Dünya atletizm salon şampiyonası cuma sabahı 4.00 Türkiye
saati ile, Portland’ta başlayacaktır. Milyonlarca atletizm sever belki de
tarihte en-çelişkili, kafalarda soru işaretleri ile dolu, ama en önemlisi eksik
bir müsabaka izleyecekler. Eksik derken, sebepler birden fazladır…
Birincisi, Dünya salon şampiyonası Rus sporculardan yoksun
yapılacaktır. Bu sefer ‘’soğuk savaşında’’ gibi boykot değil, İAAF çoktan göstermesi gereken kararlılık ve
prensiplerini, şimdi aklına gelmesinden dolayı uyguladığı men cezasıdır.
Kısacası, yıllarca yapılan doping ile savaş öyle duruma
geldi ki, gelenek ve başarı ile dolu Rusya'nın tüm atletleri ayni kefene konuldu.
İnsan var-problem var, insan yok-problem
yok prensibi tıkır, tıkır uygulandı! Yani, Rus atletleri var-doping var,
Rus atletlerden kurtulduk-doping bittiğine getirildi.Yeni Monaco'lu memurların ''yumurtladıkları'' bundan ibaret...Keşke başarı olsalar, ama görülen o ki, ''Kraliçe'' daha zarar görecektir..
İkincisi, Rio Olimpiyatlara az bir sure kalmasından,
özellikle fonksiyonel branşlarda, tek uçlu hazırlık yapmalarından dolayı, bir
çok yıldız yarışa gelmeyecektir. Talihsiz sakatlıklar her zaman olmakta, ama bu
sefer Ashton Eaton ve Jessica Ennis gibi yıldızların başına gelenler herkesi üzdü. Özellikle Eaton
bu kış çok formda, inanılması zor işlere hazırdı. Aslında, Portland’da bunu
yapacak başka amerikalı atletler de yok, yok…Oralarda herkesin aklında şu
prensip vardır: ‘’Sıradan şeyler coşku yaratmaz!’’ Bundan dolayı, showlar
garantidir!
Bunlardan başka, muhteşem, led ışıkları ile bir salon, ilk
defa sırık atlamada kadın ve erkeklerin paralel yarışması, uzun, üç adım ve
gülle atmada 5. haktan sonra, sadece ilk 4 atletin 6. kullanma gibi, yeni
uygulamalar coşkuyu artıracak hamlelerdir.
‘’Kraliçe’’ yolunu kaybetmiş, uzun yıllardan beri
çırpınmaktadır. Her şeye rağmen, ‘’beyaz atlı Prens’’ gelir, masallarda
gibi, hikaye mutlu biter diye, milyonlar dua etmektedir.
Ertan
Hatipoğlu