29 Mart 2014 Cumartesi

YARDIMCILAR


  


TÜRK  futbolunda, yardımcı antrenörler gerekenden çok daha az dikkat çeken bir meslek grubudur. Işıklar hiç bir zaman üzerlerinde durmaz ve bazen tesadüf gerçekleşse de, kendileri  ışıkların yönünü başka tarafa yönlendirmektedir. Son yıllarda, ülkemizdeki futbolun popülaritesi açısından bu tür davranışlar kesinlikle tuhaf değerlendirilmektedir.
  Yardımcı antrenörler!  Kenardan bakıldığında görevleri futbolcuları dolaşmak, araç ve gereçleri dizmek, ama en-önemlisi baş antrenörün her dediğine olumlu kafa sallamak gibi, algılanmaktadır. Gereksiz üzerlerine ilgi toplamasın ve en-önemlisi hiç bir zaman emeğinin karşılanacağını düşünmemeleri gerekir. Onlara şöhret yasaktır, bir porsiyon bile alsa, bunu uzun pazarlıklar ve ‘’teknik direktörün başarısı’’ şartı ile, kabul ederler. Teknik director sayesinde maaş almasına şükredip, her an yerine başkası gelebilir korkusu rüyalarına sık  uğramaktadır. Bu gibi ortamda bir kalfanın nasıl ustasını yakalayacak sorusu duyar gibiyiz. Türk futbolunda antrenör olma yolları çok fazla değildir. Büyük futboldan gelenler direkt şanslılar, onlar birinci basamakları atlamış sayılır.  Yardımcı antrenör görevleri ya günler ile sayılı, ya da hiç yapmamışlardır. Onlar, ırmağın öbür tarafındalar…

   Aslında türk futbolunda yardımcı hocaların aldıkları ücret, diğer pozisyonlara göre, belki de, tek hak edilenidir. Sayıları fazla değil ve gerçekten çok çalışmaktalar. Gerçek anlamda…Ayrıca, gölgede kalmayacak kadar ilginç kategori insanlardır. Genelde her birinin ilginç bazen de karmaşık kaderleri vardır.
   Bazen teknik direktörlük yapmış, ama daha sonra  2. adam olma görevini içine sindirmiş ve böyle başarılı olanlar var. Geri adım modeli Dünya futbolunda çok örnekleri var.
   Başka bir örnek ise, görünmeyen yardımcı. Bu model ülkemizde en-yaygın, yardımcılar kendi kariyerler planlarını rafa kaldırmış, bazıları ise, unutmuşlardır. Kendi egolarını gömmüş, takım ruhunu ve diğer görevlerini hiç aksatmazlar. Genelde ‘’2. kemanlar’’ çok sempatik olup, aralarında adeta emsalsizler de mevcuttur.
   Çok olmasa da, sinsi, ''yılan beslemişim'' modeli bulunur. Görünüşte her zaman  teknik direktörün arkasında, ama ilk fırsatta sırtına bıçak saplamaktadır. Bu hikayelerin sonu,  genelde yardımcı artık eski teknik direktörüne onun yerine kalması için adeta yalvarmaktadır!? Oysa ki, bir yardımcı her açıdan ekibi ile gitmesi gerekir.

   Bazen  yardımcılar kendi zamanını bekler, bir müddet sonra, başa geçerler. Bu model, maalesef ülkemizde daha görülmemiştir…

   Bir de,  çok özel bir yardımcı grubu daha var- kaleci antrenörler. Onlarda 105% yukarı çıkma ihtimalleri yoktur, fakat  çok kulislidir. Boşuna şakasına da olsa,  kaleciler futbolcu değildir, dememişler...


                                                                                                            Ertan Hatipoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En okunanlar