8 Ocak 2016 Cuma

MIKNATIS ETKİSİ





Premier Lig ne kadar çekim merkezi olsa, o kadar da tehlikeli yerdir. Özellikle kariyerli hocalar için bubi tuzakları ile dolu bir ormandır.    

Premier Lig’te, prensip olarak, Dünya’nın her liginden daha fazla maçlar oynanır. Belki bu konuda sadece Brezilya ligi yetişir, ama tempo ve efor yönden İngilizler uzak fark yaratmışlardır. Premier Lig’te neredeyse Yeni Yıl kutlama gününde maçlar oynanır, lig arası verilmeden heyecan devam eder. Bu gerçek beraberinde takımların antrenman içeriği ve planlanmasında bazı değişiklikler, zorunlu yapılması gerekenleri emretmektedir. Bunları unutan, eski refleksleri ile davranan hocalar, başarısız olmaktan kurtulamıyorlar. Er veya geç Ada’ya ‘’Bye-Bye!’’demek zorunda kalmaktalar. 

Jürgen Klopp yukarıdaki gerçekleri en-son anlayan kariyerli hocalardan biridir. Eski refleksleri ile çocuklara ‘’önde, her yerde pres’’ve ‘’heavy metal’’ futbolu ile, takımında neredeyse sakatlanmayan adam bırakmadı. Sezon başı gelse, hazırlıkları ona göre yapsa, bir yere kadar anlaşılır, ama Jürgen 11. haftada gelerek, ‘’eski köye-yeni kurallar’’koyup, gemisini sakin sulara ulaştıramıyor.

Premier Ligi’nde futbolcular zaten fazla maç oynamaktalar. Antrenmanlarını da sağlam ve sıkı tutan, özellikle toparlanma türlerini az da olsa ihmal ederse, ki ediliyor, sakatlıklar kaçınılmazdır. Çok ısrar edilirse, peşini surantrene, isteksizlik ve bıkkınlık takip eder. Ayni hataya, şu ana kadar Van Gaal da düşmektedir. Bundan dolayı, Jose Mourinho sadece bir sezon ‘’dans edebildi’’…

Manchester City hocası Pelegrini bu gerçekleri görmüş, ona göre daha fazla fitness, bol toparlanma  ve en önemlisi antrenman dozunu minimuma indirmiş durumda.Maçlar arasında toparlanmayı hızlandıran, nitelikleri kısmen tutturabilen genel kuvvet çalışmalarına başvurmaktadır. Ada’da başarılı, ama Avrupa’da hüsranlar yaşatmaktadır.

Önümüzdeki sezon Pep Guardiola da Ada’lı olacaktır. Bakalım ‘’taktik manyağı’’ Pep, Bavyera’dan yeni edinmiş alışkanlıklarını buraya taşıyacak mı? Bakalım takımını hem Premier, hem de Şampiyonlar Ligi’nde başarılı yapabilecek mi?

Tüm bunları toparlarsak, yıldan-yıla, gittikçe artan tempo ile, aslında Sir Alex Ferguson’un ne kadar büyük olduğu ortaya çıkmaktadır. Ondan çook şeyler öğrenebilir…

Kitabını dikkatli okudunuz mu?


                                                                                                                Ertan Hatipoğlu 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En okunanlar