Ajans
özellikle sadece şampiyonların peşinde
Elena
Vaytsehovskaya-
‘’Sovyetski
sport daily’’
Sporda, özellikle son yıllarda bir çok doping skandallar
oldu, ama şimdiye kadar neden eski numunelerin tekrar incelenmesi, ilk önce 8,
daha sonra 10 yıla çıkma nedenleri hakkında mantıklı izaha rastlamadım. Acaba,
kurallar dar alanlı tıp uzmanlar
tarafından mı empoze edildi?
Aslında onları çok iyi anlıyor, zira spor kendi başına
araştırması için çok fazla geniş bir alandır. Fakat, bizim hayat çift yönlü bir
yoldur. Bundan dolayı şu soruyu sormayı hakkım diye düşünüyorum: ‘’Sporda
mevcut kurallar neler sağlamaktalar?’’
Temizlik?
Asgarisi bile yok. Elit sporun keşfettiği metotlar her zaman karşı
tarafın bir adım önünde gider, diye bilinmektedir. Eksi yönleri barizdir. Sadece
yıllar sonra altın madalyasını kaybetmiş sporcu meselesi değil, böyle durumlarda bir çok anlam
kaybedilir. Mesela gazetecilerin emeğine yazık, zaferin güzelliğini gösteremez,
tarih olarak da kayda geçemez.
Evet, madalyalar dağıtılıyor, ama yıllar sonra, aslında
şampiyon kahrından neredeyse hasta olmuş yarışın ikincisiymiş, diye ortaya
çıkmaktadır!?
Veya hiç ödülüne kavuşamaz, oracıkta yere yatmış, kuvvetsiz
inlemektedir. Aklından bile geçmez ki, 5-10 yıl sonra, ödülünü herhangi bir
soyunma odasında takdim edilecektir.
Çok etkileyici, değil mi? Bir taraftan TV kanalları kendi kurallarını empoze ederken, diğer taraftan yayınlanan oyunlar kulis ve skandallar ile çalkalanmaya
başladıklarında, kayıtsız oluyorlar. Az sayıda insanların sporun temiz ve
şeffaflığını öne sürerek kendilerine
rant elde edilişi. Ama, örneğin Rio’da yüzme finalleri gece yarısı yapılacak,
diye problem yoktur!?
‘’Daha hızlı, daha yüksek, daha kuvvetli’’ sloganını
seviyorsak, mantık olarak sporcuları denetenlere de yaymalıyız. Doping
kurallarını ihlal edenleri yarışlardan önce tespit edilmeli, gerçek
şampiyonlara madalyalarını yerinde verilmelidir. Bunun için gerekirse yarıştan
1 saat önce numune alınması gerekiyorsa-yapılmalı. Güreş ve halterde mesela,
uzun yıllardan beri kantar uygulaması vardır. Bir çok kişi yarıştan 1 gün önce
kantar uygulamasının dürüstçe bir şey olduğunu öne sürseler de, ben karşıyım.
Sporcular yarıştan önce 10 kg. düşüp, daha sonra müsabakalara yine belirlenen
sikletinin fazlası ile mindere çıkmaktadır. Ama bu kimseyi rahatsız etmiyor,
kurallar bunlara yol açmaktadır.
8 yıl önce bu konuları hokey sporun duayeni Vyacheslav
Fetisov ile konuşmamızda:
-
Bir sporcuya ödülünü verdikten sonra geri
alamazsın! Profesyonel hokeyde bu imkansız. ‘’Stenley’’ kupasını alırsan
mesela, kimse geri alamaz. Şimdiki kuralar alınan numunelerin 8 yıl korunması
ve her an açılıp yeniden bakılmasına izin veriliyor. Bu kural benim için çok
aptalca bir uygulama. Demek sporu bıraksan bile, 8 yıl boyunca korkularınla
yaşamak zorundasın…
O yıllarda Fetisov WADA yöneticilerin bir
üyesiydi. 8 yıl kuralı tartışmaya açılmışken, kendisi karşı çıkmış,
meslektaşlarını ikna etmek için çok çaba sarf etmişti. Her şeyi yarışlardan önce
halletmeli, madalyalar dağıtıldıktan sonra, geri almaya kalkışırsan, sporda
sonuç kalmaz, tüm neticelere kuşku duyulurdu.
İşte bu gün geldiğimiz durum bu! Temiz
spor için ‘’savaşanlar’’ bunu
görmeleri için ilk önce kendi psikolojilerini yenmek zorundadır. Onlar tıpkı
statlarda savaşanlar gibi bu showun bir parçaları olduklarını algılamalı. Bu
showda kazanmak ve kaybetmek el ele gittikleri gerçeğini kabul etmeliler.
Olayları gerçek isimleri ile telaffuz
etmemiz gerekirse, WADA elit spordan kendine bir iş alanı yaratmıştır. Üstelik
kimselerde dokunulmazı olan…Hedefi büyük şampiyonları yakalamak, PR yapmaktır.
Ne pahasına olursa…
Rusçadan
çeviri: Ertan Hatipoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder