19 Mart 2015 Perşembe

KATAR 2022 SURVİVOR'U




Bugün-yarın Zürih’te FİFA kurmayları Katar-2022 yapılacak Dünya futbol şampiyonası tüm detayları masaya yatıracak, çözüm bulmaya çalışacaklardır.  

Birinci konu, şampiyonanın ne zaman yapılması, kışın mı, mayıs ayında mı yapılmasıdır. Aslında bu konu çoktan netlik kazandı, ama yine de, Katar’da mayıs ayı ısıları, örneğin Brezilya veya Güney Afrika’dan çok daha sıcak olmadığını, dolayısıyla mayıs ayı her bakımdan daha uygun olacak, diye savunanların sayısı az değildir. Görülen o ki, şampiyona kasım-aralık aylarında organize edilecektir. 

İkinci konu, final maçın 18 mı, yoksa 23 aralık tarihlerinde  mi yapılsın. Premier Lig tercihi 18 aralık derken, UEFA kurmayları 23-ü tercih etmekteler. İngilizlerin tercihleri ‘’Boxing Day’’ gelenekleri bozulmasın, zira o maçlar kulüplere ciddi finansal getirileri vardır. Üstelik o tarih Katar’ın milli bayramlarına denk gelmektedir.Eğer final maçı 18 aralıkta oynanırsa, 26 aralıkta Ada’nın ilk maçları başlamış olacaktır. Bakalım FİFA Dünya şampiyonalarına en-çok futbolcu gönderen ligin tercihlerini yerine getirecek mi? UEFA-nın tercihine gelince, tamamen Şampiyonlar ve Avrupa ligleri sıkışmalarından korkmaktalar. Haziran ayı sonlarında maçların başlaması çok güzel perspektif değildir, kuşkusuz…

Üçüncü konu ise, medya istekleridir. Bilindiği gibi, reklam ve yayın gelirleri her şeyin üstünde tutulur, son sözü daima medya söylemektedir. Yerel medyaların istedikleri  lig maçları zarar görmesin dekoderler satılsındır… Katar’da yapılacak bu Dünya kupası onlara kesin bu güvenceyi vermezken, seslerini de daha yüksek duyurmaya, şölenin başka yere gitmesinden yanadırlar. David Cameron bile kasım aralık şampiyonasına karşı çıkmıştır. FİFA-nın tüm baskı ve ‘’mavi boncuklarına’’rağmen Amerikan medya patronları bir kış şampiyonası ülkelerindeki NBA, NHL ve amerikan futbol ligi ile çakıştığını ve zararın çok büyük olacağını açıkça beyan etmekteler. Bu sefer FİFA  onlara 2026 yayın hakları söz vererek, çıtayı uzaya kaldırıyordu…

Konuların arasında, tabi yapılması gerekenler ve sakıncalar vardır. Futbolcular sıkılaştırılmış, yani  perşembe-pazar sisteminde lig maçlarını oynamak zorunda kalacak, beraberinde çok sayıda sakatlıklar ve yorgunluk getirecektir. İşte, o zaman Fatih Hocamızın teklifi, yani  takımların 23 futbolcudan daha fazla sayı olması gerektiğini karara bağlanmak zorunluluğu gelecektir. Eğer Türk milli takımımız gitmeye hak kazanırsa, umarız TFF ve Bakanlık gereken periyotlama uzmanlarını devreye sokarak, tüm Süper ligimizi şampiyonaya göre dizayn edeceklerdir.
Görülen o ki, futbolun tüm etkenlerini tahmin etmek bazen bir nevi ‘’Survivor’’şartları getirmekte, bununla beraber biz, ülke olarak daha şimdiden antrenman, sosyal, psikolojik bilimlerin kurmaylarını devreye sokmak zorundayız. 

                                                                                                                       Ertan Hatipoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En okunanlar