FİFA son yıllarda
Dünya kupası ev sahipliği konusunda fazla egzotik tercihler yaparken,
beraberinde çok yönlü dedikodular getirmeye başladı. World Cup Güney Afrika’da
yapıldı, ama cinayet, gasp, hırsızlık, ne ararsan bol olması, kimseyi, daha
doğrusu FİFA yetkililerin umurunda
değildi. Faaliyet yapıldı, gözler doldu, ama inşa edilen statlarda şimdi
fareler cirit atıyor.
Brezilya’da grevler, kabarık suçlar, yetişmeyen statlar,
bozulmuş gıdalar. Perde düştükten sonra statlarda cirit atan fareler...
2022-ye gelindiğinde, futbolcular Katar’ın 50 derecelik
‘’cennetinde’’ top sektirecek, ‘’klima’’
ve ‘’buz’’ gibi kelimeler moda olacaktır.
İşte, bu tercihler FİFA-nın patronu Sepp Blatter’i çok
yıpratırken, başkanlık koltuğu sallanmaya başlamıştı. 3 önemli sponsoru çekilme
kararı aldıktan sonra, durum daha da ciddileşti, zira ‘’Continental’’,
‘’Castrol’’ ve ‘’Johnson§Johnson yıllık 8.8 ile 22 mln. euro katkı
yapmaktaydılar. Firma yetkilileri çekilme kararlarını ‘’bir takım sebeplerden’’
dolayı olduğunu öne sürerken, kulislerin arkasında bardağı taşıran olay Rusya
ve Katar macerası olduğu konuşulmaktadır. Diğer 3 sponsor- ‘’Adidas’’, ‘’Visa’’
ve ‘’Sony’’ şimdilik sadece uyarı çekmekle yetinirken, rüşvete karşı
alerjilerini açıkça belli ettiler.
FİFA 4 yıllık süreçte 1.32 milyar Euro civarında bir sponsor
gelirine güvenirken, 3 sponsorun kaçması ile Zürih’i bir telaş, korku sardı.
Hemen Rusya ve Yakın Doğu şirketlerine dönmek zorunda kalınırken, sponsorluk
süreçlerde öyle şeyler normaldir açıklamaları gelmeye başladı. Futbol menajeri
Mino Raiola’nın sözleri:’’Komik de olsa aday olacağım, Blatter’in yeniden
başkan olma ihtimali beni tiksindiriyor!’’ aslında durumu iyice netleştiriyor.
Kısacası, bize futboldaki olaylar ‘’Palmiye kanununu’’
hatırlattı. ‘’Palmiye kanunu’’ der ki, maymun ne kadar yukarı tırmanırsa o
kadar poposu ortaya çıkar!
Ertan
Hatipoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder