23 Mayıs 2016 Pazartesi

İNGİLİZ MAÇ'IN YORUMU - ATLETİZM VERSİYONU












Sadece 3 hafta sonra Euro 2016 futbol şampiyonasının gruplarda ilk maçlarımıza başlayacak, üst tura çıkmak için yolları zorlayacağız. Hem çok, hem de az bir zaman…Çok zaman, çünkü hala bazı detayları, futbolcuların uyum ve form durumları yukarıya çekme ihtimal ve fırsat varken, az zaman, çünkü bir çok şey şimdiye kadar olmalıydı…

Akşamki maçta en-çok göze çarpan şey, İngilizlerin bizden daha fazla fizikli, daha atlet olmalarıydı. Koşu tekniğinden başlanılırsa, yere basışlarına gidilir, sürat, süratte devamlılık, dayanıklılık gibi önemli fiziksel nitelikleri üstün görünüyorlardı. Tüm bunları Fatih Hoca zaten bildiği için, son anda Amerikalı ‘’kadrolu’’ kondisyoneri Scott Piri’yi getirmiş, kalan zamanda çözüm arayacaktır. Kalan sürede Scott ne kadar yardımcı olacak, hep birlikte göreceğiz, ama görülen o ki, bu konuda önerdiğimiz yıl boyunca fiziksel tedbir yapılmamış, kocaman yıl milli futbolculara sadece kulüplerindeki bireysel performans hocalar bakmıştır! (‘’Akıllı olmak zamanı’’ yazılarımıza 1-2-3 ve 4-e bakın!)

Koşu tekniği ve yere basışın önemi fazladır. Her adımda, maç boyunca yere az temas, ekonomik koşu ile birlikte 90 dakikada kocaman bir enerji tasarrufu getirmektedir. Daha doğrusu her futbolcunun sınırı belli enerji deposu, daha yavaş bitmektedir. Bu durum takıma skora göre, vites değiştirme konforu vermekte, bir sonraki maçına daha diri çıkmasına yol açmaktadır.

Akşamki manzara şöyleydi; Eğer maç değil de, atletizm testleri yapılsaydı ve 15 Türk, 15 İngiliz futbolculara 30m. ayaktan full koşturulsaydı, toplamda 1,5-2,0 saniye fark olurdu! İşte bundan dolayı penaltı yapıldı, 2. Golü kalemizde görüyorduk…Eğer testi 15 futbolcu x 20 depar x 30m. 1 dakika ara ile yapılasaydı, toplam takım farkı 1 dakikanın üstüne gider ki, bu fark çok büyüktür. Bundan dolayı, savunmada kalır, topu bizde tutmaya çalışırız, ama ne kadar başarabiliyoruz, açıkça görünmektedir.
Ayrıca, 2. Test’in başarılı olması için süratte devamlılık niteliğin yanı sıra genel dayanıklılık gerekir. Yoksa, sadece çıplak sürat kalır, o da var ise, tabi…Genel dayanıklılığın iyi olması bir de toparlanma süreçlerini etkilemekte ki, önümüzdeki şampiyonada bize çok lazım olacaktır.

Kalecimiz Volkan Babacan belki şu anda Türkiye’nin en-iyi kalecidir, ama fiziksel olarak, kaleyi dolduramıyor, çok ‘’cılız’’görünüm sergiliyor.Boyu 190 çıvarında, az değil, ama kas kütlesi çok gerilerde.Daha dolgun, rakipleri ona kolay yanaşmayacak, kısacası onları kalesinden uzak tutacak bir fiziğe kavuşması gerekir!
Kaleci candır...

                                                                                                              Ertan Hatipoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En okunanlar