13 Temmuz 2016 Çarşamba

KÖYÜN AKILLILARI







Futbol’da, özellikle yaz hazırlık dönemi genelde yüksek rakımlı kamp yerlerde gerçekleşir. İşi bilenler  en az 3 haftasını oralarda değerlendirir, takımını hazırlar. Maalesef ülkemizde hala bazı teknik direktörler yüksek kampını sadece bir serinleme aracı olarak  kullanır, asla bir silah, takım performansını artıran bir araç gibi  görmezler.

Dünya’da spor bilimcilere göre, yüksek irtifadan inildikten sonra sporcunun performans yükselişi ortalama 75 gün sürer. Sürer ama, o şartların antrenman prensiplerini çiğnemez, toplam üç sürecin kurallarına göre antrenman yapılırsa…Kısacası, o silahı kullanmak isteyen ya donanımlı olacak, ya da danışmanlara danışması gerekir. Mantıklı düşünülürse 2,5 ay yüksek performans, daha sonra da yüksek moral artı normal performans futbolda küçümsenecek katkılar değildir.

Yüksek rakıma çıkıldığında sporcuları etkileyen uyum süreci başlar ve o süreç beraberinde denk yüklemeler icap eder. Çıkıldığından sonra kaçıncı güne kadar ne gibi yüklemeler uygulanmalı prensiplerini görmemezlikten gelinirse, faizi çok büyük olur, bazen de ödenemez…Kısacası, vücut kendi uyumu ile uğraşırken, bir de yüklemelere maruz kalırsa, verimi bırakın, haftalarca kendine gelemeyen takım yaratılmış olunur.

Adaptasyon olunduktan sonra, antrenmanlarda yine, yükleme prensipleri vardır, fakat onlar çiğnenirse, bu kadar kötü sonuçlar getirmezler. Sadece istenilen verim alınamaz, o kadar…
Burada en-az bilinen, dikkat edilen süreç yüksekten deniz seviyesine dönmektedir. Bu süreçte yine organizmanın bu sefer deniz seviyesi uyuma girmesi ve beraberinde antrenman yüklemelerinde çok bilgi sahibi olunması gerekir. Hangi güne kadar yüksek performans gösterilir ve ne zaman ‘’girdapa’’ girilir bilinmez ise, yine vücudun uyum sürecinde,
örneğin hazırlık maçlar yapılması son derece sakıncalıdır. Hem verim alınmaz, hem de moral bozulmaktadır.

Ülkemizde maalesef, hala bir çok futbol takımları hazırlık maçlarını bir seyahat acentası mantığı ile planlamaktalar. Takımın uyum süreci içinde olduğu dönemlerde 2-3 maç oynarlar ve sonra takımlarını ancak Lig arasında toparlarlar. Moraller bozulur, işler iyice kötüye gider, hoca istifaları, kalp kırmaları ve s.

Oysa ki, çözüm çok yakınlarda ve basit-bilinmeyen konularda uzman yardım istenilir!

Bazı teknik direktörler hiç o topa girmeden, hazırlık kamplarını deniz seviyesi çıvarında, serin yerlerde yapmayı tercih etmekteler. Bunlar ikiye ayrılır…Bir kısmı yüksek rakım silahına inanmazlar, diğerleri ise, bilmedikleri ‘’maddeye’’girmekten çekinmekteler. İkincilere , argo dili ile ‘’köyün akıllıları’’ denilir.

Öyleyse, yaşasın ‘’köyün akıllıları’’!


                                                                                          Ertan Hatipoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En okunanlar