16 Mayıs 2016 Pazartesi

USAİN BOLT'UN MOTORU( taslaklardan, 2 yıl önce yazılmış yazı)












Elit ferdi sporda, özellikle zirvesinde 10 yıldan fazla kalmak, neredeyse imkansız bir şeydir. Hele atletizmin 100 metresini düşünürsek, tamamen işlevsel performansa dayandığından, zirvede kalmak değil 10 yıl, bir ay bile kalmak zordur.
Şöyle diğer sporlara baktığımızda, bu süreden kendi branşın tepesinde kalabilen ilk akla gelen isim asrın güreşçisi Hamza Yerlikaya gelmektedir. 17 yaşında Dünya şampiyonu olmuş, 13 yıl sonra yine Avrupa şampiyonu olmaya başarmıştı! Arada, tabi 2 Olimpiyat şampiyonluğu ve sayısızca Dünya birincililikleri vardır.
Kısacası, aynen otomobil motorları gibi, her sporcunun ‘’motoru’’ farklıdır, ama bir ömrü vardır. Nasıl ki, otomobillere  şu kadar kilometre yolu vardır deniliyorsa, elit sporcuların da bir ömrü vardır. Bayan sporcular bu konuda daha avantajlı, zira onların çocuk doğumları ile doğal dinlenme, ‘’motorlarını’’ garajda tutma özellikleri mevcuttur. Bir başka göze çarpan ise, son zamanların çok yaygın olan doping cezalardan dolayı farklı dinlendirme olayıdır. İşte, Justin Gatlin mesela motorunu zorunlu olarak kocaman 4 yıl garajda bırakmak zorunda kalmıştı…Doğal olarak, 10 yıldan fazla zirve keyfi yapmaya devam etmektedir. 
10 yıldan fazla, tam 12 yıl zirvede kalabilen muhteşem Carl Lewis’ten başkası değildir! İlk Dünya şampiyonluğunu 1983 yılında, son ünvanını uzun atlamada da olsa  1996 Atalanta’da kazanmıştı!

Linford Christie bir başka zirvede sınırları zorlamış sprinterdi. Onun ise çok farklı nedeni vardı…25 yaşına kadar 10.44 gibi mütevazi derecesi ile kimseyi ‘’üzmemiş’’, neredeyse herkese geçiliyordu. 26 yaşında aniden 10.04 koşunca, vitesi 4-e atmış,  yine de 10 yıldan fazla bir sure ile daha sonraki viteslerde kalmayı başaramamıştı!

Usain Bolt fakat başka, çok farklı bir sporcudur. 15 yaşında 20.57 gibi süper bir derece ile elit spora ‘’merhaba!’’ demiş, 19 yaşında artık bir Dünya gençler şampiyonu ve rekortmeniydi-19.97! O zamandan sonra hikayesini bilmeyen kalmamış, sadece atletizmin yüzü değil, bir Dünya spor starı oluvermişti! Sadece 2009 yılında Berlin Olimpiyat stadında Dünya rekoru( 9.58) kırmadan önce, 80 bin kişinin duydukları heyecanı bir bilseniz…

Kısacası, muhteşem bir kariyer, ama her şeyin bir sonu vardır. Şimdi herkesin sorduğu soru bu- Bolt önümüzdeki yıl ve 2016 Rio’da unvanını koruyabilecek, zirvede kalabilecek mi? Son yılda pistlere 2-3 kez çıktı, derecelerinden kendisi bile memnun olmadı, saklanmıştı…Olabilir, Dünya veya Olimpiyat yarışları olmayan yıllarda onun gibi starlar ‘’motorlarını’’ dinlenmeye, rölantiye alırlar. Gündemde kalmaları için menajerleri bir çok şey üretirler. Rakipleri genelde eleştirir, nasihat verirler. Aynen Gatlin’in yaptığı gibi…Eski şampiyonlar uyarısını çekerler, aynı Maurice Greene gibi…
Usain onlara gülerek cevap bile vermez, kendini bilir, ne yaptığını nerede ne maske kullanacağını çok iyi hesabını yapmıştır. ‘’Münih - Oktoberfest'de ne işi var?’’ soranlar gerçeği bilmezler. Bolt onların anlamaları için hiç bir şey yapmaz, tam tersine, ‘’hayatımı da yaşarım, herkesi de geçerim!’’ maskesi takmış durumda.  Aslında, bu maske en-kıdemsiz atlette bile var, herkes neredeyse antrenmansız koştuğunu vurgulamaya çalışırken, ‘’bakın –çok yetenekliyim, çalışırsam daha neler yaparım, neler!’’demeye getirir.
Usain Münih’te sakatlıkların tedavisi için ünlü Bayen Münhen doktoru Volffart’ın yanına gelmektedir. E, 28 yaşına geldi, tek- tük çatırdıyor, uzman yardımı almaz ise, hedeflerine ulaşamaz. Tedavi ziyaretlerini saklamak, ama ayni zamanda gündemde olmak ister. Bunun için sarışın kızlarla da fotoğraflar çektirir...  
Seneye Dünya şampiyonası beklerken, rakiplerin de kendine göre problemleri var.Gatlin, Gay ve Powell de ilk bahar yıllarında olmayacak, alttan gelenler de Bolt’un koşabilecek 9.70 cıvarında dereceye ulaşmaları biraz zor ihtimal. Yohan Blake ve Kemar Bailey-Cole kendi grubunda ''sıkı markaja'' alınmış durumdalar...
Seneye yine Bolt derken, Rio 2016 için ayni şeyi söylemek fantezi sayılır! 


                                                                                                Ertan Hatipoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En okunanlar