11 Ağustos 2016 Perşembe

MİCHAEL PHELPS 2168 YILLIK REKORU EGALE ETTİ!








Amerikalı sporcu sadece bir buçuk saatin içerisinde 20. ve 21. Olimpiyat şampiyonluğunu kazanarak, herkesi hayretlere düşürmeye devam etmektedir. Bu rakam inanılması zor bir rekordur.

Michael Phelps’in rekorları burada bitmiyor. Yüzmede ilk altın olimpiyat madalyasından 12 yıl sonra, yine kazanan ilk insan oldu. Ayni zamanda su sporlarında en-yaşlı olimpiyat şampiyonu olan sporcu oldu. Bu kategoride eski rekor, 96 yıl önce, Havai’li efsane sörfçü Duke Kahanamoku’ya aitti.

Burada gayri resmi, ama son derece ilginç bir rekor daha var…
Ferdi olarak, kazanılan 12 adet altın madalya bizi…antik döneme götürmektedir. Rodos’lu Leonidas millahtan önce 2. Yüz yılda 12 kez şampiyon olmuştur. Kendi çağın en-büyük atleti bilinen Leonidas 4 Olimpiyatta 3-er koşuda, toplam 12 altın madalya kazanmıştır. Branşları şöyle: sprint (stadiy), dualos ( daha uzun, yaklaşık 400m.) ve oplitodromos ( askeri malzeme ile koşu). Tarihçiler sporcuyu antik dünyamızın en-büyük sprinteri olarak kabul etmişlerdir. Ayrıca, Leonidas en-çok kez Olimpiyat şampiyonu olan sporcu olarak bilinir. O zaman altın madalyalar yerine palmiye yaprakları verildiği, hatırlatalım…




Şimdi tüm avantaj, Phelps’in ellerinde. Daha 2 ferdi branşı kaldı…Eğer onlardan sadece birisinde şampiyon gelebilirse, Leonidas'ı gerçekten tarihe gömecektir!


                                                                                                Ertan Hatipoğlu

9 Ağustos 2016 Salı

PİSTE TESTOSTERON'U KİMLER SAÇTI?

                               








Rio 2016 atletizm yarışlara birkaç gün kala en-garantili şampiyon kim, sorulsa hiç kuşkusuz Caster Semenya denilir. Bahis şirketleri 800m. branşını programına dahi koymaya düşünmemiş durumdalar.
Güney Afrikalı sporcu bu yıl 25 yarıştan sadece birini kaybetti, o da 400m. branşında! Caster Semenya’nın derecelerini pas geçerek, sadece 2009 Berlin Dünya şampiyonasında daha 18 yaşındayken sürpriz bir şekilde en-iyi derecesinden 8 saniye daha iyi koşmuş ve altın madalya kazanmıştı. Daha sonra uzun bir sure hem IAAF ile cinsiyet, kromozom oranı problemleri, hem de hiç antrenman yapmadan yine 2 dakika cıvarında sayısız koşular, bir kaç madalya…

Kendi erkeksi bedeni ile bir çok yorumlara neden olurken, IAAF kendisini erkek mi, değil mi sorusuna cevap vermek için bir çok teste tutmaktaydı Sonunda Caster bir kadının bilimsel şartlarına uygun görüldü, fakat yüksek seviye testosteron ürettiği için, hormonal terapi önerildi ve daha sonra yarışmalara katılma izni çıkıyordu. Çıkıyordu çıkmasına, ama Semenya artık o eski formundan uzak, neredeyse antrenman yapmadan, 4-5 yıl geçiriyordu.

2016 sezonu Caster aniden kalktı, önüne geldiğini yıktı, özellikle 800m. derecesini 1.55.00 çıvarında resmen mühürledi. Nasıl oldu, neydi sebebi?
Geçen yıl, benzer hastalığı olan Hintli sporcu Dutee Chand, yarış yasağı konulduktan sonra CAS-a gitmiş ve kazanmıştı. Hatta CAS  yetersiz bilim verileri olmadığı için Monacolu memurları uyarmış, yasak koymuştu! 2017 yılına kadar bir kadının kadınlığı bitti sınırlarını belirleyen bilimsel ispat verilerini açıklamasına kadar, benzer durumdaki kadınlar yarışacak, diye karara bağlandı.

Atletizm tarihinde bir çok kadın benzer ‘’üstün nitelikler’’ ile sayısız şampiyonluklar kazanmış, rekorlar kırmıştır. Rio 2016 görülen 10 cıvarında kadın sporcu benzer durumda yarış saatini beklemekteler. 800m. yarışacaklar Francine Niyonsaba (BDI) ve Margaret Wambui (KEN), uzunda Brittney Reese(USA) bunlardan sadece birkaç örnek.

Atletizm’de sex kontroller  geçen yüz yılın 60-lı yıllarında beri yapılmaktadır. İlk başta onlar sadece anatomic, daha sonraki yıllarda kromozom testlere geçilmekteydi. Her iki test fiilen iş yapamıyor, doğruyu göstermiyordu. Bir sporcu kadının diğer rakiplerine ‘’üstünlük’’, avantaj veren kromozom oranı değil, testosteron oranlanıdır. IAAF Sağlık Kurulu ayni tespiti yaparken, böyle vakaları pistlerden uzak tutmaya çalışmış, hormonal terapi önermişti. Toparlamak gerekirse, CAS-ın karar ile, pistlere resmen testosteron saçılmış, bugünkü duruma gelinmişti.

Bakalım, Caster Semenya’nın 2016 performans çizgisi IAAF-ın elini güçlendirip,  saçılmış testosteron kalıntılarını ileride pistlerden uzak tutabilecek mi.



                                                                                                             Ertan Hatipoğlu

5 Ağustos 2016 Cuma

FENER'İN HOCA PROBLEMİ

                                  








Fenerbahçe futbol takımı adam gibi futbol oynamayalı  ilginçtir, hocaları Victor Pereira’nın gelmesinden bu yana denk gelmektedir. Geçen sezondan başlayan çile, bu yıl da sürecek gibi gözükmektedir. En azından tüm antrenman-eğitim kanunları öyle emretmektedir.
Bir  takımın ilerlemesinde önem sırası ile 4 faktör vardır: kadro kalitesi ve genetic takım potansiyeli, antrenman-eğitim süreci, materyal, finans kaynakları  ve en-son olarak ülkedeki faaliyetin önemi ve medyadaki yeri.

Diğer faktörlere bakmadan, sadece 2., yani antrenman-eğitim sürecini incelersek, takımın neden bu durumlara düştüğünü, hedeflerine neden gidemediği ortaya çıkmaktadır.

Bir kere, futbolda ‘’antrenmanlı’’ ve ‘’formda’’ futbolcu, takım kavramlarını netleştirmek gerekmektedir. Antrenmanlı futbolcu başka, formda futbolcu veya takım  çok başkadır. Ama forma girilmesi için muhakkak antrenmanlı olunması gerekir. Antrenmanlı olması için de, antrenman yapılması gerekir.Fenerbahçe bu hazırlık şeması ile, sadece 9 günlük Topuk yaylası kampı ile, özellikle ön elemeli, erken sisteme antrenmanlı duruma gelmesi mümkün değildir! Forma nasıl girilsin?

‘’Formda’’ takımın hareketleri uyumlu, futbolcuların pasları  ve şutları isabetli, konsantrasyonları yüksektir. ‘’Antrenmanlı’’durumda performans vardır, ama sık, sık yapılan pas ve şut hatalarından dolayı, hedeflere zor ulaşılır, bir çok kez de ulaşılamaz. Fenerbahçe takımı bu iki duruma, vaziyete bile girmiş gözükmemektedir. Nasıl şampiyon olsunlar, Şampiyonlar Ligi’ne nasıl girsinler?
Aslında, Pereira ve ekibinin en-büyük şansızlıkları, takımın geçen ve bu yıl ön elemelere maruz kalınmaktır. Ona göre tedbir alınmak, ona göre sezon başını en-az 2 hafta önceye almak onların ellerindedir. Topuk yaylasından İstanbul gibi yere gelip, burada nem, kirlilik, ısı gibi iklimsel faktörlere maruz kalmak, çok akıllıca bir iş olmaması gerek.

Sportif forma ulaştıktan sonra, orada kalmak  en fazla 6-8 hafta sürer. Bunun temeli de hazırlık döneminde atılır. Pereira’nın maalesef, öyle  bir dönemi yok denilecek kadar minacıktır. Daha ilk günlerde hazır olmayan olsun, yorgun olsun futbolcuları hazırlık maçlarına atarken, sakatlıklara resmi davetiye basıyordu…

Kısacası, bu yarı sezon da böyle, gitsin, gitmesin, çileli geçecektir. Ümit yok mu?
Var, ama maçlar arası haftalık antrenmanlarını çok farklı yaklaşım ile yapılması gerekecek. Resmen ‘’bıçak sırtında’’ gidilmesi gerekecek, ama bunu Victor yapabilir mi, açıkçası çok şüphelidir. Ayrıca, milli aralarda, yüklemelerin dozunu artırmak zorunda ki, mümkün gözükmüyor, zira takımın futbolcuların çoğu milli takımlarında yer almaktadırlar.


Taraftarlar dua etsinler, daha 1-2 futbolcu hazır gelsin de, durum kısmen kurtarılsın. Hazır derken, başka takımlarda hazırlık yapmış, Fenerbahçe’ye transfer olacak futbolcular. Ümit onlarda çünkü…


                                                                                                       Ertan Hatipoğlu

29 Temmuz 2016 Cuma

ÇİLELİ OLİMPİYAT
















Prensip olarak, Olimpiyatlar büyük rekabetlere, heyecanlı sportif çarpışmalara meydan olmuşlardır. Onlar herkesin bir efsaneye dönüşecek bir fırsattır. Bazıları var ki, çoktan efsane olmuş, tarihte adlarını yazdırmış, yıldızlaşmışlardır. Her Olimpiyat forumunda böyle sporcular, değişik nedenler ile katılmamış, ama baktığımızda, Rio’da bu sayı ciddi boyutları almış durumda. Seçilememe ve sakatlık sebeplerin yanında bu sefer Zika virüsü, terror, suç çeteleri ve tabi ki, rus sporcuların cezalı olmasıdır.
 
Teniste Roger Federer, Maria Sharapova, T.Berdych, M.Raonic, Simona Halep, Feliciano Lopez, B.Tomic, Nick Kyrgios, R.Gaske gibi değişik nedenlerle olmayışı, ayrıca sakat olan Nadal’ın da durumu netlik kazanmaması, tenis olimpiyat turnuvasını neredeyse sadece kendi dünyası içindekilerinin ilgisini çekecektir.

112 yıl sonra Golf sporunu Olimpiyata dahil etmek iyi fikir gibi gözükse de, oradaki yıldızların çeşitli bahaneler ile eksik olmaları, ayrıca sahalarda kuş büyüklüğünde sivri sineklerin dolaşması, bu güzel spora ilgiyi ciddi azaltacaktır.

Bisiklete gelince, malum Tur de France bir çok sporcunun kuvvetini bitirirken, fazla bahane ileri sürülüp, yıldız bisikletçiler eksik olacaktır.

Halterde rusların atılması ile birlikte, yarışlar tamamen Uzakdoğu şampiyonasına dönüşmesi, izleme oranlarını çok düşürecektir.

Basketbolda USA yıldızları çoktan affını istemiş durumda.

Voleybol erkeklerde sakat yıldızlar, atletizmde İsinbayeva gibi efsanelerin olmayışı, şimdiden ilgiyi bitirmiş durumda. Usain Bolt’un kazanacak mı sorusu artık eskisi gibi, heyecan ve merak dolusu sorulmayışı, özellikle atletizm ve halterde fiilen net madalya sahiplerin yarıştan sonra bile belli olmayışları, insanları soğutmuş durumda. Rus atletlerin olmayışı, Olimpiyatı bir Panamerikan oyunlardan öte gidemez iddiasının altına bir çok otorite imza atacak kadar gerçektir.


Rio De Janeiro şehrin üstünde her zaman hz. İsa heykelin gölgesi düşer. Olimpiyat süreci tüm verilere bakılırsa, onun gibi çileli, çarmıha asılmış olacak!

Şimdiki Dünya gibi…



                                                                                                     Ertan Hatipoğlu

27 Temmuz 2016 Çarşamba

MOURİNHO’NUN SABAH 6.30 ANTRENMANI








Çin'dehazırlık maçlarından sonra, 11 saatlik uçuş biter bitmez, ‘’kırmızı şeytanlar ‘’takımı soluğunu antrenmanda aldılar. Uçak sabah 5.30 Manchester’e indikten sonra, Mourinho’nun futbolcuları evlerine değil, direkt kendi Carrington tesislerine gittiler.

 

Mourinho bu hareketi neden yaptı? Bir ceza,  güç göstergesi mi, yoksa çılgınlık mı? Hayır, Jose bu emri takımın fiilen son 72 saat hiç bir antrenman veya maç oynamadığından vermişti. Pazartesi günü Pekin’de Manchester derbisi olacaktı, ama kötü hava şartlarından dolayı maç oynanamamış, üstelik maçtan önceki gün yolculukla geçmişti. Kısacası, takımı son 72 saat hiç bir aktivite yapmamıştı.

Kurt hoca 3 gün antrenman yapmayışın nelere yol açacağını iyi bildiği için, bu çılgın emri vermiş, böylece takımın raylardan çıkmasına izin vermiyordu. 3 gün antrenman yapmamak  süperkompensation (fazladan tamlama) sürecini aşmak demektik. Süreci aşmak, kondisyon veya form durumundan uzaklaşmak anlamına gelmektedir. Bunla bağlı olarak, antrenman-eğitim sürecinin kesintisiz (non stop) prensibini çiğnemek demektir.

Jose tüm bu ayrıntıları uçakta en-son düşünmüş ki, futbolcular iner inmez antrenman yolunu tutuyordu. Antrenmanda 30 dakika koşudan sonra, esnetici hareketler ve 1 saat fitness yaptırmış. Futbolcular memnun kalmamalarına karşın, Mourinho’nun yüzünde tebessüm, bir komutanın vazifelerini yerine getirme memnuniyeti varmış. 


Mourinho onun için ‘’spesial one’’!

                                                                                                                                Ertan Hatipoğlu



25 Temmuz 2016 Pazartesi

AKLIN YOLU BİRDİR







Rusya için iyi haber, sporcuları böyle veya şöyle, Rio 2016 olacaktır. Kalan dünyaya iyi haber ise, IOC bu kararı ile, Rusya ve anglosaksonların  kafadan çarpışmalarını önlemiştir! Amerikalılara göre korkaklıktan, ruslara göre ise, bilgelikten…

Gerçek o ki, Rusların olmayışı Forum'u eksik, tartışmalı, isterseniz de, estetik yoksunu kılacaktı. Dünya sporunu geçen yüz yıla, geriye taşıyacaktı. IOC bu kararı çok büyük baskılar altında almış; USA, Avusturya, Kanada, İspanya, Almanya, Danimarka, Yeni Zelanda, Mısır, Norveç, Finlandiya, İsveç, Japonya, İsviçre ve Hollanda antidoping ajansların müşterek yazılı çağrılarına rağmen,
tersi yönde karar almıştır.

Burada, Rusya devlet başkanı Putin son kozunu kullanarak, IOC kurmaylarına Olimpiyatları yayınlamayacağını bayan etmiş, resti çekmişti. MC Donalds, Coca Cola gibi firmalar resti görmüş, devreye girmişler ve IOC gereken mesajı vermişlerdir. Neticede, IOC aldığı kararla hem kurdu doyurmuş, hem de koyunları hayatta bırakmıştır.

Aslında, Ruslara açık ve gizli destekler vardı. İspanya Olimpiyat Komitesi, kendi ülkesinin antidoping ajansına karşı, ‘’spor, sadece spor kalmalı!’’gibi ifadeler ile, rus sporcularına açık destek vermekteydi. Gizli destekçilere girmeden, sadece şunu belirtmeliyiz ki, onlar aksi karar çıksaydı ortaya çıkar, Rusya’nın yanında duracaklardı…

Doping için ne söylenir? Her zaman gibi, herkes kullanmakta, ama herkes ne hikmet ise, yakalanmamaktadır. Rusya’da devlet politikası iddia edenlere, Çin’de nedir, diye sorarlar…Mesela!

E, hepimiz Daily Mail okumuyoruz...



                                                                                       Ertan Hatipoğlu

14 Temmuz 2016 Perşembe

MAÇTAN SONRAKİ GÜN…







Futbol’da teknik ekipleri yoran, çözmeyi zorlayan bir çok konu vardır.Haftalık maçtan sonraki toparlanma, bir an önce taze yeni hafta yüklemelerine geçme ve bekleyen vazifeleri çözme problemi ülkemizde bir çok teknik direktörün zorlandığı konudur.

Genelde bu problemi pasif dinlenme ile ‘’yarın dinlenin!’’ komutu ile çözülmeye gidilmektedir. Bazıları ise 2, bazen de 3 gün dinlenme vermektedir, ama oralara girmeyi düşünmüyoruz. Girmiştik, çünkü…

Bilindiği gibi, toparlanma süreci maçtan hemen sonra başlamaktadır. Deplasmanda dahil, oynanan her maçtan sonra 10-15 dakikalık jok, toparlanma sürecini hızlandıracak, bundan dolayı mecburi kılmaktayız!

Bizim yazımızın asıl konusu ertesi gün neler yapılır, nasıl hareket edilmelidir. Deplasman maçı olsun, evinde olsun, geç saatlerde de olsa, takım evine ulaşır.
Ertesi sabah, tercihen kahvaltıdan önce, ama geç dönülmüş ise, saat 10.00 gibi 40 dakikalık yenilenme, nabız 140/dak. geçmeyen bir koşu yapılmalı. Dinlendirici, rahat, ama koşu…Bu tür antrenmana ‘’kompensator’’ tedarik de denilir, amacı ise hem maçtan aktif çıkmak, hem vücutta birikmiş zararlı maddeleri atmaktır. Toparlanma sürecini artırmak, yeni haftaya daha taze çıkmak, bir sonraki maça daha diri, vazifelerini çözmüş takım olarak, çıkmaktır…Üstüne mekik, ters mekik, şınav gibi genel kuvvet, 2-er, 3-er seri halinde yapılırsa, bu konuda katkıda bulunmuş, hem de temel niteliklerini diri tutulmuş olacaktır.

Antrenmandan sonra klasik, derin masaj, imkan yoksa, sadece bel bölgesinde 10 dakikalık masaj iyi gelecektir. O gün saunadan uzak durulmalı. Akşamki maçta vücut zaten çok ter atmış, daha fazlası mineral dengeyi bozabilir. Kripto masaj, buzlu sauna gibi imkan varsa, hemen değerlendirilmelidir.
Medikamental olarak, kulüp doktorun önerdiği mineral, vitamin, protein tozu ve s. kullanarak, antrenman sürecini tamamlanmış olunmaktadır. Kurallar içinde, değişik içerikli serumlar futbolculara mucizeler yaratabilir, ama doktor denetimi elden bırakmamak gerekir!Akşam uykusu, özellikle erkekler için, büyüme hormonu salgılandığı tek zaman olduğunu unutmamak, önemlidir.

Maçtan sonraki 2. gün profesyonel, fazla imkana sahip takımlar, toplamı çok yüklemeli çift antrenmana geçerler, amatörler ise, az yüklemeli tek antrenman veya dinlenme ile devam etmektedirler. Uzun vadede, fark zaten neticelere yansımaktadır.Tedbirsiz, kendi raylarıdan çıkmak daha kötü sonuçlara yol açmaktadır. Macera aramayın!

Maçtan aktif çıkmayı denemede fayda var. Farkı göreceksiniz…


                                                                                                                       Ertan Hatipoğlu

En okunanlar