22 Nisan 2016 Cuma

İLK MARATON FİNİŞİNDEN SONRA...








Ülkemiz maşallah, maraton ve yarı maraton yarışmaları  açısından çok bereketlidir. Ayni şeyi iştirakçiler için söylenemez, ama yine de her yıl yeni koşucular ilk yarı veya tam maratonunu denemektedir. Koşu şöyle veya böyle biter, ama asıl önemli yarışın finiş çizgisinden sonrasıdır.

Finişten sonra jok ile devam edemezseniz de, yürümeye gayrette bulunmalısınız. Hareket kalbinizin kaslarına oksijen ile dolu taze kan pompalamaya başlayacaktır. Yarıştan en az yarım saat sonraya kadar oturmamaya çalışmalı, madalya törenini ile ilgilenmeli veya dinlenme çadırınızda su, muz, elma tüketmelisiniz.

Eve döndüğünüzde 10 dakika ayaklarınızı soğuk, buzlu suda tutarsanız, kaslarda oluşmaya çalışan il
tihapları durdurmuş olursunuz. Günün devamında birkaç kez 30 dakikalık yürüyüşe çıkmalı, arada dinlenme ve ayaklarınızı uzatarak, rahat ettirmelisiniz. 3 saat ara ile az yemek yemelisiniz. 50% protein ve yağ, 50% ise karbonhidrat oranına dikkat edilmeli. Beyin hücre yenilenmesi için bol zerdeçal çayı içilir. Sık su içmeyi de ihmal etmeyin! İdrarınız açık sarı renk olmalıdır.
Ertesi gün mutlaka masaj yapmalı veya yaptırmalısınız. Masajdan sonra ağrılar devam ediyor ise, mutlaka doktor uzmana başvurmalısınız! Antrenmanınızı unutmamalı, yürüyüş ile başlamalı, jok-yürüyüş karışımı ile devam etmeli, sonunda yürüyüş ile bitirmelisiniz. Toplam 45 dakika.

Beş gün sonra, normal koşu antrenmanına dönebilir, koşu mesafe ve yoğunluğunu basamaklı bir şekilde artırmalısınız. Eski temponuz ve konforuna yaklaşık 10 gün sonra kavuşabilir, ama az yüklemeli antrenmanları unutmamalısınız. Onları küçümsememeli, büyük taşları tutan, onların altını dolduran çakıllar olduklarını unutmamalısınız. Kısa mesafe 5-8 km. yarışlara  3-4, daha uzun mesafe yarışlara ise 6-7 hafta sonra girebilir, başarılı olabilirsiniz. Yarış takviminizi çok önceden, sezon başı uzman biri ile yapmalı, iyi bir müsabaka ritmine kavuşmalısınız!


                                                                                                Ertan Hatipoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En okunanlar