiz ise-sağlıklı ve problemsizsiniz.

-Kaşık temiz, ama koku varsa-koku tatlı ise, şeker arifesindesin, doktora başvurmalısınız. Koku pis ise ve dilinizin temelinde beyaz renk varsa, mide-bağırsak sisteminizde problem var, demektir.

-Kaşık turuncu renk ve koku varsa- koku amonyak, çiş kokusuna yakın ise, böbrek problemi var, demektir.

-Kaşık sarı renkte, kokusuz ise-hormonlar veya tiroitlerde problem, demektir.

-Mor renk ve kokusuz ise- kolesterol veya bronşitler durumuna bakmalısınız.

-Kaşık beyaz ise - boğaz problemi mevcuttur, demektir.

İlginç ve basit, ne dersiniz?

25 Aralık 2019 Çarşamba

SPORCULAR DİKKAT, MİYOKARDİT!


                             






Ajax takımın önemli savunma oyuncusu Daley Blind başına son derece tehlikeli bir hadise geldi. Doktorlar miyokardit teşhisi koyar koymaz, futbol alemi hastalığı anlamaya, korunma yollarını araştırmaya başladı bile...

Miyokardit, kısacası kalp kasların intihaplanmasıdır. Değişik türleri vardır - romatizmal, enfeksiyonel, alerjik ve s. Blind olayında büyük olasılık, enfeksiyon kaynaklı miyokardit söz konusudur. Virüs kaynaklı, muhtemelen...

Bu tür hastalıkların en-kötü yanları sinsi, renk vermeden ilerlemelidir. Hastalık belirtileri hafif göğüs ağrıları, özellikle fiziksel yüklemeler sırasında hissedilir. İlerlemiş safhasında ise, bilinç kaybı, kalp atışlarında kesinti oluşmaktadır.

Endüstriyel futbolun ağır çalışma şartlarında, futbolcular bir çok hastalıklarını maalesef ayakta, hatta maç ve antrenmanlarda geçirmek zorunda. Doktorlar bu durumun farkında, sporculara özellikle virüs kaynaklı hastalıklarda istirahat önermekteler. Kalbin savunma mekanizmalarını her türlü arttırmaya çalışsalar da, sporcular 1-2 gün istirahat yerine antrenman, maçlar oynamak zorunda. 

Yakın geçmişte bilinçsizce yapılan antrenmanlar yüzünden bir çok atlet sporu bırakmak zorunda kaldı, bazıları hala kalp pili ile, yaşamaya devam etmek zorunda kaldılar. Özellikle ateşli grip sırasında fiziksel yükleme yapılması son derece tehlikelidir. Bu tür durumlarda, başta hocalar olmak üzere, hırs ve küçük hesaplarını unutup, sporcuların sağlığını düşünmeleri gerekir. Küçük çocuklarda sıkça görülen bademcik iltihabı sırasında sırf geri kalmasın, antrenman yapsın, düşüncesi miyokardite giden en-kısa yoldur. Burada tabi, velilere çok iş düşmekte, kişisel hırslarını yere gömmek zorundalar.




Ama biz, Daley Blind’e dönelim!

Genel olarak yıldız futbolcunun önünde 3 senaryo vardır:
- İyimser-Sebep zaman içinde kesinleşir ve tedavi edilirse, iltihap geriler, kalp kası boyunca sinir itmesi normal iletimi geri döner.

-Kötümser-Ritim bozukları devam eder, kalp pili veya benzer alet kurulması gerekecek.

-Ölümcül- Nadir de olsa, tedaviye bağışık olunur, yardım edilmek neredeyse imkansızdır. 

Son senaryo olarak, futbolda bir çok sporcu maç veya antrenman sırasında hayatını kaybettiğini üzücü haberler gelmeye devam etmektedir.




Blind sahalara dönebilir mi sorusuna gelince, en-kötü 2. senaryo olarak düşünürsek, cevabımız evet! 3-4 ay sonra da olsa bunu yapabilir. Tüm riskleri göze alarak. Hatırlatalım: futbol çarpışma riski yüksek bir spor dalıdır. Buna rağmen 29 yaşında modern tıpla ve tıpa güvenerek  dönmelidir!


Ertan Hatipoğlu

3 Aralık 2019 Salı

SPORCU BESLENME - YENİ, SON TRENDLER


                            








Antrenman planlaması, malzeme ve diğer ayrıntılardan sonra, gıda rejimini düşünmen gerekecek. Tam faydalanman için...

Doğru diyeti bulman için bazen aylar geçmesi gerektiğini, unutmaman gerekir. Ona uyum sürecini ayrı ilave etmen  gerekecek.

Sporcuların bir çoğunun diyetinde işlenmemiş gıdalar, sebze, meyve, et, kuru yemiş ve değişik gıda takviyeleri mevcuttur.

Tüketilen gıdaların doğru oranını bularak, vücudunu daha canlı ve sakatlıklardan uzak tutacaktır.
En-yaygın hatalardan biri, gıda kalorisini ani ve fazla azaltmaktır. Gıda tüketim tekrarı ve alınan kaloriler toparlanma sürecini yakından etkilemektedir.

ANTRENMANDAN ÖNCE tüketim senin yakıtındır. 3,5-1,5 saat önce dengeli bir tüketim tüm antrenmanda seni ayakta tutacaktır. Yumurta, meyve suları en-tercih edilenlerden olurken, portakal ve nar özellikle, kan basıncına olumlu etkilerken, fiziksel ve ruhsal durumunu iyileştirmektedirler.

ANTRENMANDAN SONRA çabuk toparlanma önemlidir. Protein ve yağ yüklü gıdalar uzmanların tavsiyesidir. Yağlar eklemler için önemli olurken, derin uykuya katkı sağlamaktadır. Somon, avokado, kaliteli sızma yağ tam isabet sayılır...

Karbonhidratları genelde kontrollü tüketim olarak tavsiye edilir. Uzun enerji kaynağı olarak sporcuların tüm durumlarını pozitif etkiler. Tam tahıllı ekmek, müsli çeşitleri, bazı köklerde tam isabet bulunmaktadır. Antrenmandan önce son 2 saat karbonhidrat tüketmemeye alış!
Proteinler, özellikle elit sporculara, kas kütlelerini belli seviyede tutmaları için önemlidir. Özellikle antrenmandan sonra...





Et, süt ürünleri, yumurta, balık, sebze, kuru yemiş protein kaynaklarıdır. Konsantre olarak, tozlar sadece güvenilir firmalardan tüketmeye özen göstermeli, çeşitlemelerden faydalanmalısın.

Ertan Hatipoğlu

28 Kasım 2019 Perşembe

FENERBAHÇE TAKIMIN ATLETİK NİTELİKLERİ


                        







Global haber spor muhabiri Yağız Sabuncuoğlu takibi sonucunda ulaştığı antrenman veriler, bir çok şey anlatmaktadır. Bir birim antrenmanda oluşan rakamlar, futbolcuların maksimal sürat (km/saat), süratte devamlılık (20 km. hızda en-fazla mesafe) ve dayanıklılık (en-uzun mesafe) nitelikleri gösteren rakamlara ulaşılmış. Tabi, doğal olarak sıralanması da ortada...

Bakalım verilerin arkasında neler yatar, neleri bize anlatmak istenilir.

Birinci veriler maksimal sürat niteliğin durumunu anlatmaktadır. Yani, bir futbolcunun 1 saniyede kaç metre katletmesi kapasitesini. Kilometre saatte olarak...Burada en-süratli İSLA gözükürken, diğer niteliklerde sıralanmaya girememesi, onun neden yeterince ataklara katkı yapamaması, ayrıca sık sakatlanmasını açık göstermektedir. İsla ilk önce genel dayanıklılığını, oradan süratte devamlığını geliştirmesi gerekir. Ayrıca, süratli olduğu için, bazı kas grupların esnekliği ve kuvvetini arttırması gerekir.



RODRİQUES süratte 2. olurken, devamında 3. olup, sadece 230m. bunu sürdürebilmesi, onun neden dayanıklılık verilerde sıramaya giremediğini net göstermektedir. Futbolcu aerobik kapasitesini acil yükseltirse, süratte devamlılık gelişir, toparlanma kapasitesi artar.

HASAN ALİ tüm verilerde dengeli gözükürken, sürati temsil eden kas gruplarını geliştirirse, daha süratli koşar. Ayrıca, 452m. süratte devamlılık olarak kayıt ettiği rakam, eşik yakını (600m), yani aerobik - anaerobik sınırına iyice sokulabilir. Tabi sezon başı Topuk yaylasında daha uzun kalıp, daha hacimli koşular yaparsa...



ZAJC istikrarlı tablo çizerken, mevkisine göre özellikle, daha uzun koşmalı ve komik olan 187m. sürat devamlı koşu mesafesini çok daha yukarılara çıkartması gerekiyor.Daha süratli koşması için yaklaşık 5-6 kg kas kütlesi alması gerekecek.

OZAN TUFAN süratte devamlılıkta 2. olmasına rağmen, çok daha fazla uzun koşması, aerobik niteliklerini geliştirmesi gerekir. Süratte biraz geri kalması büyük ihtimal önemli kas grubunda   zafiyet olmasıdır. Tespit edip, kapatması gerekir...




DİRAR çok tuhaf olmakla beraber, mevkisine bakılırsa, oldukça fazla çalışması gerekir. Süratte sıralamaya girememesi ayrı bir problem...

Basit merdiven çıkarken zorlanıyor denilen RAMİ, 6059 metre ile herkesi geçmiş, ama diğer niteliklerde yok olması, onun yeni antrenmanlara başladığını gösteriyor. 2. yarı daha iyi olacak gibi...

TOLGA CİĞERCİ
sadece ‘’akciğerde’’ boy göstermesi, mevkisine göre, süratte devamlıkta potada olması gerekiyor. Hem aerobik, hemde anaerobik çalışması ve onların bağlarını çözmesi gerekir.

Tüm analizler sadece bir birim antrenman üzere yapıldığını unutmamak şartı ile, ayni ölçümlerin haftalık olmasa da, aylık yapılıp, karşılaştırma yapılırsa, futbolcuların nitelikleri kontrol altına alınır. Zaaf, kuvvetli yerleri net ortaya çıkar, neler yapılması gerek, pusula gibi yönleri gösterir.

Her şey TÜRK futbolu için!


Ertan Hatipoğlu

15 Kasım 2019 Cuma

DENİZCİ PERFORMANS TESTİ













     Denizci komando ve askerlerin performansı çok önemlidir. Özellikle Akdeniz’de oluşan son politik kriz ülkemizi ister istemez çıkarlarını korumaya zorlayacaktır. Denizciler fitnes ve spora fazladan yatkın insanlar olmasına rağmen, hiç bir zaman seviyelerini yükseltmeye hayır demezler.
Dünya’da bir çok fiziksel test ve çalışma sistemleri vardır, ama genel kanı US Navy Seal Fitness eski de olsa, en-iyi olduğudur.

Test şu hareketleri içerir:

-2 dakikalık Şınav
-2 dakikalık karın kasları, Mekik
-Barfiks-maksimum sayı
-2.5 km. koşu
-500m. yüzme

Test Şınavlar ile başlarken, geçer not alınması için asgari 50 sayı, 2 dakika içerisinde yapılmalıdır. İdeal sayı 75 olurken, genelde burada bir çok denizci başarılı olmaktadır.

2 dakika dinlenmeden sonra mekiklere geçilir.Mekikler yere oturarak, bacaklar dizlerden bükülü, ayaklar partner tarafından tutulmaktadır. 50 sayı yapan geçer not alır, ama burada dinlenme yatarak değil, ayakta olması şarttır.

Barfikste, zaman sınırlanması yok, ama en-az 10 sayı yapan devam edebilir. Aşağı pozisyonda kollar düz, yukarıda ise çene barın üzerinde olmalı.

Koşuda mesafe 10.5 dakikada geçenler devam ederler. 9 dakika civarında süper sayılır…

En son yüzmede 12.5 dakika altında iyi sayılırken, kendine saygı duyan her denizci 11 dakikanın altında yüzmelidir.

Test yapım sürede hava koşulları önem taşımaktadır. Kötü havalarda her istasyon performansında az bir düşüş normaldir. Test yılda 4-5 kez yapılması gerekirken, diğer zamanda istasyonlarda ayrı, ayrı performans yükseltme çalışmalarda ter dökülmesi gerekir.

Barışta daha fazla ter, savaşta daha az kan, der askeri deyim…

Ertan Hatipoğlu

7 Kasım 2019 Perşembe

SPOR POLİTİKASI














 Ülkemizde, genelde işler kötüye gitmeye başlayınca, özellikle vitrinde önde olan  sporlarda başarısızlıklar gelince, tartışmalar, sebepleri aranmaya başlanır. Çoğunlukla ferdi, aşağılanmaya kadar giden suçlamalar, kısır döngü klişe cümleler, reçeteler...

İşte futbolumuzdaki, özellikle kulüplerin Avrupa hezimetleri, işte basketboldaki milli hüsranlar, işte voleybolda erkeklerin ‘’kısırlığı’’, kadınların şişirilmiş ‘’zaferleri’’.

Oysa ki, bitmeyen tartışmalara, teşhisleri uzun, uzun belirlemeye gerek yok. Tedavi reçeteler zaten tüm Dünya’da ayni, Amerika’yı yeniden keşfetmeye ne gerek var?

Bir ülkenin herhangi spor dalında başarılar 4 faktöre bağlıdır:

1.Yetenek seçimi
2.Antrenman - eğitim süreci
3.Ülkede o spora bakışı
4.Materyal ve finans faktörleri 

Önem sıralanması da aynen böyle! Sadece bazı sporlar ve ülkelerde 3. ve 4. faktörler yer değiştirmektedir. Çok nadir...

İşte, şu 4 etkene bakıp, herhangi sporun neresi eksik, nerelere daha çalışılması gerekir çok net anlaşılmaktadır. Ona göre strateji ve spor politikası belirlenir. Ona göre hamleler planlanır, harekete geçirilir.

Futbolda 15 yıl önce, kulüplerin statları atletizm pistlerinden ‘’kurtulurken’’, bunu savunanlar seyircinin oyuna daha yakın oluşu neticeyi değiştiriyor diye, vurgulamaktaydılar!? Türkiye’de hemen-hemen tün statlar mevcut atletizm pistlerini kaldırdı, seyirci oyuna daha yakın oldu. Oldu da ne oldu? Olan atletizme, oralarda çalışma imkanı bulan zaten kısıtlı sayıda sporcularımıza oldu. Futbolda, eski Ali Sami Yen stadında GS Avrupa şampiyona olmuş, daha sonra, grupları bile geçememişti. Diğer takımları hiç konuşmayalım. Sadece Fenerbahçe, kendi stadında atletizm pistini yok ederken, Dereağzı'nda tartan pistlisini yaparak olayı telafi etmişti. Atletizm’de başarıların bir sebebi de buralarda yatıyor. 

Şimdi yüksek sesle sorulması gereken soru şu: Statları moderne ettiniz, atletizm pistlerini yok ettiniz, ellerinize, başarı olarak ne geçti? Bu örnekte bariz bir şekilde 4. faktöre(en-son!) önem verilmiş, verilirken de başka bir spora zararı dokunmuş. Bir kuşla-iki taş...

O yıllarda 1.faktöre Avrupa benzeri önem verilse, şimdi Milli takımımızın elemanları Almanya, Fransa, Belçika’da yetişen çocuklardan oluşmazdı. 2. faktörün derinliğine ulaşabilinse, kulüplerimiz Avrupa'da ne zaferlere imza atarlardı...

Voleybol erkeklerin çok güçlü ligine rağmen, neden yıllarca Avrupa ‘’cücesi’’ oldukları çok açıkken bir hamle yapılamaması, kadınların onca olanaklara rağmen neden Rio 2016 Olimpiyat’ına gidemedikleri, kendi evinde 15 yıl sonra yine Avrupa 2. olmalarını ‘’olağanüstü başarı’’(!?) gördüklerini çok manidardır.

Basketbol erkeklerin kendi evimizde bir 2. dışında her organizasyondan hayal kırıklığı ile erken elenmesine alışmış durumdayız. 

Güreşte çok başarılı sonuçlar almamıza rağmen, genelde bu sonuçlar Olimpiyat dışı organizasyonlarda oldukları göze çarpmaktadır. Nedenleri bildiklerine göre, Musa Aydın Başkanımıza inanıyor, rotayı düzelteceğine inanmak istiyoruz.

Jimnastikte belli ki, dersler iyi çalışılmış, son derece sevindirici başarılar gelmişti. Tokyo 2020 daha net olayı gösterecek...Umarız, güreş gibi olmasın...

Kuşlar sonbaharda sayılırmış, derler...


Ertan Hatipoğlu

En okunanlar