![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEia4JRe9Q0Q8wq3y0Ry_OuDfqKS8pCONFd5ZQtYs8yE8KauTA3nP4pNGr1fB6wUdWremuRVK58jhDjaZQryM8UQi0zWu7M35SJ0xG83imq3LdbMAWHum0tu0k4NRKwbtgY6WPkkPkMAPlwB/s1600/good-people-bad-partners.jpg)
Allah korusun, Japon bir hakem hakkımızdan gelebilirdi...
Şimdi en-çok Çeşme’nin herhangi bir diskosunda içki içip,
dayak yiyebilirler. Onları da yoğun lobiler yapıp, basında manşet olmayarak, bizi üzmeyeceklerdir. Yeni yabancılar statüsünden doğan, özellikle
büyüklerin yerli futbolcu savaşlarını doya, doya okuyacağız. UEFA-ya türk
başkan, diye bolca hayal edecek vaktimiz olacaktır. Son baharda millilerimizin modern gladyatör bedenine kavuşup, rakiplerini sırayla
yere sermek için zamanımız olacaktır.
Onca olaylardan sonra, Brezilya’ya gidemiyoruz, ama
gördüğünüz gibi, her işte bir hayır vardır.
Ertan Hatipoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder