24 Nisan 2015 Cuma

OYUN STİLİ

           



Futbolda kendine saygısı olan her ülke bir oyun stili, yoğurt yiyişi vardır. Dünya arenasında başarılı olanların, çocuklar bile oyun sistemini tarif eder, her spor adamı ezbere bilmektedir.
Futbolu keşfeden sayılır İNGİLİZLER kaleciden rakip ceza alanına atılan paslardan sonra direkt şutlarla bilinir. Yan ve özellikle kafa toplarını çok iyi kullanırlar, bu sistemle yıllarca başarıdan başarıya koşmuşlardır. 
BREZİLYA sistemi ise, topu çabuk sonsuza dek paslarla, rakibini yorarak kaleye gitmeleri ile , damgalarını vurdular.
ALMANLAR santrforunu çok süratli şekilde topla buluşturup, rakiplerini yıllarca üzdüler…
İSPANYA  ‘’tiki taka’’, ‘’bum taka’’ gibi sistemlerle her büyük organizasyonun favorilerin arasına girmeyi başarmıştı.
FRANSIZ  sistemine gelince, topu fazla kendinde tutmak, bazen rakip kaleye gitmeyi unutmaktan ibarettir.
BELÇİKA alt yapıda 4-3-3 sistemini yukarıya taşırken, HOLLANDA total futbolundan vazgeçse de, her zaman parmakla gösterilen ülkelerdir.
MEKSİKA oyun sisteminde fazla anlatmak için içerik bulunmazken, sadece 11 oyuncuları topa fazla ilgi göstermezken, hep birlikte hakemin etrafında dolaşmaya bayılmaktalar.
ÇİN VE JAPONLARDA sistem çok daha basittir- şema, taktik, top, kale yoktur. Tüm futbolcuları evinden Avrupa maçlarını izlemekteler.
AVUSTRALYA VE OKYANUSLARDA futbolcular ‘’tiki taka’’ sistemi yapalım derken, fazla paslardan kafaları karışıp, kendi kalelerine göl atmaktalar.

İşte, kısaca Dünya’da oynanılan, şakasına da olsa, futbol sistem ve şemalar.

Bizim Türk sistemimizi anlatabilen, gören varsa- parmak kaldırsın! Milli takımızın sistemini anlatmak hem çık zor, hemde kolaydır. Kolaydır, çünkü sadece kendi yarı sahamızdakini anlatma fırsatımız var gibi gözükmektedir. Rakip sahasına yıllardır gidemiyoruz da…Zordur, çünkü öyle karmaşık ki, sadece oynayan 22 oyuncuyu değil, hakemler, yayın kuruluşu ve taraftarları kapsamaktadır! Bizde tüm bunlar oyunun büyük parçaları…

Şimdilik Dünya’ya katkımız budur!


                                                                                                Ertan Hatipoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En okunanlar