![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg9vvcIm8W9QbMHJb75Zn_8BSvmMCVhmVlYmUKiseeRX-TdVG23tLdm9t8C27oHDfuWS-kBxFLISl8TKWltG6BH36eKkJs0FIFrxGfsoCIgAcTk-koB4h9Q5LT8xU2HDCKQvw9QbxU94DED/s320/300520130007228328872.jpg)
10 yılda bir de olsa, Avrupa kupası kaldırırlar, Dünya rekoru ile herkesi öperler!
Kompleksli seçilmişler önlerine çıkmazsa, işlerine daha rahat bakarlar, ama…
Gelelim diğer, çoğunlukta olan gruba, yani ‘’Veli’’lere! Onlar daima sebep, mazeret üretirler, evlerinde boy aynası yoktur…Hemen-hemen her gece ‘’Ali’’leri kötü rüyalarda görürler, arkalarından konuşmak onların milli sporu, gıdaları olmuştur. Kulüplerin kapılarını ‘’yarı fiyatına çalışırım!’’diye, günlerce aşındırırlar! İçeri girdiklerinde, işinden fazla, etrafında ne kadar ‘’Ali’’ varsa, hepsini ‘’temizleme’’ ile zamanını geçirirler.Onlar için kupa, rekor bir hayaldir, hep ‘’Ali’’lerin başarılarına tesadüf, geçici, hatta hileli diye, kendilerini inandırırlar. Sık sık, özellikle ‘’Ali’’lerin başarılarından sonra,’’bu da geçer, bu da geçer...’’şarkısı ile, teselli olmaya, unutmaya çalışırlar. Twitter'dan''Ali''leri gizli takip ederler...
Kompleksli seçilmişler ‘’Veli’’lerle uğraşmazlar!
Konuyu ne zaman açsak, nedense şu şarkı bizi alıp götürmektedir:
‘’Ali yazar,Veli bozar
Kup suyunu çeker azar azar
Üzülmüşüm neye yarar
Keskin sirke kendine zarar’’
Ertan Hatipoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder