Futbolumuzda
teknik direktörlerimiz farklı insanlar.Yönettikleri takımları da farklı
yönetmeye özen gösterirler. Şöyle bir baktığımızda, dört tip yönetim tarzı
ayırt edebiliyoruz: Zorlayıcı, otoriter, bağlı ve demokratik. Özellikle Süper
ligimizde bu dört tip antrenör tarzını görmekteyiz.
Mesela, Trabzonspor teknik direktörü Mustafa Akçay tipik ‘’Bağlı’’tipi ile sporcularına
yaklaşmakta.’’Önce insan’’tavrı gözden kaçmazken, yeni geldiği takıma birlik ve
beraberlik açısından en-iyi tarzdır.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMblKmS8kEJv3UTf-CTgccY0S0iKe1D1p9J3-t-2aT4Z81udYKdaenSnpcDdXQSrvD5Zd7hVRexpCCrKp75E9HO973v0hwopt9GXAPO72HpPaUC2lhWGuYm2vfxjiHWAkbHRIv_ygbJz-q/s320/-Y1JCKQ0PFY.jpg)
Akhisar Belediyespor genç antrenörü Hamza Hamzaoğlu ise, otoriter ve demokratik arasında
gidip gelmektedir. Otoriter tarafı Milli takım teknik direktörü Fatih Terim’e
fazlası ile, benziyor kanatındayız.
FB-li
Ersun Yanal’da bariz ‘’zorlayıcı’’tarz görmekteyiz, ama bazı durumlarda
demokratik de ‘’takıldığı’’vardır…Bu tarzı takımında seviyesi yüksek, ama
problemli futbolcuları olduğundan kaynaklanmaktadır. Sürekli
uyguladığında, futbolcuların motivasyonu düşer.Ersun hoca bunun belli ki,
farkında...
Beşiktaş
antrenörü Slaven Bilic ‘’bağlı’’ ve ''demokratik'' yöneten liderlere
yakıştırıyoruz. Hem yeni geldi, hem de ekibi ile her şeyi paylaşıp karar
vermekte.
Bir
takımı yönetmek hiç kuşkusuz ki, ustalık, tecrübe ve sabır ister.Sonuçta 25 farklı
futbolcu karakteri ile her gün iş yapmaktasınız. İşte Christoph Daum ve Batalla
örneği, Yanal ve Egemen olayı, Mancini ve Burak Yılmaz zıtlığı! Hocalar önüne
gelen her problemde, adeta tiyatro sanatçısına, bazen da ‘’palyaço’’ya bürünmek
zorunda kalıyorlar. Durumuna ve karakterine göre, bazıları ise hiç tarzını
değiştirmiyorlar. Tüm bu örneklerde şimdilik teknik direktörler galip görünse
de, yarın ne olacak bir Allah bilir…
Öyle
ya, dereler taşınca balıklar karıncaları, kuraklıkta ise, karıncalar balıkları
yermiş.
Ertan
Hatipoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder