Neymar’ın
Barcelona'da ilk sezonu tam bir fiyasko ile sonlandı. Hem takımı elleri
boş, hem de kendisi Messi, İniesta ve Xavi gibi futbolcuların gölgesinde
kaldı. Onlar da parlak oynamayınca, tüm kupalar Madrid’e gitti. Mayıs ayı
geldiğinde Neymar’ın kafası git-gide Dünya şampiyonasına gitmeye başlamış,
kendi evinde herkese göstermek arzusu tavan yapmıştı. O kadar ki, İspanya
şampiyonunu belirleyen maça uzun pazarlıklar sonunda ülkesinden gelmiş, ‘’uyku
arasında’’ oynamış, geri gitmişti…Tüm Brezilya gözlerini ona odaklamış,
beklentiler içindeydi.
Baraj maçlarında 4 gol, Hırvatistan ve Kamerun maçlarında
özellikle büyük katkısı, fiilen Brezilya’yı bir üst tura yükselttiler. Neymar'a baş rol, senaryo yazarlığı ise Filippe Scolari’ye verilmişti…
E, beklentiler daha yüksek, şaşaa daha fazla bekleniyordu.
Kağıt üzerinde büyük isimler savunmada gözüküyor, hücumda ise ‘’çorbaya fazla su katılmıştı’’.
Neymar’a fazla katkıların olmadığını gören Scolari, yıldızına hemen özerklik
vermiş, onu serbest oynatmaya başladı.
Defansta vazifeleri olmayan Neymar, hücumda her şeyi mükemmel
oluyor, Arjantin’in Messi’si gibi her an her yerde bitiveriyor…Defansa katkısı
olmayan Neymar yüzünden yenilen goller de yok değil. Fakat Skolari tercihini
yapmış, özellikle Chili’ye karşı öğrencisinden hayatının maçını beklemektedir.
Skolari her şeyden önce ince bir psikolog, tam bir strateji
uzmanıdır. Neymar kararı birinci testi geçmiş, ikinci test savunması iyi olan
Chili’ye karşı daha zorlu geçeceği farkında. Yenilenmiş Neymar, hiç kuşkusuz, Barca’dakinden
çok daha yukarılarda, güven vermektedir. Demek ki, bu delikanlıya serbestlik iyi geliyor.
Takımını kupaya ulaştırırsa ayni rolü Barcelona'da isteyecek, haberiniz
olsun!
Ertan
Hatipoğlu