TÜRK futbolunda, yardımcı antrenörler gerekenden çok daha az dikkat çeken bir
meslek grubudur. Işıklar hiç bir zaman üzerlerinde durmaz
ve bazen tesadüf gerçekleşse de, kendileri ışıkların yönünü başka tarafa yönlendirmektedir. Son
yıllarda, ülkemizdeki futbolun popülaritesi açısından bu tür davranışlar
kesinlikle tuhaf değerlendirilmektedir.
Yardımcı
antrenörler! Kenardan bakıldığında görevleri futbolcuları dolaşmak, araç ve gereçleri dizmek, ama en-önemlisi baş
antrenörün her dediğine olumlu kafa sallamak gibi, algılanmaktadır.
Gereksiz üzerlerine ilgi toplamasın ve en-önemlisi hiç bir zaman emeğinin
karşılanacağını düşünmemeleri gerekir. Onlara şöhret yasaktır, bir porsiyon bile
alsa, bunu uzun pazarlıklar ve ‘’teknik direktörün başarısı’’ şartı ile, kabul
ederler. Teknik director sayesinde maaş almasına şükredip, her an yerine
başkası gelebilir korkusu rüyalarına sık
uğramaktadır. Bu gibi ortamda bir kalfanın nasıl ustasını yakalayacak
sorusu duyar gibiyiz. Türk futbolunda antrenör olma yolları çok fazla değildir. Büyük futboldan gelenler
direkt şanslılar, onlar birinci basamakları atlamış sayılır. Yardımcı
antrenör görevleri ya günler ile sayılı, ya da hiç yapmamışlardır. Onlar, ırmağın öbür
tarafındalar…
Aslında
türk futbolunda yardımcı hocaların aldıkları ücret, diğer pozisyonlara göre, belki de, tek hak edilenidir. Sayıları
fazla değil ve gerçekten çok çalışmaktalar. Gerçek anlamda…Ayrıca, gölgede
kalmayacak kadar ilginç kategori insanlardır. Genelde her birinin ilginç bazen
de karmaşık kaderleri vardır.
Bazen
teknik direktörlük yapmış, ama daha sonra
2. adam olma görevini içine sindirmiş ve böyle başarılı olanlar var.
Geri adım modeli Dünya futbolunda çok örnekleri var.
Başka
bir örnek ise, görünmeyen yardımcı. Bu model ülkemizde en-yaygın, yardımcılar
kendi kariyerler planlarını rafa kaldırmış, bazıları ise, unutmuşlardır. Kendi
egolarını gömmüş, takım ruhunu ve diğer görevlerini hiç aksatmazlar. Genelde
‘’2. kemanlar’’ çok sempatik olup, aralarında adeta emsalsizler de mevcuttur.
Çok
olmasa da, sinsi, ''yılan beslemişim'' modeli bulunur. Görünüşte her
zaman teknik direktörün arkasında,
ama ilk fırsatta sırtına bıçak saplamaktadır. Bu hikayelerin sonu, genelde yardımcı artık eski teknik direktörüne
onun yerine kalması için adeta yalvarmaktadır!? Oysa ki, bir yardımcı her
açıdan ekibi ile gitmesi gerekir.
Bazen yardımcılar kendi zamanını bekler, bir
müddet sonra, başa geçerler. Bu model, maalesef ülkemizde daha görülmemiştir…
Bir de, çok özel bir yardımcı grubu daha var-
kaleci antrenörler. Onlarda 105% yukarı çıkma ihtimalleri yoktur, fakat çok kulislidir. Boşuna şakasına da olsa,
kaleciler futbolcu değildir,
dememişler...
Ertan
Hatipoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder