Elit
sporda bazı ince noktalar var ki, antrenör olarak çözemezsen, çok zorlanır, işin
tesadüflere kalır.Antrenman-eğitim sürecinde sporcuların vereceği, geri bildirim dedikleri bir takım
verileri alamazsanız veya yanlış alırsanız, adeta geminin gözleri kapalı
kaptanısınız demektir. Her an taşlara vurabilir, geminizi alabora edersiniz!
Yoğun
maç trafiğine girildiğinde, beraberinde gelen gerginlikler çoğalınca, geri
besleme veya geri bildirim (feed-back) olayı bir antrenör için, daha da
zorlaşıyor. Aslında bu görev bireysel antrenörler departmanındır. Sporcu verilerini
alıp, rapor halinde teknik direktöre verirler, o da çözüm bulmakla yükümlüdür. Her
takımda öyle olanak olmadığından, futbolcu ve teknik direktörlere daha fazla yük binmektedir.
Futbolcular
kendi durumlarını, örneğin ‘’antrenman istek’’ hislerini objektif
olarak, hocalarına aktarmaları gerekir! Eğer, sporcu ‘’antrenman isteği’’ o gün
yoksa, bunu hemen beyan etmeli. Bu durum ısınma bölümünden sonra da devam
ediyorsa, ertesi gün antrenmanı az yüklemeli, dinlendirici antrenman yapılmalı!
Aksi durumda sakatlıklar, aşırı yükleme tehlikesi doğabilir.
Futbolcular
kendi kendini takip ve kontrol etmeli. Kilo kontrolü, örneğin çok
önemlidir. Maçtan sonra yaklaşık 1-1.5 kg kaybedilir. Daha sonraki 1-2 günde o
kilolar geri gelemiyorlar ise, hocalarına durumu bildirmeli, antrenman
yüklemelerini azaltmalılar. Maç yoğunluğundan, yorgun ve bitkin hissediyorlar
ise, soluğunu teknik ekipte almaları gerekir, doğa ortamında mesela, genel kuvvet
çalışmaları yapmalılar. O ortam ve çalışma onların toparlanmasını
hızlandıracaktır. Maçtan-maça futbolcunun performans durumu kötüye
gidiyorsa, acemi antrenörler gibi ısrar etmeyi devam edilirse, sadece kötülükler beklenmeli. Bunun yerine antrenman yüklemelerini azaltıp, doğa ortamında dinlendirici koşular ve
genel kuvvet çalışmalara başvurulur.
Atletik
departman veya bireysel antrenörler, ne dersek diyelim, neden varlar, sanırım daha fazla anlaşılmıştır. Futbolda rekabet
ve mükemmelliğe erişmek arzusu, teknik kadro ekiplerini gün geçtikçe, sayıca
arttırıyor.
Kötü bir şey değil…
Ertan
Hatipoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder