8 Mart 2016 Salı

ASTIM MASALLARI






Dünya antidoping ajansı (WADA) yıllık 30 mln.$ bağış geliri deklare etmektedir. Bağış kaynakları IOC üyesi olan ülkelerden gelir. Kimi daha az, kimi fazla, her ülke gönlünden kopanı vermekte. USA yıllık 2, Rusya, Fransa, Almanya-1, Çin – 0,5 mln. $ verirken,  Türkiye ise 250.000 bağış yapmaktadır. Tüm bunlar sporcuların sağlıklarını koruyan kurumun işini daha iyi yapmak için verilmektedir. Verilmektedir, ama bakalım pratikte ne oluyor?

Özellikle bir çok branşta elit sporcular sahte ‘’hasta’’ raporu alıp, kendi uluslararası federasyonunun sağlık kuruluna sunmaktalar. Bunların arasında en-çok astımlılar yer alıyor. Şimdi sıkı durun-Londra 2012 Olimpiyadın toplam 2100 madalyasının 15% astımlılar kazanmış! Bu bir şaka, boş laf değil, çok pahalı, milyarlara varan bir gerçektir. İşte, sabahtan akşama kadar konuşulan, tartışılan doping ve yapılan savaşın neticesi budur…
Özetleyelim - sporcu sahte raporunu sunup, yıl boyunca ilaçlarını almakta, diğer  ‘’hasta’’ olmayan sporculara karşı avantaj sağlamaktadır. Her şeye rağmen gaflanıp, başka şeyden yakalanırsa, bahanesi hazırdır, üstelik…Profesyonel sporun en-son trendi, WADA uyguladığı sıkı takip ve kurallarını pas geçmenin en-kolay yolu bu!

Aslında, ünlü astımlıların tarihine bakılırsa, 1972 yılı Münih Olimpiyat’ında 7 kez yüzme şampiyonu olan Mark Spitz’e rastlanmaktadır. NBA yıldızlarından Dennis Rodman, Dominique Wilkins ve Isaiah Thomas da ayni ''hastalığı'' yıllarca öne sürdüler. 
Bisiklette durum çok daha vahim olup, her yıl Tour De France katılanların yarısı UKİ-ye belgelerini sunmaktadır. Bunların arasında tabi ki, Chris Froome’nın taa kendisidir! Jan Ullrich ve Miquel İndurain tanıdık, astımlı olan diğer şampiyonlardır.
Atletizm’de  Jackie Joyner-Kersse ve Paula Radcliffe bilinen en-ünlü hastalardır. Tenis’te Justin Hennen ve Novak Djokovic da ayni belgeleri kullandılar ve kullanmaya devam ediyorlar.

WADA  ve IOC tüm bu manzarayı sadece takip ederek, daha doğrusu ölü taklidi yapmakla yetinmekteler. Akıllılar düşününceye kadar, deliler kudururmuş, demişler...



                                                                                                Ertan Hatipoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En okunanlar