Olimpiyat oyunları zamanında evlenmek, taa 1964 yılında
başlıyor.Tokyo 1964 Olimpiyat sırasında ünlü Bulgar jimnastikçi Nikola Prodanov ve
atlet-uzuncu sevgilisi Diana Yorgova evlenme kararı almaktalar. İyi, güzel, ama
Tokyo’da kilise olmadığından, Olimpiyat sembolü, 5 halkanın önünde nikah kıymak
istemekteler. O zamanki IOC başkanı Avery Brundage olaya olumlu baktıktan sonra, çift evleniyor. Hatta başkan onların şahidi olmakta, Japon İmparatoru bizzat gençleri tebrik etmektedir. O uzak
yıllarda bırakın flaş haberi, olay neredeyse yılın sansasyonu olmuştur.
Özellikle son yıllarda, Olimpiyatlarda erkek kadına teklif
etse, medyanın umurunda olmuyor. Bunun yerine hemcinsli evlilikleri manşet
yapıp, insanların gözlerine sokmaktalar. Geri kalan haberler doping, eski
numunelerin kurbanları, mutasyona uğramış atletler…Bir de tabi, sahtekar spor
idarecileri. Onlardan da fazla türemiş görünmektedir. Kocaman adamlar, sahte
bilet satışları, doping ile yakalanmış sporculardan rüşvet almalar, kocaman
sponsorları dolandırma ile uğraş vermekteler. 2 yıla yakın bir zaman ''araştırılan'', listesi yayınlanmış, 100% belli yakalanan, ama ruşvet ile kurtulan atletler! Üstelik Rio 2016 da yarışıp, birşey olmamış gibi, yüzsüz..
Politik
hedefleri uğruna sporu alet ettirenlere ne denmeli? Bu güzelim forumlarda soğuk
savaş rüzgarlarını estirmeye izin verenleri ne yapalım? Kimler kimleri suçluyor, bir bakarmısınız!
Yıldız sporcu
ve belli ülkeler vatandaşı
değilsen, kısacası dekorda fon olmaya mecbur bırakılırsan, yarışı ayni çizgiden
başlamazsan, katiyen sporcu olman mantıklı mı?
Bu dünya nereye gidiyor, acaba?
Ertan Hatipoğlu