Futbolda
Şampiyonlar Ligi uzun ve meşakkatli bir yol olduğuna şahit olmaktayız.Bu uzun
yolda mücadele eden 2, hatta 3 ayrı sınıfın takımları var olduğu gözlerimizden
kaçmıyor.
Birileri Temmuz ayında 1, geçerlerse, Ağustos’da daha 1 rakiple ön eleme oynamak
zorundalar.Bu erken takvim, takımların antrenman planlanması açısından, yapılması
gereken bazı değişiklikleri beraberinde getirmekte.Ayrıca, hedef ve
stratejileri kadar, takımın sportif formu da, gruplara kalırsa, değişmek
zorunda.Takım kalamaz ise, erken formundan dolayı, kendi liginde ödemek zorunda
epey faiz ortaya çıkmakta.
Bütün
bunlar varken, ülkemizde maalesef, Şampiyonlar ve Avrupa Ligi oynayacak bazı
takımlarımız, plan ve hedeflerinde, yıllardan beri gelen klişe hazırlıklıklar ve
stratejilerle başarılı olmaya çalışıyorlar.Süper lig maçları Mayıs ayı
ortalarında bitmelerine rağmen, bahsedilen takımların yeni sezona hazırlıkları Haziran sonu bulduklarını görüyoruz!Hem sadece 1 ay gibi az zaman kalıyor, hem
de futbolculara, bu endüstriyel futbol ortamında,’’kocaman’’ 45 gün,’’aktif’’ de
olsa, izin veriliyor.Sonra gel, onları 3 haftada ‘’kaldır’’!Böylece, takımlarımız
Avrupa'da ve Süper Liginde gereken neticeyi alamıyorlar.
Yapılması gerekenler şunlar: yeni sezona hazırlık en-geç 10
haziranda başlamalı ki, takım rahat hazırlık yapsın ve gereken forma zamanında
girsin!Malum, acele hazırlıkta, sakatlıklar da çoğalmaktadır.Hazırlık temeli ne kadar
derin ise, sportif formun kalitesi ve uzunluğu artar.Takım form grafiğini
maksimal değerleri zorlarsa, yani 8 hafta, o zamanın içinde gereken vazifelerini
başarı ile çözer…Önden ve arkadan daha 2-er hafta ‘’idareli’’ ilave
edersek, olur ‘’kocaman’’ 3 ay! 3 ay takımınız formda, ona yan bakan, kafası eğik
stadı terk ediyor, siz ise, yedek kulübenizden fazla çıkmaya gerek
duymuyorsunuz!Hazırlıkta yüksek rakım kamp kozunu da kullanırsanız, diyerek, bir
çoğunuzun tatlı hayallerden uzaklaştırmaktayız…O tür hazırlıkta uymanız gereken
bir çok kuralcıklar var, çünkü…
Diğer
‘’baron’’ takımların işi çok daha kolay.Rakipçikleri ön elemelerle uğraşırken, onlar
sadece hazırlık maçları oynarlar, rahat hazırlanırlar.Takımları fazla futbolcu
ile forma girerler ve o 2-3 ayın içinde, karşılarına kim gelirse
süpürüp, yenerler, gruplardan erken çıkarlar.Liglerinde de, rahat ara ile
liderler…İşte size Bayern, Barca ve PSG! Onlar şimdi bol bol antioksidanlar tüketiyorlar.Formdalar çünkü...Bu durumda organizma her tür hastalığa daha açıktır, malum.Formda olmanın tek kötü tarafı...
Bize dönersek, şu anda SüperLig'de ve özelikle Avrupa Liginde oynayan 2 takımızın kaç tane futbolcusu formda gözüküyor?Kaç futbolcu
sportif formun işaretlerinden bir tanesi olan, ‘’ruyasız
uyku’’uyuyorum, diyebilmekte?Büyük çoğunluk ‘’çabuk uyuyorum’’ veya ‘’hafif
uyuyorum’’der…Daha basiti, kaç tanesi her antrenman ve maçta dengeli, yüksek performans gösteriyor?
Form’da olanlar anlar, arkadaş!
Ertan Hatipoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder