Yine bir derbi günü…Günler önceden ‘’Bilic 30 kağıt yırttı’’, ‘’BJK-ya
sürprizlerim var!’’,’’Derbiye özel plan’’ gibi haberleri okur, havaya
gireriz. Her iki taraftan ‘’şöyle yapacağız!’’’’böyle olacak!’’ deyip, hem karşı
tarafı blöfe etmeye çalışırlar, hem de kendileri taktik jimnastiği
yaparlar. Kısacası futbol bir modern savaştır ve her savaş gibi kendine özel
taktiği ve stratejileri var.
Dünya
satranç şampiyonu Garry Kasparov kendi kitabı ‘’Bir parti satranç gibi hayatım’’
taktik ve strateji gibi kavramları çok net anlatmış. Strateji nihai ve uzak
temellere dayanan bir kavram, taktik ise, duruma göre, anlık almamız gereken
kararlardır. İlk önce, hareketlerimizin stratejisini sonra da taktik
hamlelerimizi belirlememiz gerekir. Eğer rakip takım hata yaparsa, kazanma
taktiği hamlesi doğar.’’Eşit pozisyon’’dilini anlamayan takım, gelecek
fırsatları öngöremez. Bu durumlara ‘’pozisyon oyunu’’derler ve takım olarak
kendi pozisyonumuzu bozmadan, karşı takıma
‘’öldürücü'' hamlemizi yapmamız gerekir.
‘’Neden?’’sorusu
taktiysen hocayı bir strateg’e dönüştürüyor. Ne yaptığını bilen bir insan her
zaman iş bulur, ama neden yapılıyor bilenler, her zaman onun üstü
olurlar!’’Neden’’sorusu her zaman kendi bildiklerini gözden geçirmenin bir
aracıdır. Her hamle bir takım sonuçlara yol açar, ama sizin stratejinize
uymuyorsa, hedeften uzaklaşıyorsunuz demektir.’’Kazanmak istiyorum!’’demen hedef
değil, arzudur ve ‘’nedensiz ve nasılsız’’ları bilmezsen, asla kazanamazsın.
Futbol
oyununun bir bariz hedefi yoksa, anlamsız olmakta. Çalım, şutlar, paslara sahip
olmanın, gole yol açmazlarsa ne anlamları var? Pas üstüne pas atmanız ile sadece
geçici vazifeler çözersiniz, strateji hedefiniz ayrı bir mevzudur. Sık sık
strateji değiştirme , öyle bir şeyiniz yoktur demektir. Duygu ve stres ortamı
stratejinizi asla etkilememesi gerekir. Her mağlubiyetten sonra strateji
değiştirirseniz, sonraki hüsranlarınız garantidir demektir.
Derby time!
Ertan
Hatipoğlu