20 Temmuz 2014 Pazar
17 Temmuz 2014 Perşembe
SÜPER LİG EKİPLERİN YENİ SEZON HAZIRLIKLARI ÜZERE( 2. BÖLÜM)
Birinci bölümde karnelerimizi dağıttıktan sonra, diğer
ekiplerin kamp planlamasına geçelim. Burada manzara daha değişik olsa da, yine
yüksek irtifa ‘’silahını’’ kullanmak istemeyen veya kullanamayan takımlar
görüyoruz.
İSTANBUL BAŞAKŞEHİR’İN tamamı deniz seviyesinde yapılacak hazırlık
planları şaşkınlık yaratırken, MERSİN İDMANYURDU takımın sadece 14 günlük Bolu
kampı bizi gülümsetmektedir.
GAZİANTEP takımın kamp planlarını incelerken başka bir
detaya rast geldik. Avusturya’daki kampı(4-28.08), süre olarak doğru planlanmış, fakat zamanlamasını yanlış
bulduk! Bu zamanlama ile ligin 1. maçında bir problem gözükmüyor, ama 2. ve 3.
maçlarında ciddi sıkıntılar yaşanır, bizden söylenmesi!
O günlerde futbolcular reaklimatizasyon( deniz seviyesine
uyum) sürecinde olacaklarından, performansları zedelenmiş olacaktır!
GENÇLERBİRLİĞİ takımı iyi bir planlama yapmış, sadece
Slovenya kampından dönüş tarihini( 16.08) 3-4 gün geri alırlarsa 1. Lig maçına
daha rahat çıkacaklar, diye düşünmekteyiz.
Ayni tavsiyemiz ligin yeni takımı BALIKESİRSPOR’A olacaktır.
2. Bolu kampının dönüş tarihi (17.08) oldukça taşmış, 1. Lig maçında problemler
yaşayacaklardır. Ayrıca, iki kamp arası süreyi de (30.7-5.08) en-az bir gün
kısa tutsalar, daha doğru olurdu.
ESKİŞEHİRSPOR 31 .08 tarihine kadar kendi tesislerinde, daha
sonra Avusturya’da 2 süresi
belirtilmemiş kamp yapacaklarını öne sürmekteler. Onlara da dönüş tarihine
dikkat etmelerini, tavsiye etmekteyiz.
TORKU KONYASPOR belki yaşadığı 1000m. rakımına güveniyor
olabilir,ama sadece 1 haftalık Davraz kampları bizi hayretlere düşürdü. Konya
takımın acilen konunun uzman danışmanı gerekli, yoksa puan kaybına maruz kalabilirler!
KAYSERİ ERCİYESSPOR ayni Konya gibi, yaklaşık 1000m. rakımda
ikametgah ediyor, ama görülen o ki, hazırlık plan açısından çok fazla mesafe katedilmiş. Geçen yıl sıkıntıları yaşamak istemiyor, ellerinden gelen her antrenman metodu doğru devreye sokup, başarılı olmak arzusu var, hiç kuşkusuz...
Bir başka tebrikleri hakeden takım KARDEMİR KARABÜKSPOR’DUR. 19 günlük Davraz kampı ile hem
sure, hem de dönüş zamanlaması olarak çok iyi bulduk!
SİVASSPOR takımında teknik director probleminden dolayı
belirsizlik hakim, umarız bir an önce çözülür ve futbolcular kamp planlarını
görürler.
Yanlış anlaşılmasın, biz sadece takımlarımızın hazırlıkta
yapılan planlanma hatalarını bulup, onların yapılmaması, düzeltebilecekleri de,
arzu ederlerse düzeltmeleri için uğraş vermekteyiz. Yüksek irtifa kampının
mecburiyeti yoktur! Bu metot ‘’silahını’’ sadece arzu edenler kullanabilir.
Bilmek şartı
ile...
Ertan
Hatipoğlu
16 Temmuz 2014 Çarşamba
SÜPER LİG EKİPLERİN YENİ SEZON HAZIRLIKLARI ÜZERE
Spor toto Süper lig takımları bu sezon Dünya şampiyonası
nedeniyle maçlarına biraz geç başlayacaklar. Bu foruma katılmamış ülke olarak,
aslında takımlarımıza hazırlık için fazla zaman yaratıldı, özellikle yüksek
rakımlı hazırlık prensiplerini daha rahat uygulamaları için çok iyi fırsattı,
ama maalesef bu olanak hovardaca harcanmış olduğunu görmekteyiz.
Özellikle ‘’üç büyükler’’ ile tabir ettiğimiz takımlar
yüksek irtifa ‘’silahını’’ kullanmamaya veya inanmadıklarına hayretle
izlemekteyiz. Diğer taraftan özellikle Anadolu takımları, mütevazi kadroları le
o ‘’silaha’’ sıkıca sarılmış durumdalar. Prensiplerinde ufak tefek zamanlama
hataları da olsa, onların ilerleme arayışlarını alkışlamamak mümkün değildir.
İşte şampiyon Fenerbahçe! Dünyanın tek yüksek rakımlı kampın
sahibi olan takım, ne hikmetse, geçen yıl gibi tesislerinde toplam 12 gün
kalacak! Daha sonra Avrupa ve İstanbulun ‘’0’’ rakamında geçirecektir. Bunun
anlamı şu; Ben yüksek rakım avantajlarını kullanmak istemiyorum ve inanmıyorum
da…! Kusura bakmasınlar, ama teknik kadroya bakarsak ortaya çıkan manzara bu!
İşte Galatasaray! 12 gün Avusturya kampı, bizi çok
gülümsetiyor, bu sürede yarardan çok zarar var, zira vücut uyumu için yaklaşık
bir haftaya ihtiyaç duymaktadır. Kaliteli antrenmana kaldı 4-5 gün ki, bunun
faydasını hesaplamaya bile gerek duymuyoruz.
İşte Beşiktaş! 12 günlük Almanya kampından sonra Deniz
seviyesinde maçlar, maçlar… Belki bunun sebebi erken ön eleme maçlarıdır, ama o
zaman neden hazırlıklar daha erken
başlamadı, diye sorulur.
Kasımpaşa ve Bursaspor takımları aynen üç büyükler gibi
‘’peşin satmakta’’. Sadece 11 günlük Avusturya (Kasımpaşa) ve Kartepe (Bursaspor)
kampı ile açık açık ‘’ben de yüksek irtifanın nimetlerinden faydalanmak
istemiyorum!’’ demekteler.
Yukarıda tüm bu takımlara seslenmek,onları uyarmak
vazifemizdir,diye düşünmekteyiz. İyi, güzel, zahmetsiz, ama ileride hakem,
fikstür, şans faktörlerini bahane edip, hazırlık boşluklarınızı kapatmaya çalışmayın!
Olumsuz manzaradan, alkışı hak eden tarafa geçelim! İşte size
Trabzonspor ve Akhisarspor takımların hazırlık planları! 3-4 Bayram günleri
dışında hep yüksek irtifada olacaklar. O ara da iyi düşünülmüş, zira vücut
gereksiz deniz seviyesine adapte olmadan, yine yukarı çıkılıyor ve hazırlıklarına devam ediliyor. Burada sadece iki takıma 2. kamplarından dönüş günü (14.08)
1-2 gün erkene alınmasını tavsiye etmekteyiz. Birinci Lig maçlarına ‘’zımba’’
gibi girmeleri açısından…
Ve işte, planlaması, strateji ve kamp yerlerini tespit edip
de, maksimum fayda sağlayabilecek takımı açıklamamıza sırası geldi. Her şeyi ile
alkışı hakeden ÇAYKUR RİZE takımıdır! Erzurum'a gidişleri, kalış süresi, Bayram
araları ve Avusturya kampı , dönüş tarihleri ( 12.08)...
Bravo Mehmet hoca!
Ertan
Hatipoğlu
15 Temmuz 2014 Salı
TANRILAR ATLETİZM'DEN UZAKLAŞMIŞ
Şu Dünya atletizme baktığımızda gülelim mi, ağlayalım mı,
karar veremiyoruz. Bir taraftan dopinge karşı verilen amansız savaş sporcuları
paranoyak yaparken, öbür taraftan parası olan, ülkesi ‘’torpilli’’ise, en zor
durumlardan kendini en-az zararla kurtarıyor, anacım…
İşte, size son yılın Jamaica'nın yakalanan atletleri- Veronica
Campbell-Brown, Asafa Powell ve Sherone Simpson. İşte, amerikalı Tyson Gay!
Veronica diyoretik bir madde ile yakalanınca, ‘’kremden
geçti’’ deyip, İAAF değil, ama CAS-a yutturdu. Neticede, ayni madde ile
yakalanan onlarca sporcu 2 yıl ‘’dinlendirilirken’’, ''bizim'' Veronica 6 ayda
yeniden yarışmaya başladı…
Diğer yakalanan sporcu örneklerinde, durum daha da ilginç hal
almış; Sporcular antrenör, kondisyoner, fizyoterapist, köşedeki ilaç satan sarı çizmeli Mehmet ağa’nın
üzerine suçu atıp, yine 2 yıl yerine, sadece 6 ay ceza ile kurtuluyorlardı.
Neymiş, efendim? USADA-ya yardımcı olmuşlar, karıncaların yer altı yaşamlarına
katkıları varmış…Kurtarmak için bahaneler çok! Şimdi tüm bu sporcular yüzleri
kızarmadan, yarışlara giriyor, madur rolünü oynamaya devam ediyorlar.
Bu iş çok kolaymış- suçu başkasına at, cezadan kurtul! Sonra
başka antrenörle çalışmaya, kariyerini devam ettir… Nasıl olsa hoca çok…Cesetlerin üstünden bas-geç!
Tüm bu komedilere izin veren o zihniyet artık anlamalı ki,
oturduğu dal çoktan kesilmiş durumda.
Primo Nebiolo zamanında atletizm sponsordan geçilmiyorken, şimdi yalvarır duruma gelmiş bulunmaktalar. İşte
Diamond Lig; Samsung firması yıllık 3 mln. Paund verirken, durumu görünce
ayrıldı ve şimdi tüm Monaco’lu
çabalara rağmen 2 yıl boyunca yarışın
sponsoru bulunamadı!
Nasıl bulunsun? Her branşta ilk 1-2 hariç, erkek dereceler bayan derecelerine
iyice yaklaşmış hale gelmişler! Seyirci U. Bolt olmadığı yarışlarda kolayca parmak ile
sayılır durumda. TV yayın hakları futboldakini katlamış, bir çok ülkede atletizm severler izleyemez haldeler.
Zaten izlenecek bir şey kaldı mı?
Ertan
Hatipoğlu
13 Temmuz 2014 Pazar
VE FUTBOL PALANDÖKEN'İ KEŞFETTİ
Elit sporda, özellikle fonksiyonel olanların, yüksek irtifa
antrenmanların faydalarını çoktan keşfetmiş durumda, fakat ne hikmetse takım
sporların neredeyse tamamında hala tartışmalar devam etmektedir. Normaldir; Karar
verenler hala bu tür hazırlık kamplarda yapılan antrenmanların sporcu
fonksiyonelliğine, toparlanmasına 2, hatta 3 misli faydası olduğunu belirlemekte
zorluk çekerken, spor fizyoloji bilgileri buna müsaade etmiyor.
Tabi, arzulanan faydalara ancak ve ancak doğru yüksek rakım
antrenman prensipleri uygulanır,
bir takım ince noktalara dikkat edilirse ulaşılır. Öyle ‘’pata-küte’’
girilirse, hüsran yaşanır, bizden söylenmesi…
Yıllarca Dünya futbolu dağ kamplarını sıcak yaz gecelerden
kaçış, serinleme, akşamları dolu uyumak için kullanılıyor, biraz da serin
ortamda daha kaliteli antrenman yapalım düşünceleri ağır basıyordu. Genelde
orta ve alçak rakamlı yurdumuzun ve Avrupa’nın dağları tercih ediliyor, en-çok
2 haftalığına çıkılıyordu. Yarardan fazlası-zarar; O sürede vücut yeni şartlara adapte olmuş, kaliteli
antrenman yapılacağına, deniz seviyesine dönmek, organizmayı hırpalamadan başka
bir şey değil. Kısacası, futbol ve diğer takım sporları yüksek rakım silahını
uzun zaman devreye sokup, kullanamadılar.
Son yıllarda bu durum değişti. Avrupanın bazı takımları
atletlerin gittikleri yüksek denilen, yani 2000-2400 m. kamp yerlerine gitmeye
başladılar.Üstelik 2 hafta değil, en az 20 gün kalmaya, sıkı antrenman ve
hazırlık maçları yapmaya özen gösterdiler.
İşte size güzel bir örnek- Akhisar futbol takımı ve genç
hocası Mustafa Reşit Akçay! 8.07-8.08 tarihlerde tam bir ay Palandöken yaylalarında
‘’yürek yiyecek!’’.Üstelik, futbolcuları adapte olduktan sonra, 22-25.07
tarihlerde Çaykur Rize ve Marsilya
takımları ile birer hazırlık maçları yapacaklar. 2000m. ve üstünde bir rakımda…
Mustafa hocamızın kamp tarihlerini,maçları ve
antrenmanlarını incelerken son derecede önemli bir detaya rast geldik. Takımın
dönüş tarihi ligin başlama tarihinden
yaklaşık 20 küsur gün bırakılmış ki, bu ara futbolcuların Deniz
seviyesine adapte olacakları bir süredir! Süper bir bir strateji ve planlama
tekniği!
Ufak tefek
ayrıntılarda hata yapılmaz ise, bu sene, özellikle ilk yarıda Akhisar mütevazi
kadrosuna rağmen tüm takımları üzecek, bizden söylenmesi!
Mustafa hocamızı geçen yıl bir hasından dolayı çok
eleştirdik, ama görüyorsunuz adam dersini iyi çalışıp, karşımıza yepyeni
bilgilerle donanmış olarak, alnı ak çıkıyor.
Bize de başarılar dilemek ve alkışlamaktan başka bir
şey düşmüyor!
Ertan
Hatipoğlu
28 Haziran 2014 Cumartesi
AVRUPA 8 YIL DAHA BEKLEMELİ
Dünya medyası biraz acele Avrupa takımların cenazesini
kaldırmış durumda. World Cup’un ilk aşama maçlarında, İngiltere, İspanya ve İtalya
gibi şanlı takımlar elenince, Portekiz ve Rusya gibi iddialılar boynu bükük
ayrılınca, özellikle Avrupa medyası sebeplerini araştırırken, eleştiri dozunu
kaçırmış oldu.
Oysa ki, kendi liglerinden gelen yorgunluk ve sakatlıklar çok önemli faktörlerdir. Devam edenler Almanya ve Fransa’da
bile tam bir tazelik daha göremedik.
Peki kimler taze? Hollanda ligi nisan ayı sonunda bitti.
Orada oynayan 10 futbolcusu hem daha az gergin sezon, hem de Dünya şampiyonası
maçların başlamasına kadar yeterli zamanı vardı. Diğer futbolcuları şampiyonu
ve gerginliği azalmış liglerden geldikleri için şanslı sayılırlar…
Chili, Colombiya, Costa Rica,Meksika gibi takımlar belli ki,
bu şampiyonaya çok önem vermişler, ferdi olarak, önde gelen Avrupa liglerinde
oynayan futbolcuları olsa da, bir yolunu bulup, hazır olan takımlarına monte
edebilmişler.
Ferdi bakarsak, Messi, Neymar, Mesut, Robben, Van Persie gibi
‘’kalkabilen’’futbolcuların sebeplerin arkasınnda liglerinde ya erken biten gerginlik, ya da kulüp
menfaatlerini hiçe sayarak, Dünya kupasına, milli takıma hazırlanmak var.
''Bir an önce bitsin- tatile çıkalım!'' düşüncesi kafasında
taşımayan, futbola susamış Avrupalı takımlar görmek istiyorsak daha 8 yıl, yani
Katar 2022 beklememiz gerekecek. Sadece
teknik, spor-bilim açısından, gerçek World Cup ancak 8 yıl sonra, iki
sezon ortasında, takımların taze olacak bir döneme denk gelindiğinde,
görebileceğiz.
Futbol dışında böyle alayı sunabilecek başka bir tutku var mı?
Ertan
Hatipoğlu
26 Haziran 2014 Perşembe
NEYMAR'A ÖZERKLİK
Neymar’ın
Barcelona'da ilk sezonu tam bir fiyasko ile sonlandı. Hem takımı elleri
boş, hem de kendisi Messi, İniesta ve Xavi gibi futbolcuların gölgesinde
kaldı. Onlar da parlak oynamayınca, tüm kupalar Madrid’e gitti. Mayıs ayı
geldiğinde Neymar’ın kafası git-gide Dünya şampiyonasına gitmeye başlamış,
kendi evinde herkese göstermek arzusu tavan yapmıştı. O kadar ki, İspanya
şampiyonunu belirleyen maça uzun pazarlıklar sonunda ülkesinden gelmiş, ‘’uyku
arasında’’ oynamış, geri gitmişti…Tüm Brezilya gözlerini ona odaklamış,
beklentiler içindeydi.
Baraj maçlarında 4 gol, Hırvatistan ve Kamerun maçlarında
özellikle büyük katkısı, fiilen Brezilya’yı bir üst tura yükselttiler. Neymar'a baş rol, senaryo yazarlığı ise Filippe Scolari’ye verilmişti…
E, beklentiler daha yüksek, şaşaa daha fazla bekleniyordu.
Kağıt üzerinde büyük isimler savunmada gözüküyor, hücumda ise ‘’çorbaya fazla su katılmıştı’’.
Neymar’a fazla katkıların olmadığını gören Scolari, yıldızına hemen özerklik
vermiş, onu serbest oynatmaya başladı.
Defansta vazifeleri olmayan Neymar, hücumda her şeyi mükemmel
oluyor, Arjantin’in Messi’si gibi her an her yerde bitiveriyor…Defansa katkısı
olmayan Neymar yüzünden yenilen goller de yok değil. Fakat Skolari tercihini
yapmış, özellikle Chili’ye karşı öğrencisinden hayatının maçını beklemektedir.
Skolari her şeyden önce ince bir psikolog, tam bir strateji
uzmanıdır. Neymar kararı birinci testi geçmiş, ikinci test savunması iyi olan
Chili’ye karşı daha zorlu geçeceği farkında. Yenilenmiş Neymar, hiç kuşkusuz, Barca’dakinden
çok daha yukarılarda, güven vermektedir. Demek ki, bu delikanlıya serbestlik iyi geliyor.
Takımını kupaya ulaştırırsa ayni rolü Barcelona'da isteyecek, haberiniz
olsun!
Ertan
Hatipoğlu
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
En okunanlar
-
Yaz yaklaşırken birçok insan fiziksel olarak iyi görünmek ister. Büyük oranı bunu ...
-
Elit sporda buz banyosu (Ice Bath), Cryoterapy veya soğuk tedavi(Coldterapy) olarak bilinir. Özellikle uzun koşulardan ...
-
Bu tür sorular, özellikle koşuya yeni başlayanların kafalarını kurcalamakta. İlerleyenlerin de hataları yok değildir…Tüm ...
-
Özellikle 2. yarı hazırlık kamplarında futbol hocaların başvurdukları bir antrenman türüdür. Avrupa kulüplerinde son gün...
-
Her şey Copa America’dan hemen önce başladı. Mayıs ayı sonu Brezilya Milli takımı Teknik ...
-
DOPİNG kelimesi sporda son zamanlarda en-kullanılan, moda olan kelimedir. Sporda derken, futbol ...
-
Biz problemleri sadece antrenman-eğitim açısından tespit etmeye gayret göstermekteyiz. Orası en-önemli, neticeleri d...
-
Koşucular arasında, özellikle sıcak havalarda ‘’canın su istemese de, iç!’’ yazılmayan kural vardır. Bu gib...
-
Fenerbahçe takımın şampiyon hocası Ersun Yanal antrenman bilimin nimetlerini uygulamaya devam ederken, futbolda d...