Sürantrenman özellikle acemi koşucuların düştükleri durumdur. Çok koşmak iyidir
prensibini yanlış ve zamansız anlamaktalar.
Antrenmanlarda yapılan en-sık hatalardan bir tanesi, birden
fazla faktörleri yükseltmektir. Oysa ki, sağlıklı ilerleme için sadece bir bileşen arttırılırken, diğerleri sabit kalmalıdır. En-basit örnek olarak
antrenman yoğunluk ve hacmi birlikte yükseltmemelidir. Antrenman içerikleri tüm
bileşenleri dengeli olarak düşünmeli, öyle planlar yaparak çalışılmalıdır.
Hayatında hiç koşmamış biri, ‘’pazartesi itibaren’’ her gün
koşmaya kafaya koymuş ise, çok geçmeden ve ilk yarışta hüsrana uğrama
kaçınılmazdır. Yarışa kadar yüklenilen fazladan yükü kaldırması zordur…
Sürantrenmana garanti giden yollara bir bakalım!
Birincisi, haftalık koşu hacminiz fazla artıyorsa, tehlike
uzak değil demektir.
İkincisi, birim antrenmanlarda yoğunluk fazla ise, özellikle
artan hacmin fonunda, tehlike çok, ama çok yakındır.
Üçüncüsü, antrenmanlar arası yetersiz dinlenme, toparlanma
eksikliği varsa, yine tehlikeli durum sayılır. Buraya yetersiz ve yanlış
beslenme, uyku ve kötü alışkanlıkları da dahil edebiliriz.
Dördüncüsü-çok sık yarışma, özellikle maraton ve benzer musabaka takvimi.
Sporcularda iki tür sürantrene gözlenir. SİMPATİK olanı
genelde yüksek nabız, zor toparlanma, yorgunluk, iştah, kilo ve uyku kaybı,
zayıf odaklanma, antrenman isteksizliği ile bilinir. Onu çok basit bir yöntemle
yakalayabilir, gereken tedbirlerinizi hemen uygulama şansı bulabilirsiniz. Sabah
yatakta, kalkmadan dakikalık nabzınızı ölçtükten sonra, kalkın ve kahvaltınızı
hazırlamaya başlayın. 3 dakika sonra, ayakta bir kez daha dakikalık nabzınızı
ölçün. İki nabız arasında fark 20-den fazla ise, yapılan antrenmanların dozunu,
şeklini derhal azaltın!
PARASİMPATİK olanı çok sinsidir. Bir taraftan iştah, uyku,
nabız , antrenman sonrası
toparlanma normal gözükürken, sürantrene teşhisi koymak imkansız gibi durmaktadır.
Öbür taraftan, koşucunun endokrin sistemi tamamen çökmüştür. Devamlı hafif
yorgunluk, uyuşukluk, kaslarda glikojen miktarı düşüktür. Yüksek yoğunluklu
antrenmanlara karşı kuvvetsizlik hissi aylarca devam etmektedir.
Sürantrenmandan uzak kalmak, herkes için
yapılacakları sayalım:
Yeni başlayanlara koşmak yerine, yürümek daha uygundur.
Sakatlıklardan koruyup, bağı ve kaslar hazırlanır. Çabuk yürüyüş sezon başında
profesyonel koşucuların da sık başvurdukları bir antrenmandır. Daha sonra,
100-200 metrelik koşu ve yürüyüşler harmanlanır. Koşu mesafesini basamaklı
olarak arttırılır. Özellikle başlarda her gün antrenman yapılmaz. Kimseye
özenmeden, gaza gelmeden, sakin çalışılır.Başlama aşamasında iyi olanlara özenmek
son derece sakıncalıdır. Temponuzu basamaklı, sabırlı olarak artırmalı,
bacaklarınızı dinlemelisiniz. Nabzınızı daima tutun ve acemilik boyunca
dakikada 120 nabzı fazla geçmeyin! Kilolu olanların yürüyüşten koşuya geçiş
süresi ayları bulabilir. Eğer, 8 km. yürüyüşü 1 saatte, 120 nabız ile
geçebiliyorsanız, koşmaya hazırsınız demektir. Kadınlar için, ayni nabızda 7
km. denk gelmektedir.
Ertan Hatipoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder