SİHİRLİ EL
Süper Lig’imizde kocaman 25 hafta geride kalırken, Milli
araya girer girmez bir durum değerlendirmesi yapalım dedik. Milli takımlarımızın
futbolcuları kampa girerken, diğerler 1-2 gün ara ile kondisyon ağırlıklı
antrenmanlarına başlayacaklardır. Biz de bu fırsatı kaçırmayarak Süper
Lig’imizin duruma bakar, özellikle şampiyon olacak takımı tahmin etmeye
çalışalım, dedik.
GALATASARAY takımı sezona 2. Italian hoca ile başlamış,
taraftarlarını üzen futbol, takımda bölünmeler, otorite boşluğu ve özellikle
deplasmanlarda puan kayıpları ile hafızalarımıza kazınmıştı. Şampiyonlar
Lg’inde silik futbol, hatta kendine yakışmayan skorlar, hezimetlere uğramış,
daha ilk etabında eğlenmişti. Hamza Hoca’nın gelmesiyle bir çok şey değişti, ama
yine de bugünlere kadar oynanan futbol en-fanatik seyircisini bile
sevindirememiş, zaman zaman deplasmanlarda yine puanlar saçılıyordu. Her şeye
rağmen, bir sihirli el takımı ilk üçte tutmuş, Lig’in bitmesine 9 hafta kala
lider duruma gelmişti!? Fikstür avantajını da göz önüne getirirsek, bu yılın şampiyon
adaylarından en-büyüğü GS takımı olduğunu görmekteyiz. Bahis şirketlerine göre,
GS şansı, antrenörler fiyaskolarına, başkan komedilerine, yerli futbolcuların
özellikle triplerine, kısacası her şeye rağmen, en-yüksektir.
FENERBAHÇE takımı iyi giden bir teknik ekibi, sezon başında
sayılır, anlaşılmayan nedenler ile
değiştirmiş, yerine yardımcılığını
yapan İsmail Hoca ile lige başlamıştı. Yaş ortalaması oldukça yüksek olan takım
bir türlü elle tutulur, seyircisini havalara zıplatacak bir oyun oynamasa da,
ilk devreyi lider bitirmeyi başarmıştı. Oturmuş kadro Avrupa sınavları
olmadığından, maçlara daha uzun konsantre olmasına rağmen bir türlü forma
giremiyor, geçen yıla nazaran, özellikle forvetleri hayal kırıklığı
yaratıyordu. Yine bir sihirli el takımı hala şampiyon adayı, olmadı-
Şampiyonlar Ligi ön elemeli
bölgede tutuyor, tutmaya da devam ediyor…
BEŞİKTAŞ takımı kendi evi olmadan, sınırlı kadrosu, ama iyi
ve istikrarlı bir yönetim ve teknik ekip ile, ağustos sıcakların altında Avrupa
kupaları maçlarına başlamış, sert rakiplerini teker teker yere sermişti. Lig’te
her maçı deplasman olmasına rağmen, fazla puan kaybetmemiş, ama derbilerin
hepsinde hayal kırıklığı yaşıyordu. Avrupa Liginde getirdiği ülke puanlarınla
belki de ligimizin 2. Takımı Şampiyonlar Lig’i fırsatı vermesine rağmen,
kendisi devre dışı kalma tehlikesi vardır. Oynanan futbola bakılırsa, takım
çoktan puanlar farkı ile lider olması gerekirdi. Burada da sihirli bir el,
sanki formasından tutuyor, özellikle derbileri kaybetmesine neden oluyordu.
Öbür tarafından baktığımızda, böyle genetik potansiyelli
bir takıma eşik üstü antrenmanlar uygularsan, ilk önce teknik kadronda
sakatlıkları önleyebilen bir uzmanın olması gerekirdi. Bu sezon Beşiktaş takımı
sakatlıklardan dolayı zaman zaman kadro kurmayı zorlanırken, gerekli anlarda da
gereken futbolcuları revirde geçiriyordu. Tıpkı akşamki derbide Opare ve Cenk’ler
olayı gibi…
Ertan Hatipoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder