16 Eylül 2016 Cuma

OSMANLISPOR - DİKKAT ETMESİ GEREKEN AYRINTI!











Osmanlıspor bu sezonu erken mesai ile başlamış, daha tüm Türkiye’nin gözleri Euro 2016 maçlarımızdayken, onlar Gerede-Cankurtaran mevkisinde ter akıtıyorlardı. Bu erken mesainin sebebi Avrupa’da ön eleme maçlarından başkası değildi.

Başkent takımın antrenörü Mustafa Reşit Akçay, kariyeri çok başarılı olmasına rağmen, ufak-tefek basit hatalardan dolayı, tam hakkettiği yere henüz ulaşamamıştır. Basit hatalar derken, oyun içinden değil, antrenman-eğitim sürecinden bahsetmekteyiz.

Hatırlayacaksınız, 2013 yılında Mustafa Hoca Trabzonspor'un başındayken, Avrupa ligi maçı için Varşova’da 0:2 yenmişti…Ertesi sabah, takım hemen bir sonraki, bu sefer lig maçı için Ankara’ya uçtu ve 2-3 gün sonraki Gençlerbirliği maçı için kampa girmişti. Trabzonspor  özellikle 2. yarı çok kötü oynadıktan sonra 3 puan bırakmıştı…Kısacası, orada Mustafa Hoca aynen turistik acentası gibi, her iki  deplasmanı planlamış, rakım ve iklim farkı aklimatizasiyon (uyum) sürecinin kurbanı olmuştu!

Şimdi, Osmanlıspor'un fikstürüne bakıldığında, 24.09 cumartesi günü İstanbul'da Başakşehir maçları var. Maça bir gün önce gelecekleri varsayarsak, takım 23.09 tarihinde Ankara kıta iklimini ve 900m. rakımdan İstanbul’un deniz seviyesine ve iklimine girecektir.  Bir sonraki  engelleri ise Zürih’te Avrupa ligi 29.09 tarihli maçları. Takım 24 akşamı veya 25 sabahı Ankara’ya geri dönmez, İstanbul'da 2-3 kalır veya Zürih’e giderse, bir sonraki Ankara’daki ve 2.10 tarihli Fenerbahçe maçında istediği skoru alamayabilirler! Sebebi ise, Ankara’dan daha düşük rakımlarda uyuma girmek, kısacası diğer sürece, yani reaklimatizasiyona kurban gitmektir. Mustafa Reşit Akçay gibi artık kurt Hoca, takımını mümkün ise, sezon boyunca her iki uyum sürecine sokmamalı, yukarıdan aşağı gelip, vurup, hemen kaçmalı! Formul bu...

Çözüm ise, çok basit! Başakşehir maçından sonra, mümkün ise hemen, Ankara’ya geri dönmek ve 28.09  tarihinde, sabah Zürih’e uçmaktır. Son opsiyon olarak 27 akşamı da kabul görür, ama asla bu rotadan çıkılmaması gerekir! Bunu yaptıktan sonra, Zürih’ten Ankara’ya dönüş için bir kısıtlama olmayacaktır.

Ama, yine de Zürih zaferinden sonra, 1 gün orada kalmak takım için küçük ödül olacaktır!

Özellikle elit spor teferruatlarla doludur ve bunlara dikkat edilirse, hedeflere daha kolay, çabuk ulaşılacaktır.


                                                                                                    Ertan Hatipoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En okunanlar