BJK futbol takımı çok eğitimli, hırslı bir teknik direktöre, modern futbolun gerekenlerini karşılayacak teknik ekibe sahiptir. Futboldan anlayan ve antrenmanlarını izleyen herkes ilk dediği şudur: ‘’Sağlam, çağdaş, ve çok yönlü, çeşitlemesi bol antrenman yapılıyor!’’ Televizyondan izleyenler bile, lastikler, kızaklar, kasalar ve 7:5, 6:4, 4:2 gibi pres güdümlü antrenmanlarını rahatlıkla görebiliyor. Biliç’in yanında Miljenko Rak gibi başarılı eski bir atletizm hocası var.
Kısa zamanda
takımın koşu mesafesi arttı. Kısacası, bu ekibin antrenman hataları yapması,
örneğin takımın genetik uyum
kapasitesini, genel uyum potansiyelini veya genel uyum rezervini yanlış tespit
edilmesi, oradan da yanlış antrenman verildiğini İNANMADIK, İNANMIYORUZ!
Problem nerede?
Problemin ağababası pazar akşamki üzücü olayda kendini
gösterdi. Allahtan, daha ciddi sonuçlar olmadan, son bulmuştu… Bu problem
Beşiktaş futbolcuların başına geldi, ama hemen belirtilerim, ‘’gece kuşları’’
olan sadece onlar değildir.İstanbul’un gece hayatı futbolcular ile kaynadığını
herkes bilmektedir
Kısacası, bizim futbolu uykusuzluk basmış, sabahlara kadar
devam eden eylenmeler bir gerçektir.
Evet, yatay pozisyon sportif performans ile çok alakalıdır. Hormonal salgılamasına neden
olan uyku, antrenman performansını etkilemektedir. Akşam uykuda vücut büyük
miktarda büyüme hormonu salgılayıp, kas kütlesini büyütmektedir. Ne kadar
uyku-o kadar kas kütle!
Ayrıca uyumayan sporcu vücutlarında kas kütlelerini bozmakla
görevli olan kortizon maddesini üretmektedirler. Her antrenmanda ufak tefek kas
fibrili kopar ve ufak tefek pürüzler olur. Onarılınca, eskisinden daha güçlü
olunur. Yeter ki, vücutta bunun için yeterli kadar büyüme hormonu salgılansın… Yeter ki, geceler uykuda geçsin.
İşte, burada ikili mücadelerde hala devam eden takımın zaafı gizleniyor
olabilir! Çok sayıda kas kopma, çekme ve spazmların nedeni zemin, antrenman gibi
faktörlerde aranmaması gerekir, diye düşünmekteyiz. Uykusunu ihmal eden
akıllıca iş yapmadığı aşikardır.
Bazıları ‘’öğleden sonra kestiririm,kendime gelirim!’’
düşünüyor, olabilirler.Ama onlara sadece kadın sporcularda bu mümkün olduğunu,
o da kısmen gerçekleştiğini,
hatırlamamız gerekir!
Son olarak, gece uyumayan kişilerin tiroit bezlerindeki
hormonal bozukluklar, yüklemelerin yanlış kalori denegeleyicilerini
bitirdiklerini, altını çizmekteyiz.
Antrenman-eğitim süreci ne kadar kaliteli olursa olsun,
toparlanma hareketleri denk yapılması gerekir! Ünlü Sovyet Çeka şefi Felix
Dzerjinski der ki: ‘’Kontrol, güvenmenin en-üst ifadesidir!’’ Profesyonel
futbolda sıkı kontrol şarttır, sayın Biliç!
Tercümesi karışmasın diye bir daha söyleyelim:’’ OKO DA VİDİ!’’(göz
görsün!)
Ertan Hatipoğlu
Ertan Hatipoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder