22 Kasım 2013 Cuma

ERSUN YANAL'IN YELEKLERİ


                                                  

   Ersun Yanal’ı çok değil, 5-6 yıl önceden tanırım…Hazırlık kamp yerlerimiz çakışmış, sohbetler ve gözlemlerim olmuştur. Herkese malum, Ersun hoca bilime, kondisyon ve yeni antrenman metotlara çok meraklıdır. Daha o zamanlar laptopunu koltuk altından ayırmaz, Trabzon’dan Gerede’ye bir TIR dolusu ağırlık malzemesi getirtip, tesisin hiç kullanılmayan tenis kortu alanına yerleştirmekten çekinmezdi. Ekibinde daima en-az bir kondisyon uzmanı, bireysel antrenman hocası, daha o zamanlar vardı…

   Her antrenörün bir gelişmesi, mesleki hayatında ilerlemesi vardır. Ersun hocanın o zamanlar kullanmadığı, ama özellikle bu sezon baş vurduğu bazı antrenman metotlar, gözden kaçmıyor. Belki de, Fenerbahçe'ye gelmesi ile, projektörlerin ışıkları daha fazla üzerinde olduklarındandır…

   Ersun hoca bu sezon, özellikle hazırlıkta ve milli aralarda kullandığı ağırlık yelekler dikkatimizi fazlası ile, çekmekte. Aynen polislerin o bildiğimiz çelik yelekleri gibi, sporda ağırlık yeleklerin de, bir görevi var…Kontrast metot denilen çalışmanın en-bariz örneğidir ağırlık yelekler. Futbolcular 4-5 kg. yelekleri ile, değişik koşu veya sıçramalar yaptıktan hemen sonra, onları çıkarırlar ve benzeri hareketleri bu sefer ‘’boşta’’uygularlar. Böylece organizmaları farklı yönlerden etkilemiş olurlar ve gereken fiziksel nitelikleri tavan yapar.Yokuşa karşı da uygulansalar, antrenörlüğün en-yüksek ‘’pilotaj’’ tekniği sayılır! Milli aralar dönemlerde yokuş aşağı ile de harmanlaşırsa, bu artık, pastanın çileği olur.

   Geriye kalan, sadece çalışmanın dozunu ayarlamaktır. ''Hastayı'' kaldıracak, o miktar çok önemlidir! Ersun hoca bu konuda da, iyi sayılır...

Kamplardan birinde, otelin önündeki gölde balık tuttum ve arkamda Ersun hoca hemen: ‘’bu sazan 750 gr.!’’dedi. İddia'ya girdik ve hemen aşçıların kantarına yöneldik. Balık tam 750 gr. çıktı! 

‘’Pes!’’ dedim ve sonra iddiamızın gerekenlerini yerine getirmeye koşar adımlarla uzaklaştım...

                                                                                                                  Ertan Hatipoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En okunanlar