Trabzonspor’un tecrübeli koçu Ersun Yanal bu yıl, belki de
ilk defa takımını hazırlık olarak yüksek rakımlara götürmedi. Bunun yerine
deniz seviyesine yakın, ama serin kampları tercih etti. Slovakya’nın Samorin kenti
işte böyle bir yer…
Cumartesi günü futbolcularına izin verilirken, pazar günü
basına kapalı olarak çok ciddi,
zaman zaman ‘’dramatik’’ sahneleri olan bir antrenman yaptırdı. Oraya sonra
döneceğiz, ama sonrası çok daha mühim…
Pazartesi sabahı, kahvaltıdan önce, Ersun hoca klasikleşmiş,
yenileyici antrenmanını devreye sokarak, takımına 45 dakika dinlendirici,
140/dak. nabzı aşmayan bir koşu yaptırıyor. Böylece, akşam basına kapalı
yapılan çok yüklemeli antrenmanın yorgunluğunu atmış, çocukları günün bir sonraki yüklemelere
hazır duruma getirmiştir.
Saat 10.30 2.
antrenman olarak takımını kondisyon, fitness salonunda çalıştırarak, sürati
temsil eden kas gruplarını güçlendirerek, 2 saat boyunca ter döktürmüştür.
Burada göze çarpan, kondisyon çalışması teknik antrenmandan önce yapılması
ve dönem olarak, daha önem verilmesidir.
Günün 3. Antrenmanı saat 17.00 teknik, top, taktik olarak
yapılması ve antrenman günün böyle, heyecanlı kapatılmasıdır.
Söz verdiğimiz üzere pazar akşamına dönüyoruz ve o basından
sakladığı antrenmanı açıklıyoruz. Bu antrenmanda Ersun hoca, herkesin taktik
çalışması düşündüğü çalışma aslında topsuz, tipik atletizm antrenmanıdır.
Süratli deparlarla başlayıp, uzun, süratte devamlılık koşularla her iki
fiziksel niteliği ilerletmeyi amaçlayan bir yüklemeyle, futbolcuların deyim
yerindeyse, pestillerini çıkartmıştır. İşte, bundan dolayı, Ersun Yanal ertesi
sabah yenileyici, dinlendirici koşu ile başlamaktadır.
Antrenörlükte yüksek pilotaj tekniği Ersun Hoca’ya çok
yakışıyor!
Ertan
Hatipoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder