Futbolda
özellikle ‘’antrenmanlı’’ ve ‘’sportif form’’ durumlar sık-sık karıştırıldığını
görmekteyiz. Sporda bu iki kavramı karıştıran başka sporlar da var, ama bu konuda
takım sporlarda durum epey vahim…
Antrenmanlı sporcu ile formda sporcunun farkını bilmeyen antrenör ve özellikle
yorumcular var!
Antrenmanlılık, organizmanın sağlam uyum durumudur ve bize, yaptığı
sporda , genel ve özel yeterliliği hakında bilgi verir. Futbolda antrenmanlılık
ile ilgili temel kriterler şunlardır:
1. Özel
işlerlikte yüksek seviye
2. Yorgunluk
ortamda, motorik hareketlerde biyodinamik ve kinematik yüksek başarı
Sportif form
ise, futbolcunun tüm performans faktörleri optimal seviyede bulunmaktalar ve onun motorik performansının ortaya çıkmasını sağlamakla. Sportif form çok
sayıda antrenman bilimcinin araştırma odağı olmuş, ama hemen-hemen herkes bu
durum 6-7 haftadan fazla devam edemeyeceğinin altını çiziyor. Kesinlikle herkes
ise, sportif form’un geçici bir durum ve kaybolmasını önlenemez olduğunu
vurguluyor!
Futbolda,
kulüpler kendi faaliyet programına ve hedeflerine göre antrenman planlaması
yaparlar, hangi dönemde antrenmanlı ve nerelerde sportif formun zirvesinde
olmaları belirlerler…Burada önemli olan takımda fazla futbolcu ile o
hedeflere ulaşmak! Özellikle omurga denilen takımın futbolcuları hedeflenen
zamanlarda formda olmaları gerekir.
Üst düzey
futbolda haziran temmuz aylarında milli takım turnuvası varsa, üç uçlu hazırlık yapılır. Dikkat
ederseniz, elit futbol kulüpleri ağustos ve eylül başı hiç bir zaman ön
eleme, resmi maç oynamazlar. Hazırlık haftaları fazla, sadece kontrol maçları
oynarlar. Onların hedefleri daha ileride-ekim, kasım ve aralık başıdır
çünkü…İşte, oralarda sportif formda o bahsedilen 6-7 haftayı denk
getirerek, önüne geleni yenerek, hedeflerine ulaşmaya çalışmaktalar.
Ayni senaryo 2. yarıda mart ve nisan aylarında sergilenmekte, ama mayıs sonu bir final
maçı var ki, sormayın! İşte, oralarda ayakta kalabilmek bambaşka bir ustalık…
Kısaca bilimin kendisidir!
Ertan Hatipoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder