8 Aralık 2013 Pazar

BİLİC'İN KIZAKLARI


                                                          


        Futbolda dirençli koşular denilince, genelde yokuşa karşı ve stat basamakları anlaşılıyor. Bu tür koşular 4-5 kiloluk kemerler ve yelekler, ayaklarda manşetler ile, daha da direnci artırarak yapılır.Seriler ve tekrar koşularda, ağırlıkları çıkartıp - kullandığınızda, kontrast metodun tam kalbinden vurmuş olmaktasınız.Dirençli koşuların amacı süratte aktif çalışan kas gruplarını güçlendirmek ve dayanıklılığını geliştirmektir. Gövdenin öne fazla eğik olması, kalça kaslarını iyice provoke etmekte, direkt geliştirmektedir.Her iki çalışmanın koşu pozisyonunu bozduğu için, daha fazla genel hazırlık dönemlerinde kullanılırlar.

Özel hazırlıkta ve müsabaka dönemlerinde koşu pozisyonunu fazla bozmadan, daha özel bir çalışmaya konuyu getirmek istemekteyiz.Futbol antrenman sahalarında fazla görmediğimiz, sadece atletlere ait olduğunu zannettiğimiz, özel sürati ve kuvvette devamlılığı geliştiren bir çalışmaya...

   Evet, BJK teknik direktörü Slaven Biliç’in sıkça başvurduğu ‘’kızak çekme’’çalışması çok fazla özel, orijinal ve getirisi fazla bir çalışmadır!Kızakların ağırlıkları ile oynayarak

futbolcuların organizmalarını her türlü etkiler. Sonra adapte edip, bahsedilen nitelikleri ilerletmektedir.Müsabaka döneminde haftada 1, ‘’Milli aralarda’’ ise 2-er çalışma yapmanız, şiddetle tavsiyemizdir!

   Kuvvette devamlılık için, öyle fazla mesafeli kızak çekmenize gerek yok. Kısa, örneğin  8x40m. 1’ ara ile, hedefinize ulaşmış olacaksınız.Bu antrenmanda ilk 3 koşu sürati, diğerleri ise devamlılığı çalıştıracaktır.Yeter ki 1’ arayı bozmayın!

   Gün geçtikçe futbol antrenörleri atletizm ‘’kökenli’’metod ve çalışmaları daha fazla kullanmaktadırlar.Yanlarındaki teknik ekip ve özel performans hocaları atletizm kökenli oldukları müddetçe, futbol daha da süratlenip, son saniyelere kadar heyecan bitmeyecektir.

  Kötü bir şey değil...


                                                                                                Ertan Hatipoğlu                        

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En okunanlar