Beşiktaş takımı çok yoğun geçen birinci yarı sonrası bulduğu
kısacık arayı, açıkçası çok yetersiz gözüküyor, ‘’bataryaları şarj’’edemez
düşünülmekteydi. 30-a yakın maç oynamış, çok başarılı bir devre sonucunda
futbolcular yorgun düşmüş, cezalar, sakatlıklar üst üste gelmişti. Kolay değil,
eksik mevki, cezalı futbolcular ve 3 cephede savaşmak, teknik kadro ve çoğu
sporcular için belki de kariyerlerinde şimdiye kadar başlarına ilk defa
gelmekteydi. 3 haftalık devre arası bu gibi durumda çok kısa ve yetersiz
görünüyor, ‘’Toparlayamazlar!’’ düşünenlerin sayısı çoktu…
Tüm bunlardan
dolayı, Royal Cup turnuvası çok önemli bir gösterge sayılır, takımın durumu
hakkında reel bilgi verecekti. Beşiktaşlı futbolcular aynen SOMA-Fenerbahçe
turnuvasında gibi rakiplerini yenip, bu sezon 2. Hazırlık da olsa kupasını
kazanıyor, taraftarlarınla kucaklaşıyordu. Bilic’in şarjmatik istasyonu tam mesai çalışmış, topçularını hazır
etmişti. Çocuklar gayet fresh, diri ve istekli göründüler. Hücumda ve defansta deparları son
derece çabuk, eksiksiz ve rakiplerini kıskandıracak kadar boldu. Altını çizmek
gerekiyorsa, her iki sezon başında sırası ile Chelsea ve River Plate takımları
dize getirdiler, kısacası sesleri çok koyu major çıkıyordu!
Burada Bilic ve ekibinin ustaca çalışmaları, çeşitlemelerle dolu metot ve hareketler
ile, bu sınavdan da alnı açık çıkacakları gözüküyor. Kartal takımı aynen ‘’beni öldüremeyen güçlendirir’’ misali
her geçen ay daha da yükseklere uçmaya başlamış, yeni transferler ve özellikle
yeni yuvasını yaptığında, hiç kuşkusuz Avrupa’nın en-prestijli şemalarda
uçacak, tarih yazacaktır.
Ertan
Hatipoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder